Yaklaşık iki yılı bulan pandemi süreci hepimizi ruhen yordu. Ve bu zorlu sürecin ardından geçtiğimiz hafta başlayan 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları, tek kelimeyle tüm dünyanın yeniden keyifli bir nefes almasını sağladı. Pozitif ve destek ağırlıklı bir milliyetçiliğin, sağduyulu bir rekabetin, takım oyununun ve uzun emekler sonucu kazanılan başarının konuşulduğu şu birkaç gün hepimiz için yeni bir ilham kaynağı oldu bile.
9 Ağustos'a kadar sürecek olan oyunlar iddialı maçlara ve günlerce konuşulan rekorlara sahne oluyor. Gün içinde iş yerlerimizde bile zaman zaman ekranların başına kilitleniyoruz ve sporcularımızın göğsümüzü gururla dolduran anlarını takip etmeye çalışıyoruz. Aynı bizim gibi dünyanın dört bir yanında milyonlarca insan da içlerini yeniden ümitle dolduran bu oyunları izleyerek pandeminin zihinlerinde yarattığı negatif etkilerden bir nebze de olsa kurtulabilmenin peşinde... Bir yandan da olimpiyatların başlamasıyla birlikte hepimizin sadece bu özel oyunlara değil, dünyanın dört bir yanındaki sportif müsabakalara olan ilgisi arttı. Farklı spor dallarıyla ilgili müsabakalar, şampiyonluklar ve maçlar her birimizin gündeminde... Sporla yeniden psikolojimizi düzeltmenin peşindeyiz büyük ihtimalle... Ancak olimpiyatlarla başlayan ve son birkaç haftaya yayılan sporla dolu günlerimizde en az sporcular ve müsabakalar kadar konuşulan bir başka konu daha var. O da sporcuların kıyafetleri... "Neden konuşuluyor ki kıyafetler? Her bir spor dalının yıllardan beri uluslarısı denetim kurumları tarafından belirlenmiş giyim kodları var sonuçta... Bunlarla ilgili ne tür bir tartışma ya da konu olabilir ki?" dediğinizi duyar gibiyim... Dediğinizde haklısınız haklı olmasına... Ancak birçok spor dalındaki kıyafetler ne yazık ki kadınların gündeme gelmesine neden oluyor. Sadece yaptıkları sporlarla, başarılarıyla konuşulmak isteyen kadın sporcuların kendi tercihlerinin dışındaki kıyafet kurallarına büyük tepkileri var. Kimisi spor yaparken yeterince rahat edemediği için daha 'açık' bir kıyafet giydiği için ülkesindeki yetkililerce azarlanıyor, kimisi aşırı seksi ve provokatif bulduğu için giymediği kıyafet yüzünden cezaya çarptırılıyor... Yani kıyafet konusunun merkezinde kadınlar var. Ne yazık ki kadınlar önemli spor organizasyonlarında bile hâlâ kendi istedikleri, rahat ettikleri ve giymeye uygun gördükleri kıyafetleri taşıyamıyor. Gelin hep beraber bakalım son bir hafta içinde tartışma yaratan cinsiyetçi kıyafet konusuna...
İngiltere
Rahat ettiğimiz kıyafeti giymek hakkımız
Dediğimiz gibi önemli olan sporcunun işini yaparken kendisini konforlu ve rahat hissettiği kıyafetle sporunu yapabilmesi. Hareketleri engellemeyen, hakemlerin hareketleri algılamasını engellemeyecek her türlü kıyafeti sporcuların giymesine izin verilmesi gerekiyor. Özellikle aynı sporu yapan erkek sporcular çok daha konforlu kıyafetler giyerken kadınlar kendilerini rahatsız hissettiren kıyafetler giymeye, kıyafet konusundaki bu çifte standarta tepki gösteriyor. Bu defa tartışma yaratan kıyafet konumuza Bedford'da yapılan İngiltere Şampiyonası ev sahipliği yaptı. Çifte dünya şampiyonu İngiliz para-atlet Olivia Breen, kendisine bir müsabakada "daha münasip" şortlar giymesinin söylenmesinin ardından çok kızgın olduğunu ve söyleyecek bir şey bulamadığını belirtti. 24 yaşındaki şampiyonada bir yetkilinin kendisine sporcu, kıyafetlerinin "çok kısa ve açık" olduğunu söylediğini anlatıp, "Bu yapılan yorum çok yanlıştı. Beni çok kızdırdı. Çok öfkeliyim. Biz sporcuların ne giyip ne giymeyeceğine kimse dışarıdan yorum yapamaz" açıklamasında bulundu. Spor yaparken ne tür bir kıyafetle rahat ediyorsa onu giyme konusunda özgür olması gerektiğini söyleyen ve şu an olimpiyatlarda yarışan para-atlet Breen İngiliz Guardian gazetesine verdiği röportajda, "Olimpiyatlarda da aynı tür bir şort giyeceğim. Spor yaparken neyle rahatsam onu giyeceğim. Hem bu kadar büyük bir stresin altında olup hem de bu kadar kıyafetlerimizle ilgili yorum yapılıyor olması üzücü. Ben yaşadığım deneyimi anlattığım zaman birçok atlet bana ulaştı. Kimisi çok kapalı giydiği kimisi çok açık giydiği için kıyafetleri nedeniyle ağır eleştiriler aldığını söyledi bana. Sporcuların kıyafetlerine, özellikle de kadın sporcuların içinde rahat hissettikleri kıyafetlere kimse karışmasın" diye konuştu.
Almanya
Mayo değil tek parça kıyafet giymek istiyoruz
Sporun doğasına aykırı cinsiyetçi yaklaşıma arka arkaya birçok federasyon tepki gösteriyor. Bunlardan biri de jimnastik federasyonları... Çoğu henüz gelişme dönemindeki ve kendi vücutlarını henüz tanıma aşamasındaki genç kızların yer aldığı bu spor dalında giyilen kıyafetler uzun bir süredir farklı ülkelerde tartışma konusu. Çocuklara karşı taciz davalarının da yaygınlaşmasıyla birlikte ülkeler aşırı iddialı kesimleri olan mayolarla genç kızların spor yapmak zorunda olmadığı görüşünde. Bu konudaki ilk adımı atan ülkeyse Almanya... Alman milli jimnastik takımı geçtiğimiz nisan ayında ilk kez leotard'larıyla yani tek para streç kıyafetleriyle Avrupa şampiyonasına katıldı. Alman Jimnastik Federasyonu günlerce dünya basınında kalan kıyafetlerle ilgili olarak "Sporcularımız kendilerini rahatsız eden ve kendilerini birer cinsel obje gibi gösteren kıyafetlerle yarışmak zorunda değiller. Sporlarını yaparken estetik görüntüyü bozmayacak, yaptıkları hareketlerin anlaşılmasına engel olmayacak ve kendilerinin de rahat edebileceği kıyafet tercihlerini sonuna kadar destekliyoruz" açıklaması yaptı. Alman milli jimnastikçiler bu olimpiyatlarda da yine benzer tek parça kıyafetlerle yarışmalara katılıyor. Erkek sporcuların giydiği kıyafetlerden pek de farkı olmayan bu yeni kıyafetler kadın sporcuların daha memnun olmasını sağlamış durumda... Alman jimnastikçi Elisabeth Seitz geçtiğimiz günlerde CNN televizyonuna verdiği bir demeçte, "Biz bu kıyafetle tüm dünyaya çok önemli bir mesaj veriyoruz. Her kadın, herkes istediği şeyi giymekte, içinde rahat hissettiği kıyafetle spor yapmakta özgürdür" dedi. Takımın kıyafetler konusunda hâlâ düşündüğünün altını çizen ünlü sporcu, "Hislerimize, modumuza, rahatlığımıza göre istediğimiz her şeyi giyebilme özgürlüğümüz olmalı" diyor.
Norveç
Bikini değil şortla oynarız!
Tartışma yaratan spor etkinliği Avrupa Plaj Hentbol Şampiyonası... Tabii ki bu tartışma olimpiyatlara da sıçradı çoktan... Çünkü kadın plaj hentbol ve voleybol takımlarının maçlar sırasında giymesi istenen kıyafetler kabul edelim oldukça cüretkar. Tabii ki hepimiz sahilde güneşlenirken rahat rahat istediğimiz açıklıkta bikiniyi giyebiliriz. Ancak bir yandan böyle zorlu sporları yaparken, erkek takımları bir şort ve tişörtle rahatlıkla maçlara çıkarken kadınlar artık bu kıyafetlerin biraz daha değiştirilmesi gerektiği görüşünde. Bu fikirde olan ve fikirlerini uyguladıkları için cezaya çarptırılan kadınlar da Norveçli... Her biri manken fiziğindeki bu sporcular maçlarda sadece bikiniyi andıran kıyafetleri nedeniyle konu olmaktan sıkılmış durumda. Norveçli kadınlar spor bra'ları ve kısa taytlarıyla da bu sporu layıkıyla yapabilecekleri görüşünde. Ancak maçlara bu tarz kıyafetlerle çıktıkları için ne yazık ki şampiyonada Avrupa Hentbol Federasyonu tarafından cezaya çarptırıldılar. Uygunsuz kıyafet nedeniyle takım bin 500 euro ceza ödemeye mahkum edildi. Bu cinsiyetçi yaklaşıma tepki olarak Norveç Hentbol Federasyonu cezanın kesinleşmesinin ardından "Sporcularımızın içinde rahat ettikleri kıyafetlerle maçlara çıkabilmesi için hep beraber savaşmaya devam edeceğiz" diye tweet atarak kadın sporculara destek verdi. Ardından dünyaca ünlü şarkıcı Pink Tweeter hesabından, "Böyle cinsiyetçi bir yaklaşıma tepki vermemek olmaz. Spor yaparken bikini altı giymek zorunda değil bu kadın sporcular. Böyle bir üniforma mantığı da olamaz. Takıma kesilen cezayı memnuniyetle ben ödemek isterim" paylaşımı yaptı. Dünyanın dört bir yanındaki hentbol ve voleybol oyuncuları takıma açıkça destek verdiler.
Başörtüsü ve hicaba onay çıktı
Diyoruz ya erkekler spor yaparken giydikleri kıyafetler konusunda daha rahat. Onların kıyafet tercihleri hakkında konuşan, eleştiride bulunan kimse yok. Ancak kadınların spor kıyafetleri konusunda sürekli bir tartışma konusu... 2012 yılında Mısır voleybol takımı hicaplarıyla maçlara katılmak istediklerini söylediği zaman tüm dünyada bu konuda çeşitli sesler yükselmişti. Aynı yıl büyük tartışmaların ardından Uluslararası Voleybol Federasyonu kadınlara bikini giymeleri konusunda baskı yapmayacağını ve kadınların uzun kollu ve bacaklı spor kıyafetlerini giyip hicaplarını takarak maça çıkabileceklerini açıkladı. Mısır kadın voleybol takımı oyuncuları da federasyonun da onayladığı kıyafetleriyle maçlara çıkmaya başladı. 2013 yılında kişisel tercihleri nedeniyle baş örtüsü takmaya başlayan Bosna-Hersekli Indira Kaljo, uluslararası basketbol otoritesi FIBA'nın başörtüsü karşıtı kurallarına karşı kampanya başlatıp başarılı olmuştu. ABD'de büyüyen ve başlattığı kampanya başarıya ulaşan Kaljo, "Sporunuzu yapmanıza engel olmadığı, içinde rahat hissettiğiniz müddetçe her şeyi giyebiliyor olmanız gerekiyor" demişti. Uluslararası basketbol otoritesi FIBA kurallarından birinde bulunan 'başa takılan ekipman, giysi veya mücevher' ifadesi yüzünden Müslüman kadın sporcular büyük liglerden mahrum kalıyordu. Ancak bu kampanya ve yerel liglerden gelen baskı sonucu FIBA, ayrımcılığı ortadan kaldırmak için konuyu masaya yatırma kararı almış ve bu konudaki hükmü değiştirmişti.