Mutlu bir evlilik, iyi bir yaşam, pırlanta gibi iki evlat ve göz kamaştırıcı bir kariyer... Dünyanın etrafını 13 kez dolaşacak kadar, yani 500 bin kilometrenin üzerinde yol kat etti. 148 ülke, yüzlerce şehir gezdi. Bir de geride; yatmadan önce dişini fırçalamayı, her sabah güne duş alarak başlamayı, arabanın arka koltuğuna oturup emniyet kemerini bağlamayı öğrettiği 'adam olacak çocuklar' bıraktı. Öyle şarkılar yaptı ki, her biri milli marş oldu dillere. Yani hayatsa hayat, kariyerse kariyer... Ve cenazesinde "Merhumu nasıl bilirdiniz?" sorusuna, milyonlarca insan hep bir ağızdan aynı yanıtı verdi: "İyi bilirdik!"
Yaşarken de omuzlardaydı, son yolculuğuna uğurlanırken de... Bir insan başka ne ister, ne bekler ki şu fani dünyadan?
2023'TE SAHNEDE OLMAK İSTİYORDU
Evet, Barış Manço her şeyi başardı ama yapamadığı üç şey kaldı, üç hayal... Onlardan ilki; 2023'te yani cumhuriyetimizin 100 yaşına girdiği gün sahneye çıkmaktı.
Manço, Kurtalan Ekspres ile beraber 1974'te 2023 isimli bir albüm çıkardı. Enstrümantal tarzdaki 2023 isimli parçanın üzerine de yazdığı Kayaların Oğlu şiirini okudu. Sanatçı şiirinde açıkça söylemese de, alt metinde cumhuriyetimizin 100'üncü yılında ülkemizin diğer Türki devletlerle beraber büyük bir medeniyet kuracağından bahsediyordu.
Köklerini derine salmış bir ülkenin yanı sıra "Sağımızdaki solumuzdaki ulu çınarlar" sözüyle de bir hülyasından, yani Türk Birliği'nden bahsediyordu. Manço, 2023 hayalini defalarca dile getirdi. Hatta son olarak verdiği bir röportajda "Benim birkaç hayalim var. Ama en büyüğü, 2023 yılında, yaptığım bu bestemi belki bastonla, belki oğlum Doğukan'ın yardımıyla sahneye çıkarak senfoni orkestrasına çaldırmak" demişti.
Ama Manço'nun ömrü, bu rüyayı gerçekleştirmeye yetmedi. Belki 2023'te onun anısına, kurulan dev bir sahnede imza attığı o eser çalınır da, ılgıt ılgıt bir yel eser mezarının üzerinde...
Manço'nun ikinci hayali ise çok sevdiği ülkesine, bir gün cumhurbaşkanı olarak hizmet etmekti. Bu emelini, katıldığı her TV programında, dost meclisinde sık sık dile getirirdi. O dönem cumhurbaşkanını meclis seçtiği için, Manço halk oylamasıyla bu görevin kendisine verilmesini arzuluyordu. Ama bu dileği de gerçekleşmedi. Bu arada Barış Manço'nun 1994 yerel seçimlerinde Tansu Çiller başkanlığındaki Doğru Yol Partisi'nden Kadıköy Belediyesi başkan adayı olduğunu, ancak seçim döneminde yüksek tansiyon rahatsızlığı nedeniyle sonradan adaylıktan çekildiğini de dipnot olarak düşelim.
TÜRK KÜLTÜRÜ VE TARİHİ BELGESELİ
Gelelim üçüncü hayale... Manço'nun milliyetçi kişiliği herkesçe malum... İşte bu konuyla ilgili bilinmedik bir projesini ise sanatçının yakın dostu Erkmen Sağlam yıllar sonra açıkladı. Dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Ebulfez Elçibey'le ilgili bir belgesel çekilmesini ister. Bu iş için de Barış Manço'nun 7'den 70'ye programını birlikte yaptığı ekipten TV yapımcısı Erkmen Sağlam görevlendirilir.
Sağlam, Azerbaycan'a gider Elçibey'le görüşür, onun belgeselini çeker. Bu görüşme sırasında söz döner dolaşır Türk tarihine gelir. Müthiş bir tarih bilgisine sahip olan Elçibey, "Cumhurbaşkanlığı forsunuzda 16 yıldız var. O 16 yıldız, sadece bilinen Türk devletlerini sembolize eder. Ancak Türkler kendi tarihlerini yazmamıştır. Bu yüzden Türk tarihini, Rus ve Çin kaynaklarından öğreniriz. Ve bu kaynaklarda, adıyla sanıyla 450'nin üzerinde Türk devletinden bahsedilir" der.
Sağlam, Türkiye'ye dönüşte bu sözleri Barış Manço'ya anlatır. Manço büyük bir heyecana kapılır ve Türk tarihi için araştırma yapıp belgesele çekme kararı alınır. Yıllar süren çalışmaların ardından Göçün İzleri-Türk Kültürü ve Tarihi isimli belgesel kağıda dökülür. Barış Manço ve Sağlam, kalabalık bir ekiple Endonezya'dan Afrika'ya, Çin'den Avrupa'ya kadar Türklerin izlerini sürecektir. Manço da çağdaş bir Dede Korkut edasıyla Türk tarihini anlatacaktır.
Proje, Başbakanlık Tanıtma Fonu'na sunulur. Fonda görevli yedi üye, aynı heyecanı yaşar ve proje kabul edilir. Ancak Türkiye'nin o günkü maddi imkansızlıkları nedeniyle proje hayata geçirilemez. Manço yıkılır! Zaten bir yıl sonra da Barış Manço vefat eder.
Böylece en büyük hayallerinden biri tozlu raflarda kalır. Çekilemeyen o belgesel için hazırlanan metnin ilk satırları ise şöyledir: "Türkler, tarihi yaşatmış ama yazmamıştır. Oysa geçmişini bilmeyen ne bugününü ne de yarınını sağlam temeller üzerine kurabilir. Türklerin insanlık tarihindeki yerleri, hep temel nitelikte olmuştur. Bu yüzden tarihte başrolü Türklere vermeden, bu serüveni anlatmak mümkün değildir..."
MÜZİK DERSİNDEN İKMALE KALAN YILDIZ
Barış Manço'nun annesi Rikkat Uyanık, Türk Sanat Müziği sanatçısıdır. Dolayısıyla Manço, daha minicik bir çocukken evde müzikle, şarkılarla büyür. Annesinin aktardığına göre Küçük Barış'ın ilk söylediği şarkı Habgah-ı yâre girdim arz için ahvalimi olur... Ancak geleceğin starı, ortaokulda müzikten ikmale kalır. Üstelik sınıfta müzikten zayıf alan tek çocuk odur. Manço yıllar sonra o dönem yaşadığı şoku şöyle anlatır: "Hayatını müziğe adamış bir annenin çocuğu olarak o gün büyük utanç duydum."
ŞİFRELİ ŞARKILAR VE KEHANETLER
Barış Manço, çizgi romana ve bilim kurguya çok meraklıydı. Bir dönem ekibiyle birlikte Yıl 2023 isimli bir mini çizgi roman yayınladı. Romanda 2023 yılında dünyanın büyük bir radyasyona maruz kalacağı, insanlığın yok olacağı, sadece 11 Türk'ün hayatta kalacağı anlatılıyordu. Yeryüzünde kalanların ise çeşitli kimyasallarla kaplı bir coğrafyaya sahip olduğundan Ürgüp'e sığınacaklarından bahsediliyordu. Romanda Manço, uzay bilimleri uzmanı olan Barış 999 lakabıyla anılıyordu. Manço'nun 1999 yılında vefat etmesi, bazı hayranları ve komploseverler tarafından çok manidar bulundu. Manço'nun kod adı olan 999 ile ölüm tarihi olan 1999'tan yola çıkan bazı çevreler, sanatçının ölüm tarihini bile bildiğine dair iddialar ortaya atı. Hatta Manço'nun şarkı sözlerinde de çeşitli şifrelemeler kullandığını, yüzüklerinin her birinin gizli bir anlam taşıdığını bile savunanlar oldu. Manço'nun Dönence şarkısını da manidar bulanlar vardı.
"Simsiyah bir gecenin koynunda yapayalnız bekliyorum/ Duyuyorum, görüyorum, bir gün gelecek dönence biliyorum... Uzaklarda bir yerlerde türküler söyleniyor/Duyuyorum, görüyorum, biliyorum" sözleriyle Manço'nun dünya dışı sırlara bile vakıf olabileceği dile getirildi. Manço'nun Anahtar şarkısını söylerken sorduğu bir bilmece ise yine birileri tarafından 'derin anlamları olan' bir şifre olarak algılandı.
Barış Manço'nun o sorusu şuydu:
"Beş şair bir abide
İki abide bir sultan
Beş sultan bir düşünür
İki düşünür ise bir mimar
Beş Akif, bir saat kulesi
İki kule, bir Fatih
Beş Fatih, bir Mevlana
İki Mevlana, bir Sinan..."
Neyse ki Barış Manço'nun çeşitli anlamlar yüklenen bu bilmecesinin şifresini kendisi açıklamıştı: "Beş şair bir saat kulesi... Çevirin 100 lirayı, kimi görüyoruz? Mehmet Akif. Beş tane şair bir saat kulesi ediyordu... 500 lirayı çevirdiğimizde İzmir Saat Kulesi'ni görüyoruz. İki kule bir Fatih ediyordu. Ve 1000 lirada Fatih Sultan Mehmet'i görüyoruz. Beş Fatih bir Mevlana ediyordu. 5000 lirada Mevlana'nın resmi var. Ve iki Mevlana bir Sinan... (10 bin TL'lik banknotta da Mimar Sinan'ın resmi bulunuyor.)" Ama yine de Manço'nun esrarengiz bir tarafı olduğuna hâlâ inanan pek çok insan var.