Aralarında 10 yılı aşkın süredir burada olan da var, sadece beş aydır İstanbul'da yaşayan da. İtalyanı, Fransızı, Almanı, İsveçlisi... Pandemiyi doğdukları topraklardan ve yakınlarından uzakta ülkemizde geçirdiler. Çırağan Palace Kempinski Genel Müdürü Ralph Radtke, "10 yıldır burada ve gururla bu görevi yaparken ve böylesine değerli misafirler ve ekiple bir aradayken asla geri dönmeyi düşünmedim" derken Eataly Executive Şefi Claudio Chinali de burada kendini evinde gibi hissettiğini anlattı.
Magnus Boman Ralph Radtke Emmanuelle Legaud Giuseppe Didonna Volvo Car Turkey Genel Müdürü
Pandemide Türkiye teklifini kabul etti
26 yılı kapsayan Volvo Cars'taki kariyeri boyunca, 10 yıl Asya'da yönetici olarak görev yapan Boman, en son Volvo Car Danimarka Genel Müdürlüğü görevini yürütüyordu. Pandemi sırasında Türkiye'deki pozisyon için teklif geldiğinde konuyu ailesiyle konuşup, memnuniyetle kabul etmiş. Eylül ayından bu yana İstanbul'da olan Boman, tam da pandemi döneminde Türkiye'ye gelme konusunda endişe yaşamamış: "Büyük ihtimalle, bu teklifi kabul ettiğim esnada korkunç virüsün en zor döneminin geçtiğine inandım. Ayrıca ağustos ayının sonuna geldiğimizde, ilk dalganın bitmesinden sonra durum biraz daha düzelmişti. Tüm dünyayı etkisi altına alan bir virüsten bahsediyoruz, bunun ülke ya da kıta ayrımı bulunmuyor." Boman'ın Türkiye'nin pandemi mücadelesiyle ilgili değerlendirmesi ise şöyle: "Bu dönemde virüsün yayılmanızı önlemek ve sağlık sisteminin herkes için gerekli bakımı sağlayabileceğinden emin olmak gerekiyor. Bunun yanında ülkeyi uzun süre kapatmanın da çok ağır sonuçları olabiliyor. Bu yönetilmesi çok zor bir denge. Ancak inanın bana göre Türkiye bunu son derece makul bir şekilde başardı." Boman bu dönemde İstanbul'u keşfetmeye de vakit ayırmış: "Hem eşim hem de ben şehir hayatından büyük keyif aldık, sonbahar aylarında Türk mutfağının tadını çıkardık, hatta bunun yanı sıra birçok tarihi mekanı da gezme fırsatı bulduk. Ve tabii muhteşem manzarasıyla Boğaz'ın çeşitli yerlerini de unutmamak gerek... Büyük ve köklü tarihi ile Türkiye'yi hem coğrafi hem kültürel açıdan merak ediyordum."
Ralph Radtke Emmanuelle Legaud Giuseppe Didonna Volvo Car Turkey Genel Müdürü Çırağan Palace Kempinski İstanbul Genel Müdürü ve Kempinski Residences Türkiye Bölge Direktörü
Asla dönmeyi düşünmedim
50 yıla yakındır 15'ten fazla ülkede sayısız otel ve bölgede yöneticilik yapan Radtke, otelciliği bırakıp kendi işini yapmayı planladığı dönemde eşiyle birlikte tatile Türkiye'ye gelir. Çift, Çırağan Sarayı'nda kalırlar. Tatil dönüşü Kempinski CEO'su kendisinden otelin başına geçmesini ister. Radtke, Türk olan eşinin "Burası Çırağan Sarayı; bir otelden çok fazlası, bu görevi almalısın" demesi üzerine teklifi kabul eder. 2011 yılından bu yana görevini sürdüren Radtke, pandemiyi "Herkesin kurumsal ve bireysel anlamda deneyimlediği ekstrem bir dönem" olarak nitelendiriyor. Ama yine de bu dönemde ülkesine dönmeyi hiç düşünmemiş: "Öylesine bir tutku ve bağlılıkla buradayım ki, Çırağan Sarayı'na ve ekibimize liderlik ederken Türkiye'ye karşı da sorumluluğumu düşünürüm. Çırağan Sarayı, Türk misafirperverliğinin dünya çapındaki temsilcilerinden birisi. 10 yıldır burada ve gururla bu görevi yaparken ve böylesine değerli misafirler ve ekiple bir aradayken asla geri dönmeyi düşünmedim. Aksine onlara ilham vermeyi ve motivasyonlarını en yüksek seviyede tutmayı hedefledim. Benim evim burası." Çırağan Palace Kempinski, pandemi döneminde hiç kapanmadı. Tüm Kempinski otellerinde misafirlerin güvenliği için uygulamaya sunulan Kempinski White Glove Service hizmetini devreye soktu. Faaliyetlerinin uluslararası alanda gördüğü takdiri Radtke şöyle anlatıyor: "Türkiye'nin hem Covid-19 sürecini yönetimdeki devamlılığı ve bizim de bu süreçte otelimizi açık tutmamız Kempinski global ofiste de çok takdirde karşılandı. Hatta global ofis ile yaptığımız ve tüm dünya Kempinski stratejik ekiplerinin katıldığı toplantıda bu başarı gündeme geldi ve turizmin bu süreçte Türkiye'de daha da hızlı toparlanacağını düşündüklerini söylediler." Radtke'yi pandemi sürecinde en çok ailesinden uzak kalmak zorlamış: "Ailem Brüksel, Cenevre ve Paris'te. Hem uçak, hem de seyahat kısıtlamalarından dolayı aylarca buraya gelemediler. Onlardan uzak olduğum zamanlarda görüntülü konuşmalar ve online buluşmalar iş dışındaki en önemli aktivitem oldu diyebilirim."
EMMANUELLE LEGAUD: ÖĞRETMEN
Maskemiz eve geldi
İki buçuk yıldır İstanbul'da yaşayan Legaud, L'Atelier du Français'de öğretmenlik yapıyor. Pandemi başladığında aynı evde birlikte kaldığı arkadaşlarıyla birbirlerine destek olmuşlar. "İlk başta zorlandık. Sonra duruma adapte oldum. Öğrencilerimle evden online derslere başladık. Bir yandan dersler devam ederken daha önce vakit ayıramadığım uğraşlara giriştim. Yemek yapmak gibi..." Legaud'yu bu dönem en çok devletin evlerine gönderdiği maskeler şaşırtmış. "Çok güzeldi, hiç beklemiyorduk." Fransız öğretmenin sokaklarla ilgili izlenimi ise şöyle: "Sokağa çıktığımda kurallara uyulduğunu gördüm. İnsanlar çok saygılılar. Herkesin maskesi var, mesafesini koruyor."
Giuseppe Didonna: Gazeteci
Yasakları mantıklı buldular
2010'da doktorasını yapmak için geldiği Türkiye'de kalan Didonna, İtalyan haber ajansı AGI'nin Türkiye temsilciliğini yürütüyor. Didonna, pandemi başladığında neler yaşanacağı konusunda endişelendiğini söylüyor. Sınırlar kapatıldığı için ailesiyle ve dostlarıyla telefon ve zoom üzerinden görüşen Didonna, "Hiç kimse mutlu değildi. Kendi hükümetlerinin aldıkları önlemler kimseyi tatmin etmemişti. Açıkçası Türkiye'deki durumu ve kısıtlamaları anlattığımda insanların ilgilendiğini gördüm. Gençlere ve 65 yaş üstüne yönelik yasaklar herkese çok mantıklı geldi. Özellikle de İtalyanlara..." Bu dönemde işlerine ara vermeyen ve yoğun bir şekilde çalışan İtalya gazeteci, fırsat buldukça ülke içinde seyahat etmiş. Ağustosta Ağrı Dağı'na çıkmış. Ekimde de dalış sertifikasını almış.
Claudio Chinali: (Eataly Executive Şefi)
Michelin yıldızlı restoranlarda dört-beş yıl çalıştıktan sonra bir etkinlik için geldiği İstanbul'a âşık olan Chinali, 2009'dan bu yana Türkiye'de. Chinali'yi en çok etkileyen uçsuz bucaksız gastronomi kültürümüz olmuş. İstanbul'da farklı kültürlerin ve dinlerin barış içinde yaşaması da İtalyan şefin burada kalma fikrine âşık olmasında etkili olmuş. "10 yıldır Türkiye'de yaşıyorum, burada kendimi evimde gibi hissediyorum" diyen Chinali'nin, Türkiye'nin sağlık sistemi ile ilgili değerlendirmesi şöyle: "Bugüne kadar buradaki genel ve özel sağlık sistemiyle ilgili deneyimlerim hep kusursuz oldu. Bu da bir ülkede pandemi olsun ya da olmasın kendini güvende hissetmek için önemli." Başarılı şef, Türkiye'nin Covid-19'la mücadelesini de şöyle yorumladı: "Ortalama yaş ve hastane kapasitesi açısından doğru yaklaşımda bulunduğunu düşünüyorum. Yine de bu savaşın kazanılmasında bizim de üzerimize düşeni yapmamız gerekiyor." Chinali, "Pandemi süreci sizin için nasıl geçti?" sorumuza ise şu yanıtı verdi: "İlk iki ay çok karmaşıktı. İki küçük çocuğum var ve dört duvar arasında kalmak psikolojik açıdan hiç de kolay olmadı. Olumlu yönden bakacak olursam ailemle daha fazla zaman geçirdik ve ilişkimiz daha da güçlendi. Bu arada sosyal medyadan da sevdiğim tarifleri takipçilerimle paylaştım."