Vincent Van Gogh, "Yaşam bir ekme dönemidir, hasat mevsimi yoktur bu dünyada' demiş... İnsan, yaşamı boyunca didinir durur ve karşılığını alamaz çoğu kez. Yeşilçam'ın efsane isimlerinden Vahi Öz de çok çalıştı didindi ama dünyadan hasat kaldıramadan genç sayılabilecek bir yaşta göçüp gitti...
Soğuk bir şubat günü hayata veda eden büyük komedi ustasının hikayesi için gelin filmi başa saralım... Asıl ismi Vahe Özanyan olan Vahi Öz, 1911 yılında İstanbul'da dünyaya geldi. Babası Dr. Faruk Öz'ün görevi nedeniyle, bir dönem Samsun'da yaşadı. Okurken içine oyunculuk ateşi düşen Öz, ilk kez 1928'de Samsun Gençlik Mahfeli'nde sahneye çıktı. Oyunculuk sevdası onu İstanbul Şehir Tiyatrosu'na sürükledi. 1930'da profesyonel oyunculuğa adım attı. Anadolu'yu karış karış gezerek tiyatro yaptı. Öz, 1938-1945 yılları arasında da Ankara Radyosu'nda çalıştı. Her pazartesi yayınlanan Kimgil Ailesi isimli temsilde seslendirdiği 'Baba' rolüyle ün kazandı.
ADİLE NAŞİT İLE TİYATRO KURDU
Bir yıl sonra Ses Tiyatrosu'na girdi ve burada genç oyunculara hocalık yaptı. Bu arada kader onu sinemayla tanıştırdı. 1947'de ilk filmi olan Bir Dağ Masalı'nda oynadı. Bu filmle girdiği sinema kariyeri, onu hızla parlattı. 1960'larda Horoz Nuri tiplemesiyle ün kazandı. Komedi filmlerinde Mualla Sürer ile beraber iyi bir ikili oluşturdu. Sinemada yükselişi sürerken Adile Naşit ve Aziz Basmacı ile Naşit Tiyatrosu'nu kurdu. Öz'ün, sinemada canlandırdığı Orta Anadolu aksanıyla konuşan Nuri tiplemesi kısa sürede efsaneye dönüştü.
TÜM YILDIZLARLA FİLM ÇEKTİ
Öz, çok yönlü bir adamdı. Oyunculuğun yanı sıra senaryo yazarlığı ve yönetmenlik de yapmaya başladı. Süt Kuzuları filminde yönetmen ve oyuncu, Kan Kardeşler ve Hacı Baba adlı yapımlarda ise sadece yönetmen olarak görev aldı.
Oyuncu Öz; Ajda Pekkan'dan Ayhan Işık'a, Filiz Akın'dan Zeki Müren, Belgin Doruk'tan Türkan Şoray'a kadar tüm dev isimlerle beraber kamera karşısına geçti. Vahi Öz, öyle bir büyüye sahipti ki, sahneye çıktığı ya da beyazperdede göründüğü an insanları gülme krizine sokardı.
SON RÖPORTAJ
Kimilerinin Charlie Chaplin'e benzettiği oyuncu, 1968 yılında prostat kanserine yakalandı. Öz, hastanede tedavi gördüğü sırada son röportajını Ses dergisinden Erman Şener'e verdi. Gazeteci Şener, Vahi Öz'le arasında geçen konuşmayı şöyle anlatmıştı:
"Vahi Öz, 'Tamam artık. Film koptu, kopuyor' dedi. Bir şey diyecek oldum ama diyemedim. Sustum ve yüzüne baktım. Bir insan nasıl biterse, öyle bitmişti. 'Yiyecek ekmeğimizi, içecek suyumuzu tükettik' dedi. O sırada kapı açıldı, konuşmamız bölündü. Geldiler, Vahi Öz'ün ateşine baktılar, hap verdiler ve çıktılar. İlk konuşan Vahi Baba oldu. 'Tiyatroyu çok özledim biliyor musun? Sanki 30 senedir sahneye çıkmamış gibi özledim tiyatroyu' dedi. Bir an durdu. 'Saatin kaç?' diye sordu. Ezan okunuyordu. Ezanın sonuna kadar sustuk, hiç konuşmadık. Tam ayrılırken, 'Biliyor musun, bu hastalık elimde avucumda ne varsa aldı götürdü' dedi."
Oyuncu, bu son röportajdan günler sonra kanserle savaşını kaybetti ve Taksim İlkyardım Hastanesi'nde, 58 yaşında ruhunu teslim etti. Öz'ün son sözleri ise şu oldu: "Kimseye borcum yok çok şükür!"
Ünlü oyuncunun cenazesi Şişli Camii'nden kaldırıldı. Sadri Alışık, İzzet Günay, Tamer Yiğit, Türkan Şoray, Selda Alkor, Selma Güneri, Zeki Müren ve Ayhan Işık başta olmak üzere dönemin tüm starları onu uğurlamaya koştu. Cenazesi, çok sevdiği çiçeklerle bezeli Feriköy Mezarlığı'na defnedildi.
BU KANARYA BENDEN ÇOK YAŞAYACAK SADRİ
Vahi Öz'ün en yakın dostlarından biri Sadri Alışık'tı. Turist Ömer ve daha pek çok filmde oynadığı Alışık, vefatından önce Öz'ü ziyaret etti. Alışık, orada yaşananları ise yıllar sonra bir dergiye verdiği röportajda şöyle anlattı: "Vahi Baba'yı Ankara Radyosu'nda iken sesinden tanırım. Daha sonra film setlerinde tanıştık, arkadaş, dost olduk. Hatta bir dönem o, ben ve Mualla Sürer üçlü sacayağı olduk. Ölümünden 10 gün önce evine 'Geçmiş olsun'a gittim. Oturduk, konuştuk, eski günleri, hatıraları tazeledik. 'Bomba gibisin Vahi Baba, yakında gene beraber oynarız' dedim. Acı acı güldü, gözleri çok uzaklara daldı. 'Yok Sadriciğim yok, yolcuyum ben. Bu evde küçük bir dram oynanıyor. Kanserim. Kurtuluş yok. Hissediyorum ama Jale'ye (eşi) bir şey söyleyemiyorum. Onlar biliyorlar, bana söylemiyorlar. Böyle bir aldatmacadır gidiyor' dedi. Sonra bana bir kanarya hediye etti. Hayatımda hiç kanarya beslemediğim için 'Nasıl bakacağız? Bu kanarya kaç yıl yaşar?' diye soracak oldum. Ensemden tuttu 'Hiç merak etme' dedi. Sonra da beni hep güldüren adam hayatımda ilk defa hüngür hüngür ağlatan şu cevabı verdi: 'Benden çok yaşar o kanarya! Benim ise en çok 10-15 günüm kaldı. Yaz bunu bir tarafa Sadri..."
BEDİA'NIN HÜZÜNLÜ HİKAYESİ
Vahi Öz'ün fimlerinde sürekli olarak "Bediaaaa" diye seslendiği Mualla Sürer, aslında terziydi. Filmlerde kullanılmak üzere kostümler dikerdi. 1953 yılında Hulki Saner'in teklifiyle film çevirmeye başladı. Hiç ummadığı bir şekilde sinemada başarıya imza attı. Çoğunlukla yardımcı kadın oyuncu olarak genellikle sonradan görme ve huysuz kadın rolleri oynardı. Bedia karakteri sayesinde Vahi Öz'le iyi bir ikili oluşturan Sürer, tek gözlü evinin geçimini sağlamak ve kronik kalp hastalığının ilaçlarını alabilmek için film şirketlerinden gelen en küçük teklifleri bile kabul ederdi. Rol seçecek, düşünecek zamanı yoktu. Hayatta kalmak için sürekli çalışmak zorundaydı. Tek başına yaşam mücadelesi veren Sürer, yapayalnız bir kadın olarak da ruhunu teslim etti.
İKİ PLAK ÇIKARDI
Vahi Öz, 1964 yılında yakın dostu olan ve birçok filmde de rol aldığı Öztürk Serengil'le, Serengil Plak için bir 45'lik yaptı. 45'liğin ön yüzünde Bedia, arka yüzünde Öztürk Serengil'le birlikte söyledikleri Bekarlıktan Kurtulduk adlı parça yer alıyordu. Vahi Öz, ayrıca Rıza Tüzün ve Timuçin Caymaz ile birlikte Nasrettin Hocanın Kazan Hikayesi isimli bir plak daha çıkardı.
BEŞ EVLİLİK YAPTI SON EŞİ CANINA KASTETTİ
Vahi Öz, dört defa evlenip boşandı. Bu evliliklerden bir oğlu oldu. Ünlü oyuncu, beşinci evliliğini ise kendisi gibi oyuncu Jale Öz'le yaptı. Sonbahar Yaprakları, Hacı Baba, Seninle Düştüm Dile, Zehirli Çiçek, Kınalı Hanzo, Öfkeli Genç, Ateş Sönüyor ve Ölüm Peşimizde adlı filmler ile bazı TV dizilerinde rol alan Jale Öz, eşinin ölümünün ardından pencereden atlayıp canına kıymaya çalıştı ama kurtarıldı. Jale Öz, 82 yaşında hayatını kaybetti
ÖZ'ÜN EŞYALARI NEJAT UYGUR'A HEDİYE EDİLDİ
Jale Öz, eşinin ölümünden ardından Nejat Uygur'a bir jest yaptı. Öz, ünlü sanatçının tiyatro amblemli kol düğmeleri ile tiyatroda kullandığı makyaj takımını Nejat Uygur'a hediye etti.