Zagor, Kızılmaske, Mister No, Martin Mystere... 1970'lerin başında hayatımıza giren pek çok çizgi kahramanı onun kapak resimleriyle tanıdık. Çizgi roman camiasının 'kapakların efendisi' dediği ressam Aslan Şükür... Zagor'dan Mister No'ya, Kızılmaske'den Martin Mystere'a, Teks'ten Tom Braks'a 70'lerin başında hayatımıza giren çizgi roman serilerinin usta kapak ressamı Aslan Şükür... Öyle ki yaptığı çizimler, serilerinin orijinal çizerleri tarafından 10 üzerinden 10 almış vaktiyle, hatta onlara bile ilham vermiş... Tay Yayınları'nın meşhur cep boyutu, minik siyah beyaz çizgi romanlarına yaptığı guaj boya renkli kapaklar, bazen içerdiği konudan bağımsız tamamen kendi hayal gücünün eseri olmuş... Bazen ana kahramanı değil de, 'yan rol'dekini koymuş kapağa. Misal Mandrake serisine bazen, usta sihirbazın yardımcısı Abdullah'ı çizmiş. Yani aslında en az üç, dört kuşağın belleğinde efsane çizgi kahramanlar Aslan Şükür'ün resimleriyle yer edinmiş... Çizgi romanlara adanmış bir hayat onunki. Ekmeğini fırçasından çıkarmış yıllarca. Binlerce çizgi romanın kapağını süslemiş işleri... Amerikan ve İtalyan üretimi çizgi romanların kapaklarına 'buralı' bir imza atmış Aslan Şükür 25 yıl boyunca. Binlercesine...
KAPAKLARIN EFENDİSİ
Vaktiyle haftalık olarak yayımlanan bu çizgi romanların, 50 binin üzerinde sattığı biliniyor. Hayal gücünün sınırlarını zorlayan, kahraman kültünün dünyadaki ilk izdüşümleri olan bu çizgi romanlar bugün hâlâ yayımlanmaya devam ediyor, farklı periyotlarla da olsa. Eski baskılara ise sahaf piyasasında paha biçilemiyor. Hem bu kahramanlarla yeni tanışan genç çizgi roman tutkunları, hem de yaşı kemale ermiş arşivciler hâlâ bu nadide eserlerin peşinde... Aslan Şükür hakkında bir kitap yazıldı, bir de belgesel çekildi yakın dönemde. Yani boşuna kendisi için 'kapakların efendisi' demiyorlar. Aslan Şükür çizgi roman kapak ressamlığı sürecini şöyle anlatıyor: "1971'de başladı yaklaşık olarak 25 yıl kadar sürdü. Mahalle bakkallarından yazlık bölgelere kadar her yerde bulunabiliyordu çizgi romanlar, 1980'lerin sonuna kadar sürdü. Ben Mister No kapakları yapıyordum, serinin orijinal çizeri Gallieno Ferri de birkaç kapağı çok beğenmiş ve alıp kendisi çizmiş. Böyle şeyler olabiliyordu. Evet kapaklar çok canlıydı, benim istediğim de buydu. Ben alışkın olduğumuz belli kuralları yıkıyordum. Kovboy çiziyordum bir tarafı yeşil bir tarafı başka renkliydi. O dönemde sinemalarda ET, Star Wars ve Uzay Yolu vardı. Ben de filmlerden adapte yapıyordum bu da okuyucuya cazip geliyordu. Çizgi kahramanı güncel bir sinema kahramanıyla bir araya getiriyordum kapakta. Okuyucu da vizyonda gördüğü filmi kapakta görünce şaşırdı. Ana karakterleri değil ben yan karakterleri de kapağa taşıyordum, film karesi gibi oluyordu ve istediğim de buydu, albeniyi sağlamak. İşlemeyi de rengarenk yapınca öyle de oldu. O dönemde her şey siyah-beyazdı. Sonradan renklileri çıktı ama biz siyah-beyaz çizgi romana da alışmışız. Renkli çizgi romana baktım fakat insanın gözlerini yoruyor, ben de alışamadım. Bir de saman kağıdının kokusu da sinerdi insana."
ÇOK KIYMETLENDİLER
Hakkımda bir belgesel çekildi, bir kitap yazıldı. Hiç aklıma bile gelmezdi. Bizim orijinal yaptığımız resimler zamanla kapış kapış satıldı ve koleksiyonerlerin de ilgisi büyüktü. İlk başladığımda gün gelip de bu kadar kıymetlenebileceğini hiç düşünmedik. Sonraları sosyal medya aracılığıyla nostalji olmaya başladı. Ben Türkiye'de çizerken orijinalleri birçok ülkede basılıyordu. Balkanlar'da Hindistan'da bile basılıyordu. Yurt dışında Kızılmaske'nin çizimi mordur. Yurt dışında bizden daha iyisin dediler çizimler için. Birçok sipariş almaya başladık. Avusturya'dan bile siparişler var, hâlâ çalışıyoruz.
EN SEVDİKLERİM ZAGOR İLE KIZILMASKE
"Benim en sevdiğimi kahramanlar Zagor ve Kızılmaske diyebilirim. Tay Yayınları'nın sahibi Sezen Yalçıner Bey Kızılmaske için Amerikalılarla anlaşmıştı. İtalya'dan gelen çizgi romanlar da çoktu ama Kızılmaske, Gordon ve Bonanza Amerika'dan geliyordu. 1970'lerin başı... Kızılmaske'nin orijinal adı Phantom'du ve aslında mor kıyafetliydi. Oturup düşündük. 'Mor kapakta hoş olmaz hem bu renk delikanlılığı bozar!' dedim ve kırmızı çizmeye karar verdik. Kızılmaske adını da ben koydum. Amerikalılar da ses çıkarmadılar. (Gülüyor)"
YURT DIŞINDAN BİLE ÇİZİM İSTİYORLAR
70, 80'lerin çizgi roman furyası geçti belki ama o dönemin nostaljisini yaşamak isteyeler,koleksiyonerler hâlâ bu işin peşini bırakmadı. Eskiden çizip yayınevine verdiğim orijinal kapaklar internet üzerinden çoktan satıldı, hem de çok iyi fiyatlara. Çoğu benim elimde değildi. Ben de son dönemler gelen talepler doğrultusunda çizgi kahramanların çizimlerini yapıyorum. Genelde Kanada'dan Kızılmaske istiyorlar. Ten Ten'in farklı çizimlerini yaptım, İstanbul'un sembolik yerlerinde. Onlar da çok rağbet görüyor mesela...
ZAGOR, IRKÇILIĞA KARŞI DURMAYI ÖĞRETTİ
90'larda ve 2000'lerde herkes kendini düşünmeye başladı. Fakat çizgi romanlarda biraz da insan yönleriyle, her şeyleriyle başkaları için bir şeyler yapan kahramanlar var. Biz bu ruhu 90'larda ve 2000'lerde kaybettik sanırım ama son dönemlerde de bunun önemini görüyoruz. Ben de her zaman bunu diyorum. Delikanlılığın kitabını yazmışız. Büyüklere sorduğumuz zaman çizgi romanlar hakkında vurdulu kırdılı olduklarını düşünüyorlar. Ama işin özü böyle değil. Zagor'u okuduğumuzda kahramanın ırkçılığa karşı geldiğini görebiliyoruz. Bu hepsinde böyledir. her zaman kötülere karşı olma durumu vardı çizgi romanlarda. Dürüstlük ve kahramanlık insanın genine işliyor.