İş insanı, Beşiktaş Asbaşkanı Emre Kocadağ, NG Kütahya Seramik Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Güral, Academic Hospital Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Neşe Kavak ve aileleri bu bayramı tıpkı eski bayramlar gibi yaşayacak. Aslında bu üç ailenin de ortak bir özelliği var, onlar ne olursa olsun, tüm özel günleri bir arada geçirmeye özellikle dikkat ediyorlar. Biz de pandeminin ardından, ailece birlikte geçirilen bayramları ve eski bayram geleneklerini onlarla konuştuk.
Prof. Dr. Zehra Neşe Kavak
PANDEMİ BİZE AİLENİN ÖNEMİNİ HATIRLATTI
Academic Hospital Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Neşe Kavak, "Büyük aile sofralarında buluşmak gibisi yok" diyor
Aile sizin için ne ifade ediyor?
- Aile sıcaklık, güven, zorda kalındığında sığınılacak korunaklı bir liman demektir. Küresel salgınla beraber hayatımızla ilgili birçok şeyi sorgulama fırsatı bulduk.
Hayatını kaybedenler için son derece üzgünüm; onların da bir aileleri, geride bıraktıkları sevdikleri vardı.
Yitip gidenlerin önemini sağlıklarında anmak bana doğru geliyor. Bu süreç ailenin, paylaşmanın önemini bir kez daha hatırlattı. İnsanın iyi bir eş ve üretken bir işinin olması mutluluk sebeplerinin başında geliyor. Bu anlamda şanslı olduğumu hissetmişimdir her zaman.
Çocukluğumda akşam yemekleri aile bireylerinin bir araya geldiği zamanlardı. Uzayan sohbetlerin eşlik ettiği yemekler hatıralarımın en kıymetlilerindendir. Bugün de bu geleneği fırsat buldukça yaşatmaya çalışıyoruz.
İki oğlum yurt dışı eğitimlerini tamamlayıp döndüler.
Özellikle bayramlarda kahvaltıyla başlayan gün içinde devam eden coşkumuzu daha da genişleyen ailemle birlikte yaşıyoruz.
- Bayramlar sizin için ne ifade eder. Gelenekleriniz var mıdır bayramlara dair?
- Genellikle böyle bir soruya "Geçmiş bayramlarda..." diye söze başlanarak yanıt verilir. Her şey zamanında güzel. Çocukluğumdaki bayramların başka bir anlamı vardı. Her şey gibi günümüzdeki bayramlar da değişti, dönüştü. Bu sanırım hayatın kuralı ve biz de ayak uydurmakla mükellefiz. Çocukluğumda bayram kıyafetleriyle birlikte heyecanımız başlardı. Yeni elbiseler giymek, büyüklerin verdiği harçlıklarla, şekerlerle özel ve mutlu hissederdik kendimizi. Çocuklar büyüyor ve her sene biraz daha biz büyüklere arkadaş oluyorlar.
Hatta kendi sorunlarını çözdükleri gibi yeri geldiğinde bize de destek oluyorlar. Bunun mutluluğu paha biçilmez.
- Çocuklarınıza aileye, hayata dair nasıl tavsiyelerde bulunursunuz?
- Öncelikle kendilerine sonra da herkese karşı dürüst ve adil olmalarını tavsiye ederim. Kendilerini tanımaları önemli. Çünkü insanın ilişkilerini kendisiyle olan ilişkisi belirliyor. Kendine dürüst olamayan kimseye olamaz sanıyorum. "Kendini yönet, dünyayı yönetecek gücü bulabilirsin" demiş Jean J. Rousseau. Hayat hatalardan öğrendiklerimizle şekilleniyor, tabii suçlu aramazsak. İşler ters gittiğinde suçu başkalarında aramak doğru yöntem değil. İnsan başkalarının yanlışlarından da öğrenir ama önceliği kendi yanlışlarımızdan öğrenmeye vermek daha doğru bir yaklaşım olur. Özel hayat ya da iş hayatı hepsi bir bütün; birinde mutlu değilseniz eğer mutsuzluk hali diğerini de etkiliyor. Dolayısıyla çocuklarıma da her zaman özel hayatlarında ve iş hayatlarında dengeyi sağlamalarını, dürüst, adil olmalarını ve elbette severek yapacakları işleri seçmelerini öneriyorum.
GÜCÜMÜZÜ BİR ARADA OLMAKTAN ALIYORUZEmre Kocadağ
İş insanı, Beşiktaş Asbaşkanı Emre Kocadağ ve eşi Nikol Kocadağ, geniş bir aileye sahip olduklarını, bayramları hep birlikte geçirdiklerini söylüyor
,
- Ailenin önemi pandemiyle birlikte hatırladığımız bir kavram oldu. Aile sizin için ne ifade ediyor?
- Emre Kocadağ: Eşim Nikol ve benim için pandemi dönemi aile bireylerimizin değerini bir kez daha anladığımız bir süreç oldu. Her ikimizde geniş ve sevgi dolu ailelere mensubuz. Tüm insanlığın çok zor süreçler geçirdiği pandemi döneminde bu anlamda ne kadar şanslı olduğumuzu bize hatırlattı. Her şartta birbirine bağlı sevgi ve saygının üst düzeyde olduğu aile bağlarını kurmak ve yaşatabilmenin en önemli miras olduğunu düşünüyorum. Biz de kendi ailemizi kurarken her iki çocuğumuza öncelikle bu sevgi dolu mirası aktarmayı seçtik. Sevgi dolu bireylerin, sevgi dolu aileyi oluşturduğunu ve aile içinde sevgiyle yoğrulan bireylerin de o sevgiyi topluma yaydığına inanıyorum.
- Nikol Kocadağ: Toplumun en önemli ve en temel parçası aile. Hepimiz bu kavrama gözümüzü açıyoruz.
Belki de hayatımıza burada aldıklarımızla devam ediyoruz ve bunları uyguluyoruz. Pandemi ile birlikte ailemiz ve sevdiklerimizle zaman geçirmenin ne kadar değerli olduğunu tekrar anladık, ailem benim için her zaman sırtımı yaslayabileceğim, koşulsuz sevginin anlamı.
Çocuklarımla ve Emre ile bu sıcaklığı hissetmeyi çok önemsiyorum.
- Çok yoğun çalışan birisiniz, birçok sorumluluğunuz var. Aile iş dengesini nasıl oturtuyorsunuz?
- E. K: Nikol ile ev içinde de ciddi bir iş bölümümüz var. Bize ev içerisinde yardımcı olan ve geniş aile olmamızın sağladığı avantajları da sonuna kadar kullanıyoruz. Çocuklarımızın dayılar, halalar, amcalar ve kuzenleriyle kaliteli zaman geçirmesine önem veriyoruz.
Geniş aile kavramının eskiye göre biraz daha unutulduğunu düşünüyorum. Kuvvetli bağlar anlamında bu bizim için önemli. Bu şekilde hem ailedeki işlerimizi, görev aldığımız alanlardaki diğer sorumluluklarımızı bir arada yürütebiliyoruz. Olabildiğince çekirdek aile olarak beraber zaman geçirmeye de hassasiyet gösteriyoruz.
Ailemizde yarattığımız birlikteliğin ve o birliktelikten aldığımız gücün işlerimizin de niteliğine yansıdığını düşünüyoruz.
- N.K: Bizim icin beraber yediğimiz yemekler, oturduğumuz sofralar çok önemli. Günün herhangi bir saatinde, bir öğününde mutlaka ailece zaman geçirmeye çalışıyoruz. Ailecek oturulan sofralar, sohbetler bizim için çok değerli, kalabalık bir aileyiz. Evimiz ve soframızda arkadaşlarımızı, yakınlarımızı ağırlamak her zaman bize mutluluk veriyor. Bu bizim kaybetmediğimiz ve ayakta tutmak istediğimiz bir gelenek diyebiliriz.
- Bayrama dair gelenekleriniz neler?
- E.K: Benim ailem Karadeniz, eşimin ailesi Mardinli...
Her ikimiz de kalabalık ve geleneklerine bağlı ailelere mensubuz. Bir arada büyük masalarda toplanmak yeni anılar biriktirdiğimiz uzun sohbetler yapmak bayram günlerinde daha çok mümkün oluyor. Aslen Artvinli olmamıza rağmen ailemiz çok uzun yıllardır İstanbul'un en köklü semtlerinden Beyoğlu'nda yerleşik, ben de orada büyüdüm. Bir mahallede büyümenin avantajını da yaşadım. Mahalle kültüründe bayramlar birlikte kutlanır. Komşuluk kavramının öneminin de farkındayım dolayısıyla. Büyüklere gösterilen saygının, küçüklere gösterilen sevginin temeli de mahalle kültüründe yaşanan bayramlarda en açık haliyle gözükür. Çocuk yaşlarda yine aynı bölgede aile işimizde çalışmaya başladım. Bu vesileyle her inanıştan komşumuzun özel günlerinde karşılıklı saygı ve sevgi ile bir arada olduk.
Yıllardır içinde olduğumuz bu bir arada olma kültürü ülkemizin en önemli değerinden. Bayram bizim için hep birlikte olmaktır.
- N.K: Bayram demek kalabalık buluşmalar demek bizim için. Son iki senede pandeminin etkisiyle daha sakin geçen bayramların bir daha yaşanmaması dileğiyle bu sene bayramda geniş ailemiz ile olabileceğimiz için çok mutluyuz. Bayramlar büyükler küçükler bir araya gelip geleneklerimizi, çocuklarımızla paylaşmamıza ve yeni anılar biriktirmemize vesile oluyor. Bu da bize mutluluk veriyor. Bir diğer yandan da gelenek demişken bu özel günlerin öneminin çocuklarımıza aktarımını sağlamış oluyoruz. Pandemi buna ket vurmuştu diyebiliriz ancak bu bayram tabiki önlemlerimizi de alarak bir arada olacağız.
BÜYÜKLERİN ELLERİ ÖPÜLÜR, ÇOCUKLARA HARÇLIK VERİLİR
Erkan Güral
NG Kütahya Seramik Yönetim Kurulu Başkanı Erkan Güral ve NG Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Hediye Güral "Bayram konuşmaları, Güral Ailesi'nin bir geleneğidir" diyor
- Siz büyük bir ailesiniz. Ve bir aile şirketisiniz. Aile sizin için ne ifade ediyor?
- Erkan Güral: Teknoloji ve değişen alışkanlıklar son yıllarda aile düzenlerinde farklılaşmalara neden olsa da, biz her zaman birbirine sıkı sıkıya bağlı bir aile olmayı başardık. Ailemiz bizi en iyi şekilde yetiştirmek ve sorumluluk alan bireyler olmamızı sağlamak için her şeyi yaptı. Biz de şu an çocuklarımız için aynı gayret içindeyiz.
- Hediye Güral: Aile yediden yetmişe herkes için çok önemli ve bizim de her zaman önceliğimiz oldu. Sevgi dolu bir ortamda büyümek bize büyük katkılar sağladı. Cesaretlendiren, destek olan bir aile yapımız var.
- Bayram deyince aklınıza ne geliyor?
- E.G: Bayramlar tüm ailenin bir araya geldiği, aile büyüklerinin ziyaret edildiği, kalabalık sofralarda buluşulduğu özel günler bizim için...
- H.G: Bayram günlerini birlikte geçirmek benim için önemli. Çocukluğumun bayramlarını çok özlüyorum aslında. Şimdi bayramlarda ailece bir araya geliyoruz. Erkenden kalkıp bayram kahvaltımızı ve sonrasında bayramlaşmamızı yapıyoruz. Bir yaş bile büyük olsa herkes bir diğerinin elini öper, çocukların bayram harçlıkları verilir. Mutlaka bayram konuşmaları yapılır. Yanımızda olmayan sevdiklerimiz telefonla aranır ve bayram için iyi dilekler iletilir. Ama eskisi gibi kapı kapı gezdiğimiz bayram ziyaretleri olabilse, çocuklara yine şeker, mendil dağıtılsa, evde bulamadığımız sevdiklerimize geldik bulamadık diye not bıraksak ne güzel olurdu.
- Aileye ya da bayrama dair özel bir anınızı bizimle paylaşır mısınız?
- E.G: Bir bayramda anne, baba, kardeşler, eşler, çocuklar tam kadro NG ailesi olarak Bodrum'da tatildeydik. Bayramdan bir iki gün önce Kanada'daki müşterimizle acil bir toplantı yapmamız gerekti. O zaman yüz yüze toplantılar daha önemliydi ve Kanada'ya gidilmesi gerekiyordu. Bayramda ailemle olabilmek için 48 saat içinde Kanada'ya gidip toplatıyı yapıp geri gelmiştim. Hızlı ve yorucu olmuştu ama bunu hep gülümseyerek hatırlarız.
- Siz bir aile şirketisiniz. Uyumunuzun sırrı ne?
- E.G: Aynı değerler ile yetişmiş bireyler olsanız da aile şirketinde sürdürülebilir büyümeyi başarmak çok kolay olmayabiliyor. Bizim başarımızda birbirimize duyduğumuz güvenin ve bunun yanında herkesin yetki ve sorumlulukların net olarak belirlenmiş olmasının önemli payı olduğunu düşünüyorum.