Takipçinizin çok olduğu bir sosyal medya hesabınız var. Bu hesap üzerinden para da kazanıyorsunuz. Yani fenomensiniz.
Ve günün birinde eşinizle boşanma aşamasına geliyorsunuz. Eşiniz de boşanma karşılığı hesabınızdan pay istiyor. Ne olacak bu işin sonu? Böyle bir şey olmaz demeyin. geçtiğimiz haftalarda, Günaydın yazarı Mert Vidinli, 'Boşanma nafakası Instagram' başlığıyla köşesinde tam da böyle bir olayı yazdı. Vidinli, Abu Dabi'de yaşayan restoran şefi bir arkadaşından söz ediyordu. Sosyal medyada bir hayli popüler olan bu kişi, eşinden boşanmak isteyince olanlar olmuş. Boşanmak istediği eşi, boşanma karşılığı olarak şeften Instagram hesabının haklarını istemiş, "Yoksa asla boşanmam" demiş.
Olay Abu Dabi'de yaşanıyor ama biraz araştırınca Türkiye'de de durumun farklı olmadığını fark ettim.
Türk Influencerlar, fenomenlerin büyük çoğunluğu kadın. Özellikle anne çocuk ve moda üzerine açılmış hesaplarda kadınlar ağırlıkta. Gelirler yüksek, emek büyük. Melina's Mom hesabında kızıyla hayatını paylaşan Merve İpek Öztürk, yine kızının doğumuyla momslike isimli anne-çocuk hesabı açan Pelin Baykal Akgün ve çektiği şehir, doğa, portre fotoğraflarıyla yüzbinlerce takipçisi olan Balibey hesabının sahibi Birol Bali'yle bu konuyu masaya yatırdık...
- Sosyal mecralar sizin için bir gelir kapısı haline ne zaman dönüştü?
- Pelin Baykal Akgün: 2014 yılında çocuğum Kaan doğduktan sonra blog yazmaya başladım. Bebeğimi büyütürken yaşadığım tecrübeleri bloguma yazıyordum, Instagram sayfasında ise sadece yazılarımı, birkaç da fotoğraf paylaşıyordum. Zamanla markalardan lansman davetleri gelmeye başladı. Bir süre sonra benim gibi hesap sahipleriyle ortak karar alarak markalardan bütçe talep etmeye başladık ve bu bir gelir kapısı haline dönüştü.
- Merve İpek Öztürk: Melina's Mom/ Merve İpek Öztürk hesabıyla Instagram hesabım var. 2014 yılında çok zorlu bir hamile kalma ve gebelik süreci geçirdim. Benim durumumdaki kadınlara yol göstermesi için yola çıktım ve blog açtım. Zamanla kızım Melina'yı da koymaya başlayınca insanlar bizi takip etmeye başladı. Düzenli biçimde yazmaya devam ettim. Davetler gelmeye, ürünler yollanmaya başlandı.
Zamanla markaları, bu işi bütçeli yapmaları konusunda birleşerek ikna ettik. Ve para kazanmaya başladım.
- Birol Bali: Hesabımı açtığımda evliydim. Kurumsal hayatta bilişim dünyasında ve satışta çalışıyordum.
Instagram'la tanıştığımda sadece bir filtre programı olduğunu sanıyordum. Fotoğraf çekmeyi çok seviyordum. İstanbul fotoğrafları çekmek benim için hobi oldu. Balibey adıyla açtığım hesap bir anda büyüdü. Bu mecradan para kazanma yollarını araştırdım.
Yurt dışından fotoğraflarım istenmeye başlandı.
50 dolar kazandığımda çok mutlu oluyordum.
Kurumsal hayattan ayrıldım. Kurumsal firmalara Instagram projeleri sunmaya başladım.
- Eşlerinizin tepkisi nasıl oluyordu bu süreçte?
- M.İ.Ö: "Bir yıldır yazıyorsun, karşılığında ne aldım, boş işlerle uğraşıyorsun" diyordu. İlk reklamımı 30 TL karşılığı yapmıştım.
Zamanla köşe yazmaya başladım, televizyon programı yaptım, birçok dergide yer aldım...
- P.B.A: Aslında lansmanlara ücretsiz gitmek çok mevzu oluyordu.
Benzin parası, oradan oraya gitmek, saçını yaptırıyorsun, hazırlanıyorsun.
Karşılığında hiçbir şey yok. Eşim çok şaşırıyordu bu duruma.
- B.B: Bir gün eşim, "O telefonu alıp duvara fırlatmak istiyorum" dedi. Sürekli like geldiği için bildirim geliyordu ve ben kaptırmıştım kendimi. Ama iş kurmaya çalışıyordum.
- Gün geldi... Boşanma aşamasına geldiniz ve eşiniz hesabınızda hak talep ediyor. Ne yaparsınız?
- P.B.A: Haksız bir talep. O hesapta bireysel verdiğim bir emek var. Aile hayatından vakit ayırıyorsun ama yine de aile için elde ettiğin bir gelir bu.
Erkeklerin kendine güvensizliği ve güç savaşı nedeniyle bu talepler ortaya çıkıyor. Can acıtmak için yapılıyor bence. Erkeğin ne kadar zayıf olduğunu gösteriyor.
- B:B: Bazı kişiler boşanma aşamasında şifrelerini istiyormuş karşı tarafın. Yok öyle bir dünya, niye şifremi veriyorum! Biz hem içerik üretiyoruz hem de bir anlanma sanat bu. Bu benim şirketim. Bu bir iş. Evlilik süresince kazandığın zaten ortak, sonrası için böyle bir talep dünya saçması geliyor bana. Dijital dünya o kadar gelişiyor ki, telif ve fikri mülkiyete dair bilgimiz bu gelişmelerin gerisinde kalıyor.
-M.İ.Ö: Evlilik süresince edinilmiş malın, mülkün, gelirin paylaşılması gerekir. Birlikte mesai harcandı. Belki ben Instagram sayfam için bir şeyler yaparken eşim çocuğa baktı, destek oldu.
Ama boşanma aşamasında bunun paylaşılmasının talep edilmesi, benim ona, "Ver iş yerinin anahtarını" demem gibi bir şey.
Orası benim iş yerim. Ayrıca şahsi emek verdiğim bir alan. Sonrasına hiçbir şekilde dahil olamaz. Ben de onun sonrasında yapacağı işlere dahil olamam.
PELİN KAYA (Modavesosyete markası ve Instagram hesabının sahibi)
Bunun adı dijital boşanma
2008'de gayet amatör niyetlerle blog açarak yazı yazmaya başladı. Türkiye'de kimsenin cemiyet hayatını eleştirmediği, böyle bir mecranın olmadığı zamanlardı. Cemiyet kadınlarını stil anlamında eleştiren ilk blogdu modavesosyete. Zaman içinde kulaktan kulağa yayıldı ve çok tuttu. Beş yıl içinde ayda bir milyon tıklamalara ulaştı. Beş yıl boyunca kimliğini gizli tuttu. Herhangi bir maddi kazanç gütmeden, yazmayı, modayı, cemiyet hayatını sevdiği için başladığı macera bir anda gelir kapısı haline dönüştü. Bu blog ona, köşe yazarlığı kapısını açtı. Kimliği açığa çıktığı süreçte blog rüzgarı dindi, Pelin Kaya bu sırada değişime ayak uydurmayı bildi ve içeriğini Instagram sayfasına taşıdı. Markalarla işbirlikleri gelmeye başladı ve artık bu hesap Pelin Kaya'nın işi oldu. Pelin Kaya bu hesabı açtığı sırada evliydi, halen evliliği devam ediyor... Biz Kaya'ya markası ve işinin gelirlerine dair evlilik kurumu çatısı altında haklarını bilip bilmediğini sorduk: "Hayatın rutini içinde sayfam artık bir parçam gibi oldu. Şifresini benden başka kimsenin bilmediği bir mecra orası. Namusum orası benim! Adeta anahtarı kimsede olmayan bir ev gibi. Kimseye de vermeyi asla düşünmüyorum! Ama bu hesabın bir miras olduğu bugüne kadar hiç aklıma gelmemişti. Bunu iş olarak yapan çoğu kişinin de gelmemiştir. Bunlar bizim için de yeni kavramlar. Ama ben farkında olmadan, zamanında kendimce önlem almışım, çünkü hesabın/markanın patentini aldım. Boşanma, vefat gibi süreçler sırasında eşimin de bu markada hakkının olduğunu şimdi senin sayende öğreniyorum. Dijital boşanma bir nevi... Kadınlar boşanma sonrası eşlerinin mal varlığı ve işinden dolayı hak sahibi oluyorsa, erkeklerin de hak sahibi olmasına karşı değilim. Hak talep edilebilir çünkü ciddi paralar kazanılıyor. Ama bu kötüye kullanıma da açık bir durum. Mesela benim sayfamda ve markamda kocamın hiçbir katkısı ve dahli yok. Bu durumda nasıl işleyecek süreç? Bu tür boşanma hadiselerinde erkekler, genellikle kadını üzmek, canını acıtmak için talepte bulunuyor, ihtiyacı olduğu için değil! Sanırım buna en iyi çözüm, karı-kocanın oturup bu sayfanın kime ait olduğunu netleştirip, patentle bunu belirlemesi gerekir. O zaman kafalardaki soru işaretleri de ortadan kalkar."
Doç. Dr. CAHİT SULUK (Fikri Mülkiyet Hukuku Uzmanı)
Sosyal medya hesapları da iş yeri gibi
Konuya dair Doç. Dr. Cahit Suluk'un görüşlerine başvurduk. Suluk, Türk Medeni Kanunu'ndan, Fikri Mülkiyet haklarına duruma dair ilginç tespitlerde bulundu: "Yürürlükteki Türk Medeni Kanunu'nun hazırlandığı 1990'lı yıllarda, internet hayatımıza yeni yeni giriyordu, ama artık içerik üretir hale geldik. Ve bu mecra para kazandıran bir alana dönüştü. Evlilik söz konusu olunca, bu gelirin nasıl paylaşılacağı gündeme geldi. Buna dair çeşitli senaryolar üzerinden ilerlemek gerekiyor. Siz bir iş modeli olarak sosyal medyada ya da internette işinizi yapıyor ve paranızı buradan kazanıyorsanız, bunu aynen Çerkezköy'deki bir fabrika gibi düşünebilirsiniz.
Evlilikten önce fenomenseniz, her şey sizin! Evlilikten önceki işler kişisel mallara girer. Evlilikten sonrakiler ise, taraflar aksini kararlaştırmadıysa yani yasal mal rejimine tabii ise, evlilikten sonra elde edilen gelirler (eşlerden hangisi elde etmiş olursa olsun) ortaktır. Bir boşanma durumunda eşler arasında eşit paylaşılır. Evlilikten önce eşlerden biri sosyal medya gibi bir gelir modeliyle gelir elde ediyorsa, bu kişisel maldır ve o kişiye aittir. Tıpkı miras malı gibi.
Evlilik sırasında fenomen olduysanız, gelirler ortak! Evlendikten sonra sosyal medyada bir kanal ya da sayfa açtınız kendinize ve gelir elde etmeye başladınız. Bu gelir bir boşanma ya da ölümle sonuçlanana kadar ortaktır. Artık katma değer, bilgi üzerine inşa ediliyor. Bilginin ekonomik, hukuki altyapısını, fikri mülkiyet hukuku oluşturuyor. İnsanlar somut malları, bankadaki hesabı, evleri, binaları, arsaları, bir binanın içindeki süpürgeye kadar her şeyi haczedebiliyor, malları paylaşım konusu yapabiliyor. Atladıkları ise fikri mülkiyet hakları, patentler, markalar, telif hakları... Bunlar görünmeyen haklar."