İki yıl önce şampiyonluğu elinden alınan Avni Yıldırım, dünyanın en başarılı boksörü Canelo Alvarez'e karşı unvan maçı için ringe çıkacak
Önce müsabakanın dünyanın gözündeki değerinden bahsedeyim ki, durumun ne kadar önemli olduğunu anlaşılsın. Avni Yıldırım ve Canelo Alvarez arasındaki 27 Şubat'taki maç, Muhammed Ali, Mike Tyson, gibi yıldızların yaptığı müsabakalar kalibresinde olacak.
Avni Yıldırım son olarak Dünya Boks Konseyi (WBC) Süper Orta Sıklet Dünya Şampiyonluk maçında ABD'li Anthony Dirrell ile karşılaşmıştı. Bu maç Avni Yıldırım'ın masada kaybettiği maç olarak tarihe geçti. Bunun için bir hafta sonraki maç Avni Yıldırım için bir anlamda gurur meselesi.
Türk boks tarihinin en başarılı sporcularından olan Yıldırım, boks dünyasının en büyük yıldızı Canelo Alvarez'in elinden WBA Dünya Orta Sıklet Şampiyonluk kemerini ve unvanını alma hedefinde. Rakibini yenerse ilk defa bir Türk boksörü WBC, WBA Süper Orta Siklet unvanı alacak ve dünya yıldızı bir efsane olarak adını tarihe yazdıracak. Miami Hard Rock Stadyumu'ndaki karşılaşmaya Covid-19 önlemleri uyarınca 18 bin kişi alınacak.
Dev stadyumdaki maçı en iyi yerden izlemek isteyenler 8 bin doları (57 bin lira) gözden çıkarttı. Maç 200'den fazla ülkede canlı yayınlanacak. Maçtan Canelo Alvarez 35 milyon dolar, Avni Yıldırım ise 1 milyon doların üzerine para kazanacak.
Canelo Alvarez'in, dört farklı ağırlık sınıfında (hafif orta siklet, orta siklet, süper orta siklet ve hafif ağır siklet) dünya şampiyonlukları bulunuyor. Ocak 2021 tarihi itibariyle dünyanın en başarılı aktif boksörü seçildi. Pandemiye rağmen 2020 yılının ikinci yarısında 37 milyon dolar kazanan boksör Forbes'un en çok kazanan sporcular listesinde 30. sırada yer alıyor. Kariyeri boyunca yaptığı 57 maçtın 54'ünü (36'sı nakavtı) kazandı, bir kez kaybetti, iki kez berabere kaldı. Kariyeri boyunca yaptığı 23 maçta sadece iki kere yenilen Avni Yıldırım'ın rakibi zorlu. Ama imkansız diye bir şey yok!
Avni Yıldırım ile büyük maça sayılı günler kala, zoom üzerinden bir söyleşi gerçekleştirdik, heyecanına ortak olduk.
- Çok zor, stresli, yorucu bir sürecin içindesiniz. Şu anda nasıl bir ruh halindesiniz?
- Sadece son birkaç aydır zorlu ve stresli geçmedi benim için. İki yıldır bir çaba içindeyim, ne çektiğimi bir ben biliyorum. Zor, stresli ya da yorucu kelimeleri yetmez bunu anlatmaya.
- Tek bir hedefe odaklandınız. Sabah akşam bir müsabakaya hazırlanmak, mental ve fiziksel olarak sadece bununla yaşamak nasıl bir şey?
- Son maçta hakkımı yediler biliyorsunuz. Ve ondan sonra her şey daha da zorlaştı. Her şey yenilendi. Bu süreçte 15 ayrı kişiyle maç yapma ihtimalim belirdi ama sonra onlarla da ilgili sıkıntılar çıktı, isimler sürekli değişti. Ama şimdi önümde çok büyük ve önemli bir maç var. Demek ki, her nasip vaktine esirdir. Şimdi en büyük maç geldi karşıma. Biraz sabretmek gerekiyormuş. Şu anda ülkemi, devletimi, milletimi böyle bir arenada temsil edeceğim için ayrı bir gurur duyuyorum. Belki benim sayemde ülkede milyonlarca genç boksu öğrenecek, bir öncü olacağım.
- Ülke olarak öyle günlerden geçiyoruz ki, böyle bir başarıya ihtiyacımız var. Gündemi takip etmişsinizdir; şehitlerimiz var, ülkemiz yasta. Sizin elde etmenizi umduğumuz başarı bizi sevindirecek, kenetleyecek sanki. Bu milli görev size nasıl yansıyor?
- İnanın büyük sorumluluk. Bana askerlerimizden gelen mesajları görseniz, gözleriniz dolar. Komutanlarımızdan, asker kardeşlerimizden gelen destek mesajlarını okursanız benim yükümün ne kadar ağır olduğunu anlarsınız.
- "Bir Türk olarak bana kimse şans vermiyor" demişsiniz bir açıklamanızda. Siz kendinize o şansı veriyor musunuz?
- Ben veriyorum. Hocam veriyor. O, dünyanın en iyi boks eğitmenlerinden biri. O bana yeni bir hayat verdi. Her şeyin mümkün olacağına beni inandırdı. Ben kendime inanıyorum, hocama inanıyorum, o da bana inanıyor. İyi bir enerjimiz var, her şey mümkün. Sonuçta biz de bu ligin adamıyız. Son maçta hakkım yendi yoksa şampiyonluk benim hakkımdı. Çeşitli olaylar oldu ama biz geliyoruz!
83 MİLYON İÇİN DÖVÜŞECEĞİM
- Rakibiniz Canelo Alvarez ile daha önce antrenman yaptınız. Onu ve tarzını biliyorsunuz. Nasıl öngörüyorsunuz maçı?
- Onunla çok önceden antrenman yapmıştım. Daha sonra yine çağırdılar birlikte çalışmak için ama gitmedim çünkü ileride rakip olabileceğimizi hesap etmiştim. Ve o gün geldi. Hiçbir şey imkansız değil. Elimizden geleni yapıyoruz. Ve kendime inanıyorum, kendime inanmasam böyle bir şeye kalkışmam. Çünkü benim için maddiyat gibi hazlar geri planda. Bu noktadan sonra bu işin maddi getirisi hiç önemli değil. Onur, gurur, şeref, haysiyet meselesi bu artık. Sadece kendim için dövüşmüyorum. Ülkem için, Avrupa'daki, dünyadaki binlerce gurbetçi vatandaşımız için dövüşüyorum.
- Cumhurbaşkanımız Erdoğan da sizi destekliyor. Bir önceki maçınızda uğradığınız haksızlıkla ilgili "Masada kaybettin" demişti size. Sizin ona olan sevginiz de malum. Ama bu sevgiyle ilgili yurt dışındaki spor camiasının bir kısmı tarafından eleştirildiniz...
- Benim makama saygım var. Cumhurbaşkanlığı koltuğuna saygım var. Sonuçta ülkemizin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan. Orada belki başka bir isim olsa, ona da aynı şekilde davranacağım. Bu ülkenin, bu devletin, bu cumhuriyetin sporcusuyum. Cumhurbaşkanıyla konuştuğum zaman hemen çeşitli laflar çıkıyor. O, 83 milyonun cumhurbaşkanı, bu kadar! Durum siyasi değil, ben 83 milyonun sporcusuyum. Sağcısının da, solcusunun da, Alevisinin de, Kürdünün de, dünyadaki tüm gurbetçi vatandaşlarımızın da, ben 83 milyonun sporcusuyum.
- Sizinle söyleşi yapacağım diye araştırırken sizin müthiş bir hayran kitleniz olduğunu fark ettim. Bambaşka bir dünya orası...
- Ülkemiz boks sporunun çok yaygın olduğu bir ülke değil. Alışkın değiliz böyle şeylere. Ama ben bir öncü olabiliyorsam ne mutlu bana.
- Birçok genç sizi idol olarak görüyor, o kemeri alacaksınız ve hepimizin gururu olacaksınız inşallah. Nasıl bir düzeniniz var şu anda?
- Ben sporcu olarak sadece antrenmandan sorumluyum. Onun dışında her şeyi hocam hallediyor. Hayatımın bu evresinde sadece bana söyleneni yapıyorum! Özel bir diyet programım var, daha düzenli besleniyorum. Kilomu korumak zorundayım. Günde iki buçuk saat antrenman yapıyorum. Bazı günler üç antrenman yaptığım oluyor. Zor geçiyor günler...
- Heyecanlı mısınız peki?
- Tabii. Böyle büyük bir arenada, bir Türk boksör olarak yer alacak olmak inanılmaz gurur, tarif edilemez bir duygu, heyecan.
KEMERİ MUHAMMED ALİ'YE GÖTÜRECEĞİM
- Siz Sivaslısınız ve boks küçüklüğünüzden itibaren bir tutku olmuş sizin için. Hiç hayal etmiş miydiniz bugünlere geleceğinizi?
- Ülkemiz bir boks ülkesi olmadığı için daha doğrusu bir spor ülkesi olmadığı için hayal kurmak zorlaşıyor. İdol yok çünkü. Olsa bile sayısı çok az. Böyle olunca hedefleri büyük tutmak zorlaşıyor. 13 yaşımda boksa başladım ve çok mücadele ettim. Pes etmedim, devam ettim, çalıştım. Ülkemi temsil ettim. Kaderimi zorladım boks konusunda.
- Diyelim ki maçı kazandınız ve kemer sizin oldu. İlk ne yapacaksınız?
- Bir müslüman boksör olarak, kemerimi Muhammed Ali'nin mezarına götüreceğim.
- Psikolojik destek alıyor musunuz?
- Tabii. Sürekli psikolojik savaşlar veriyorum. Yüküm ağır. Bunu tek başıma kaldırmam imkansız. Hem mental olarak hem fiziksel olarak çok yoruluyorum.
- Bu süreçte en çok kim arıyor, soruyor sizi?
- Hocam galiba. Ama o telefonlarımı gece alıyor, sabah veriyor. 13 saate yakın telefonum yok, mesela dün akşam saat 22.00'de telefonumu aldı, sabah 09.00'da verdi. Kurallar sıkı.
Avni Yıldırım'ın koçu Abel Sanchez:
GÜCÜ OLAN ADAMI KİMSE KÜÇÜMSEYEMEZ
- Avni Yıldırım nasıl bir öğrenci sizce?
- Harika bir sporcu. Fiziksel olarak güçlü bir dövüşçü. Burada olmasının bir nedeni var. Burada olmak için kendini hazırlamış. Şimdi bu fırsat eline geçti. Ve biz bu avantajı kullanacağız.
- Bu maçtaki şansını nasıl görüyorsunuz?
- Herkesin şansı vardır. Sporda her kişinin şansı olur. Boks uğruna salonda saatlerini harcayan, çalışan her boksörün şansı vardır. Gücü olan bir adamı kimse küçümseyemez. Çünkü bu işi yaparken aynı zamanda çok çalışmış bir adamdan söz ediyoruz.
- Şu an onun hayatının en önemli tanığısınız. Avni Yıldırım bu uğurda nelerden fedakarlık ediyor?
- Her şey. Her şeyden fedakarlık ediyor. Öncelikle ailesinden, ailesi dünyanın bir ucunda, o burada benimle ve yalnız. Şu an onun ailesi benim. Onun babası, kardeşi, koçuyum şu an. Bana inanıyor, güveniyor. Fedakarlığının boyutu çok yüksek.