Vitamin ve mineraller... Vücudumuz için olmazsa olmaz ama bir o kadar da tartışmalı bir konu. Özellikle pandemi sonrası kontrolsüz bir vitamin kullanımı artışı dikkat çekiyor. Gıda Takviyesi ve Beslenme Derneği Başkanı Samet Serttaş, pandemi döneminde en büyük talebi C ve D vitamininin gördüğünü, çinko ve beta glukan içeren gıda takviyelerinde de yüzde 50'nin üzerinde bir büyüme olduğunu söylüyor. Tüm Eczacı İşverenler Sendikası (TEİS) Başkanı Nurten Saydan'sa, hekim ve eczacı gözetimi olmadan kullanılan bu ürünlerin çok ciddi sağlık problemlerine yol açabileceğine dikkat çekiyor.
Peki sağlıklı olmak adına, sağlığımızdan olmamak için vitamin ve mineralleri nasıl kullanmalıyız... İşte tüm bunların yanıtını almak için uzmanların kapısını çaldık. Vitabiotics Ceo'su Ayşen Dinçer'e toplumun vitamine bakışını, Medical Park Hastanesi Dahiliye Uzmanı Yusuf Yıldırım'a vitamin ve mineraller hakkında doğru bilinen yanlışları, dermatoloji uzmanı Doç. Dr. Gökhan Okan'a da son dönemin popüler ürünü kolajeni sorduk.
Önce, "Türkiye'de vitamin tedavi amaçlı alınıyor, oysa dünya koruma amaçlı vitamin kullanıyor" diyen Eczacı Ayşen Dinçer'le, Türkiye'deki vitamin kullanım alışkanlıklarını, hangi vitaminlerin tehlikeli olduğunu, vitamin alırken etiketinde nelere dikkat etmemiz gerektiğini konuştuk:
- Vitamin almamız şart mı? Doğal yollardan beslenmeye ne oldu?
- Vitamin almamız şart. 1900'lerden önce, şu anki ihtiyaca göre azdı. Toprağın eski vitamin ve mineral değerini kaybetmesi, hava kirliliği, yediğimiz besinlerin artık eskisi kadar organik olmaması yani dünyanın doğal kaynaklarının azalmasından kaynaklanan bir ihtiyaç var. Çünkü vücudumuzdaki rolleri çok önemli vitaminlerin. Sadece kan, kas, enerji yapımı değil tüm süreçlerin içindeler, anahtar yapıdalar ve D vitamini haricinde vücudumuzda üretemiyoruz.
Beslenmeyle alıyoruz. Çevresel etkenler nedeniyle besinlerin içinde artık olmadıkları ya da az oldukları için ihtiyaç. 1900'lerden sonra popülerleşti vitamin konusu.
Bulunduğu tarih de 1910'lar... Önce A vitamini bulunuyor. Dünya Sağlık Örgütü durumu şöyle özetliyor:
Eğer günde dokuz porsiyon sebze ya da meyve tüketmiyorsanız, kesinlikle vitamin almanız gerekiyor.
- Doğal yollarla yani beslenmeyle almadığımız zaman vücudumuza hiç mi zararı yok?
- Hangi markanın vitaminini aldığınız önemli. Etken maddesi, kullanılan katkı maddelerini biliyor olmak gerekiyor. Bunlardan kaynaklanan bir takım zararlar olabilir. FDA, EFSA'nın onayladığı, GNP sertifikası olan fabrikalarda üretilenleri tercih etmek gerekiyor.
Birçok vitamin fermantasyon yoluyla fabrikalarda üretiliyor. O yüzden bazı içerikler çok pahalı. Örneğin Beta Karoten... Pandemiden sonra şahıslar vitamin ve mineral üretir hale geldi. Gıda takviyesi olduğu için çubuk krakerle aynı klasmanda tutuluyor.
Çok dikkat etmek lazım. Bakın etken madde olarak beta karoten petrolden de üretiliyor, başka kaynaklardan da. Bu vücudumuzda A vitaminine çevriliyor, yüksek dozlarda kullanılmaması lazım.
- Etiketi mi dikkatli okumalıyız?
- Amerika'da ve İngiltere'de bazı ürünlerde yazıyor tüm bu detaylar.
2018 Aralık ayına kadar bunu Tarım Bakanlığı kontrol ediyordu, artık Sağlık Bakanlığı'na geçti etiket beyan yönetmeliği. Ama hâlâ yönetmelik yayınlanmadığı için, o sistem işlemiyor. O zaman GNP sertifikalı fabrika da mı üretiliyor, FDA onaylı mı, EFSA onaylı yazabilir. Ama şu anki etiketlerde bu yok.
Vitamin alacak kişinin firmaları tek tek araştırması gerekiyor.
- Pandemi sürecinde vitamin alımında patlama oldu. Ama bilinçli mi kullanıyoruz vitaminleri?
- Vitaminleri ikiye ayırmak gerekiyor, tekli içerikler: yüksek doz D vitamini, B kompleks vitaminler gibi ve multivitaminler... Multivitaminler zaten ihtiyaç dozunda günlük olarak tasarlanmış durumda. Yurtdışında 30 yıldır, insanlar multivitaminleri hayatına kattı.
Türkiye daha yeni adapte oluyor ve semptomatik bir pazar. Biz enerjimiz yok, saçımız dökülüyor diye vitamin alıyoruz. İyileşmek için alıyoruz, korunmak için değil. Bu noktada hata yapıyoruz. Ve yüksek dozlara gidiyoruz.
Tekli ve yüksek doz vitamin alacaksanız kesinlikle doktora danışmanız gerekiyor. D vitamini ampülünü kırıp ekmeğe döküp kullanmak gibi garip bir tavrımız var. Bu dünyanın hiçbir yerinde olmayan bir yaklaşım. Zararlı..! Bakın o ampül 300 bin ünite. Bizim ihtiyacımız olan günlük doz, bin ünite. Bu D vitamini eksikliğinde, doktorun önermesi ve kontrollü biçimde alınması gereken bir oran. Arkadaş tavsiyesiyle tekli vitamin alınmaz.
ERGENLERE KALSİYUM VE MAGNEZYUM
- Gelelim kolajene... Almayanı ayıplıyorlar haline geldi durum...
- Birkaç aylık kolajen takviyeleriyle ciltte tüm kırışıkların gitmesi mümkün değil. Burada işi yapanlar yine vitamin ve mineraller. Cildi sağlıklı tutmak için kolajen üretimine destek olan vitamini almak gerekiyor. O da C vitamini, en ucuz vitamin! Direkt vücudun kendi kendine kolajen üretmesini sağlıyor. Bunu konuşmak istemiyor endüstri, çünkü C vitamini 50 lira, kolajen 500 TL. Kendim de C vitamini kullanıyorum, herkese de tavsiye ediyorum. Kolajen kullanabilirsiniz ama harikalar da beklemeyin. Ya da kullanmazsam çökeceğim paniğine girmeyin.
- Her yaş vitamin alabilir mi? Mesela bebekler, çocuklar...
- Yeni doğandan başlayalım, bir çocuk doğduğu zaman ağzına K vitamini damla damlatılır. 0-6 ayda D vitamini damla verilir. Anne sütü besin ve koruyucu değeri en yüksek şey. Ona rağmen bazı konularda anne sütü bile yeterli olamıyor. Herkes için vitamin ve mineraller gerekli. Gelelim adolesanlara; büyüme hormonları salınıyor, stres yönetimi zorlaşıyor. Kesinlikle takviyeye ihtiyaçları var. En önemli ihtiyaçları kalsiyum çünkü kemiklerimizin içindeki kalsiyum depomuzu, 16 ila 22 arası doldurabiliyoruz. Yani bu yaş arasında aldık, aldık. Sonrası nafile çaba. Bu grubu kalsiyum açısından desteklersek ömürleri boyunca sağlıklarını etkiliyor. Ergenlerin duygu durum değişiklikleri için magnezyum ve B6 önemli... Sakinleşme etkisi yapıyor çocuklarda.
Doç. Dr. GÖKHAN OKAN Dermatoloji Uzmanı
Düzenli beslenemiyorsan stres altındaysan, al!
"Eğer kişi yeteri kadar düzenli besleniyorsa, günlük olarak alması gereken vitamin ve mineralleri alabiliyorsa, esktradan vitamin takviyesine gerek yok. Ama düzenli beslenemiyorsa, yoğun bir stres altındaysa, sigara kullanımı varsa, yoğun güneşte kalıyorsa, kan analizlerinde sorun varsa vs gibi durumlarda vitamin takviyesi faydalı olur. Cilt uzmanı olarak kendi branşımdan örnek vereyim, bir vitiligo hastasına ya da cilt lekelenmesi olan birine antioksidan vitaminleri öneririz. Bu tedavinin bir parçasıdır. Bunlar durumu tedavi etmez ama ilerlemesini durdurur. Kolajen çok popüler. Şahsi önerim, mümkünse doğal yoldan alınsın. Ama eğer kişi düzenli beslenmiyorum, takviye istiyorum diyorsa, üç aylık kürler halinde alabilir. Ama çok büyük beklentisinin olmaması gerekir, mucizevi bir sonuç alamaz. Vitaminlerin dıştan sürüldüğü de oluyor. A vitaminli kremler piyasada çok fazla var. Gerçekten etkilidir A vitamini. Biz dermotologlar severiz A ve C vitaminini. Kolajen üretimini arttırır, lekeleri açar bu vitaminler. Koenzim Q vardır, o da krem olarak kullanıldığında faydalıdır."
Dr. YUSUF YILDIRIM Dahiliye Uzmanı
Gıdalardan alabildiğimiz vitamin oranı yüzde 20'lere düştü
"90'lı yıllardan sonra tarım ve hayvancılık bozuldu, vitamin ihtiyacı ortaya çıktı. Gıdaların içerikleri bozuldu, vitamin içerikleri azaldı. Gıdalardan alabildiğimiz vitamin oranı yüzde 20'lere düştü. Elbette vitamin ve mineralleri doğal sebze ve meyvelerden elde edebiliriz ama o doğallıkta ürün kalmadı. O yüzden dışarıdan almak zorundayız. Hepimizin vitamin ihtiyacı var. Ama vitaminleri doğru kullanmıyoruz. Vitamin kullanımda ilk aşama kan değerlerine bakmak. Önce bir vücudumuzun ihtiyacını belirlemeliyiz. Vitaminin ya da mineralin formu ve kullanım zamanı çok önemli detaylar. Ergenlerde ve çocuklarda, emzirme dönemindeki kadınlarda, hamilelik döneminde, kalp hastalarında vitamin gerekli. Pandemi döneminde insanlar biraz uyandı bu konuda. Bunun temel sebebi şu, bu hastalık Çin'de ortaya çıktı. Çin'de, Doğu tıbbı çok yaygın. orada vitaminlerin ve minerallerin, bitkisel destek ürünlerin yüksek doz kullanımı çok yaygın. Onlardan bize gelen ipuçları sayesinde vitaminleri kullanımımıza aldık."
DOZ ÖNEMLİ FAZLASI ZARAR
- En tehlikeli vitamin hangisi?
- A, D, E ve K vitaminlerine özellikle dikkat etmemiz gerekiyor. C vitamini biraz daha güvenli tekli vitaminler içinde. 1 gram C vitamini alabilirsiniz. Zaten fazlası atılıyor vücuttan. En tehlikesi, çok yüksek dozda D vitamini ve A vitamini. Hamilelerde çok yüksek doz A vitamini çocuğun sakat doğmasına neden oluyor. Çok yüksek düzeyde D vitamini aldığınızda da kemiklerinizdeki kalsiyumu kaybediyorsunuz. Vitamin ve mineral dengesini çok iyi tutturmak gerekiyor