Genç oyuncu Gizem Arıkan, son dönemde atv dizisi Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz'daki rolüyle çok konuşuldu. Dizide dobralığıyla dikkat çeken Didem karakterini oynayan Arıkan, güleryüzü ve sempatik tavırlarıyla izleyicinin beğenisini kazandı. Çocukluğunda elinde mikrofonla şarkılar söyleyen minik kızdan dizilerin aranılan oyuncusu haline gelen Arıkan ile rolünü, oyunculuk serüveni ve hayatıyla ilgili bilinmeyenleri konuştuk.
- Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz'ın hikayesinde sizi en çok etkileyen nedir?
- Kaliteli bir iş olması ve başarısı en başta etkileyen unsur. Altı sezondur devam eden bir işte olmak benim için büyük şans. Hikayenin matematiği çok zekice kurulmuş. Sürekli sürprizler barındırması, durağan olmaması, alışılmışın dışında işlenmesi, bol aksiyonlu oluşu etkenlerden. Ayrıca aile bağlarının kuvvetli oluşu ve değer yargılarının bulunması da beni çok etkiledi.
- Babası, zarar gelmemesi için yıllarca gizlemişti Didem'i. Siz onların iletişimini nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Didem'e zarar gelmemesi için bunu annesi istemiş. Başına bir şey gelmesin diye yıllarca gizlemişler Didem'i. Gizlemiş fakat baba sevgisini esirgememiş ondan. Elini üstünden çekmemiş. Tabii ki beraber yaşasalar çok farklı olabilirdi. Yine de ben iletişimlerini güçlü buluyorum. Didem şartların getirdiği durumu kabul etmiş bu yüzden kimseyi suçlamamış. Böyle olunca bu iletişimlerine de yansımış ve kopmayan bir bağ oluşmuş. Sevgiye ve saygıya bağlı güçlü bir iletişim devam etmekte.
- Didem'in dobralığı dikkat çekiyor. Onun bu özelliğini seviyor musunuz? Siz de dobra biri misiniz?
- Didem'in dobralığı bana benziyor. Bu özelliğini çok seviyorum. Doğruluğuna inandığı, düşündüğü bir şey varsa bunu kimseden çekinmeden söylüyor. Bazen okurken 'yürü be kızım' diyorum. (Gülüyor) Her zaman bildiğini okuyan yapısı hoşuma gidiyor. Didem bana göre daha korkusuz. Dobralığı da bana göre bir tık fazladır. Bazen patavatsız olabiliyor ama bunları kötü niyetle yapmadığı için seyircinin hoşuna gidiyor. Bunun yanında deli dolu, kıpır kıpır oluşunu bitmeyen enerjisini de kendime benzetiyorum. Belki de içindeki duygusal yapısını böyle gizliyordur. Ne olursa olsun içindeki o yaşama sevincini asla kaybetmez, öyle biri Didem. Onun kendine has ayrı bir dünyası var.
- Hızır Ali ile evlilik yolunda. Onları neler bekliyor?
- Bizim dizide sürekli şaşırtan şeyler olur. Sürprizli bir diziyiz. Biz de olacakları seyirciyle beraber öğreniyoruz aslında. Her şey olabilir ama bence Hızır Ali ve Didem'i güzel şeyler bekliyor. Hareketli, inişli çıkışlı ama mutlu bir evlilik yolu diye düşünüyorum. Tabii bu benim isteğim ve düşüncem. Senaristlerimiz nasıl uygun görür, ne olur bilemem ama heyecanlı bölümler bizi bekliyor, ondan eminim.
- Sizce kadınların EDHO'yu sevmesinin nedenleri nedir?
- Ataerkil toplumlarda kadın olmak çok zor. Biz yeni nesil olarak erkekten bir adım geride kalmamız gerektiğini söyleyen ataerkil düzenin sesini kısmaya ve o sesi aslında yok etmeye çalışıyoruz. Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz'da sadece kamera önünde kurgulanan dünyada değil kamera arkasında da kadın eşitliği söz konusu.
- Çocukluk hayallerinizden biri şarkıcı olmakmış. Planlarınızda var mı?
- Öyle bir hayalim vardı. Ayna karşısında elime mikrofon gibi düşünüp aldığım kumandamla şarkılar söylerdim. Yaş ilerledikçe oyuncu olma isteğim daha ağır basmıştı. Bir de öyle bir sesim olmadığını anlayınca sadece kendime söyleme kararı aldım. (Gülüyor)
ZEKİ VE KOMİK İNSANLAR BENİ ETKİLER
- İnsanlar sizce bu dönemde en çok hangi özelliğini kaybetti?
- Bence 'gerçekliğini' kaybetti. Sosyal medya platformlarının hayatımıza girmesiyle insanlar ilk başlarda gerçek yaşantılarını kurgulayarak sergilemeye başladı. Sonra tamamen paylaşımları gibi kendileri de sanallaştı.
Sosyal medyada herkes çok mutlu, sağ duyulu, aşık ama paylaşımlarının aslında gerçekliği yok.
- Sizi hangi özelliklere sahip olan kişiler etkiler?
- Dürüst, samimi, olduğu gibi olan, vicdanlı sevgi dolu, bencil olmayan, bildiği doğrulardan vazgeçmeyen, kendi sınırlarını belirleyebilen, her koşulda iyi olmayı başarabilen, mutlu olmayı bilen, zeki ve komik insanlar beni etkiler.
- En son ne zaman, ne için ağladınız?
- Çok çabuk ağlayabilen biriyim. Sinirlenince de ağlarım üzülünce de... Bir şeyler izlerken duygusal bir şeyse hemen ağlarım. En son Türk filmi izlerken ağladım.
- Sizi en çok ne sinirlendirir?
- Haksızlık, aşırı ego, kendini bilmezlik, nankörlük ve bencillik beni sinirlendirir.
- Hayatınızı derinden etkileyen en önemli olay nedir?
- Hayatımda bir kayıp yaşadım. Benim için dönüm noktası olmuştur. Bu konularda konuşmak hep zor geldiği için genel olarak konuşmamayı tercih ediyorum. Hiç kimse göründüğü gibi hayatlar yaşamıyor. Herkesin iç dünyası olsun yaşadığı hayat olsun biraz farklı. Ne yaşarsak yaşayalım ne kadar düşersek düşelim önemli olan ayağa kalkıp hayata devam edebilmek. Çünkü hayat bir şekilde akıyor ona ayak uydurmak zorundayız. Zamanın ve sevdiklerimin değerini anladım. Hayat beklemez. Koşup onu yakalamak ve şekillendirmek bizim elimizde. Bizi derinden etkileyen durumlar aynı zamanda bizi güçlendirir. Beni de güçlendirdi ve yoluma devam etmemi sağladı.
DİYET YAPMAK BANA GÖRE DEĞİL
- Çok yemek yiyormuşsunuz. Peki nasıl formda kalıyorsunuz?
- Beni tanıyan herkes tarafından bilinen en belirgin özelliklerimden biri bu sanırım. Yemek yemeyi çok seviyorum. Yaşamak için değil zevk için yemek yiyorum. Canım bir şey istediyse aklımdan geçtiyse yerim, hiç düşünmem. Özellikle yaptığım bir şey yok açıkçası. Fakat hareketli bir yapım var. O da biraz etkili zayıf kalmamda galiba. Bir dolu yemekten sonra soda ya da yeşil çay içip psikolojimi rahatlatıyorum. (Gülüyor) Bazen de bugün aşırı yediysem ertesi gün daha normal yiyip dengeliyorum. Genel olarak bu şekilde yapıyorum. Ama öyle diyet yapmak falan hiç bana göre değil o konuda iradem sıfır. Yemeğe çağırıldığım an giderim, diyetim hep çok kısa sürmüştür. Tabii ki sağlık için dikkat etmek lazım. Siz Gizem gibi olmayın.
TEŞEKKÜR EDERİM ALLAH'IM
- Oyunculuk serüveniniz nasıl başladı?
- Klasik olacak ama içimde hep vardı. TV'de izlerken insanlara özenir onların oynadığı şeyleri ayna karşısında oynardım. Farklı dünyalarda kendimi hayal etmek hep hoşuma giderdi. Bitmeyen bir yolculuk bitmeyen keyifti benim için. Okuldaki her etkinliğe katılırdım. Aktif bir çocuktum. Ama en çok şarkıcı olmayı istiyordum daha küçük yaşlarda. Biraz büyümeye başlayınca oyunculuk ağır bastı. Oyunculuk okumak istedim ama ailem hep hobi olarak yapmamı istedi. Nitekim başka bir şey okudum. İşe başladım fakat içimde kalmıştı ve çok istiyordum. Bir ajansa kayıt oldum. Hem çalışıp hem de görüşmelere gidiyordum. Daha sonra tiyatro kursuna yazıldım. O şekilde adım atmış oldum aslında. Deneme çekimlere gitmeye başladım, asla vazgeçmedim. Ufak tefek rollerde oynamaya başlamıştım. Bir süre böyle devam etti. Tesadüfen menajerlerimle tanıştım. En büyük şanslarımdan birisi onlar. Çalıştığım işten ayrıldım. Daha sonra onlar bana iş getirmeye başladıkça çok fazla deneme çekimlerine gittim ve arka arkaya güzel işler aldım. Yani öyle bir keşfedilme hikayem yok. (Gülüyor) Çalışmaktan çabalamaktan hiçbir zaman vazgeçmedim. İnsanların zor, yapamazsın demelerine aldırmadım. İnandığınız yoldan vazgeçmezseniz, çalışırsanız Allah çabanızın karşılığını veriyor diye düşünüyorum. Bazı yolların çiçeklenmesi için çaba ve sabır şart. Teşekkür ederim Allah'ım.