Bebek Otel'deki randevumuza biraz gecikmeli geliyor. Her zamanki gibi önce güleryüzüyle mahcubiyetini dile getiriyor. Ekranlara çıkmasının 10. yılında Türk televizyon tarihinin ilklerinden birinde yer almanın heyecanı yüzüne yansımış... Atv'nin yeni ve iddialı dizisi Akıncı'nın başrolü Şükrü Özyıldız'dan bahsediyorum. Türkiye'de ekrana gelen ilk modern kahramanı canlandırıyor Özyıldız. Bu anlamda da tarihe geçiyor. Gündüzleri sıra dışı bir eğitim anlayışıyla tarih öğretmenliği yapan Fatih'in, geceleri taktığı maskeyle gerçek kimliğini gizleyerek Akıncı görevini üstlendiğini izledik önceki akşam. Özyıldız, rolüne ilişkin çoğu bilgiyi diziye bıraktı, röportaj sırasında bahsetmekten kaçındı. Ne de olsa sürprizli bir işti. Peki Akıncı nasıl bir kahraman? Görmeye alıştığımız kahramanlardan farkı ne? Özyıldız bu sorulara yanıt verirken, rolüne nasıl sıkı hazırlandığını, neler yaptığını özenle anlattı...
- Yeni yılın ilk dizisi olarak seyirci karşısına çıktınız. Heyecan hâlâ devam ediyor mu?
- Teşekkür ederiz. Evet hâlâ çok heyecanlıyım. Tüm ekip çok çalıştığımız ve çok emek verdiğimiz bir iş oldu. Hepimiz uzun süredir çok heyecanlıyız ve sonunda yeni yılın ilk günü her şey ete kemiğe bürünmüş oldu tabii ki heyecanımız devam ediyor.
- Ne vaat ediyorsunuz seyirciye? Bu kahramanla özdeşlik kurabilecek mi seyirci?
- Farklı. Bugüne kadar alışık olmadığımız bir iş. Daha önce denenmemiş hatta denemeye cesaret dahi edilememiş bir konsept. Biz dışarıda hayranı olduğumuz işlere o kadar izleyici kalmışız ki, kendimizi bunun yapılabilir olduğuna, her şeyde olduğu gibi "Biz beceremeyiz" mantığı ile maalesef inancımızı kaybetmişiz. Akıncı, öncelikle bizden biri, sokakta yürürken gördüğünüz herhangi birinden farksız. Gerçek ötesi bir özelliği yok. Çalışkan ve kendisini hem mental hem de fiziksel anlamda fazlasıyla geliştirmiş birisi. Ayrıca mühendis, hayalperest ve mucit.
- Türkiye'deki ilk modern kahraman dizisi Akıncı... Daha önce denenmemiş, bir diğer anlamda tarihe geçen bir iş. Projeyi kabul etmende bu etken oldu mu?
- Riskli, farklı ve öncü olması tabii ki cezbedici. Risk almayı hayatımın her döneminde çok sevdim. Uzun süredir vardı böyle bir hayalim "Keşke bizim ülkemizde de böyle işler yapılsa. Neden olmasın ki?" diye izliyordum yabancı süper kahraman filmlerini. Tabii ki çok hassas bir terazisi var, bunun ciddiyetinin farkında ve becerisi yüksek bir ekip ile çalışıyoruz. Ayrıca rolün yolcuğu, bana çok şeyler katacağı belliydi. Akıncı'nın yayın hayatı uzun soluklu ve başarılarla dolu olsun. Bana katacakları dönüştürücü ve unutulmaz olacak.
- Akıncı'nın ilk tanıtımını izleyenler Batman ve Flash Gordon'a benzettiler... - Hepsi farklı aslında. Bence kıyaslama ile gidilirse Akıncı'nın değeri anlaşılamaz gibi. Akıncı'nın gücü aslında inandığı davasından geliyor. Bu uğurda kendisini adamış biri. Eğer her nefes tek bir amaç uğruna alınıp veriliyorsa insan o amacın kendisi olur.
MES'ULİYET OMUZLARIMDA
- Akıncı nasıl biri, motivasyonu nedir? Bu kahramanın en büyük gücü ne? Ölümsüz mü uçuyor mu, görünmez mi ya da demirleri mi büküyor?
- Ölümsüz değil ama ölümden korkmuyor, uçamıyor ama yükseklere gitmesi gerekirse oraya nasıl ulaşabileceğini iyi hesaplayıp, bunu gerçek kılabiliyor. Görünmez değil ama kendisini nasıl gizleyebileceğini çok iyi biliyor. Demirleri büker, eliyle bükemediğini nasıl bükeceğini de bulur. İmkansız diye bir şey yok onun için. "Nasıl yapılır?" var. Babasının intikamı ve ona soyundan miras kalan önemli bir misyon birleşip çok kuvvetli bir yaşam amacı oluşturuyor ve bu doğrultuda yaşıyor.
- Böyle bir güce sahip olsaydın ne yapardın, gücünü kime neye karşı kullanırdın? Akıncı gibi güçlü olmak ister miydin?
- Akıncı rolü için anlaştığımızda omuzlarımda büyük bir sorumluluk hissettim haliyle ama bu sorumluluk beni limitlerimi zorlamam için motivasyondu aynı zamanda. Aynı onun geçtiği yollardan geçmeye karar verdim ve eğitimlerime başladım. Bir altyapım vardı evet, ama asla hedefim süper güçlü olmak ya da hayatını buna adayacak yetkinlikte bir dövüş ustası olmak değildi. Sağlıklı ve donanımlı olmaktı. Şimdi vites büyütmek zorundaydım. Ben Şükrü olarak bu yola yeni başladım ve Akıncı'nın, onun zaman dilimine göre, bayağı bir gerisindeyim. Kim bilir belki arayı kapatırım onunla... - Peki, bu adamın hiç mi zaafları yok...
- Olmaz mı, her canlının olduğu gibi onun da var. Bence onu izleyici ile birlikte bulalım.
- Akıncı olmak için nasıl bir hazırlık/eğitim sürecin oldu? Yakın dövüş ve aksiyon sahneleri var. Yıllar önce dövüş sporuyla ilgilendiğini söylemiştin.
- Rolü kabul ettikten sonra hemen diyete başladım, pandemi dönemi sanki hiç bitmeyecekmiş gibi yediğim için biraz kilo almıştım. Dövüşe geri döndüm. Oyuncu olduktan sonra dövüş idmanlarımı kardiyo tadında yapıyordum, şiddetini bayağı bir azaltmıştım. Hızlı ve sert geri döndüm. Hatta kaburgamı çatlattım, karın kasımı yırttım ve belimi sakatladım bu süreçte. Ağırlık idmanlarımı hiç aksatmadan ve daha bir ciddiyetle yapmaya ve profesyonel silah eğitimi almaya başladım. Akıncı silahlarına kendi uzvuymuş gibi hakim. Onun kadar etkili ve pratik kullanmam gerekiyordu.
- Fizik olarak da zaten her zaman fittin ama burada sanki ekstra bir motivasyonla çok iyi görünüyorsun. Bu vücuda sahip olmak için özellikle neye dikkat ettin? Mutfakla, yeme içmeyle aran nasıl?
- Yemeklerimi hep kendim yaptım. Yanımda saklama kaplarında, bütün gün ne yiyeceğim, kaçta yiyeceğim hepsi planlıydı. Tabağım hep yemyeşildi. Kullandığım bazı özel bitkiler var, onlardan biraz destek aldım. Zaten doğaya ve onun şifa araçlarına çok meraklıydım. Takip ettiğim ve güvendiğim bazı araştırmalar, makaleler var. Çok öğrendim bu süreçte ve uyguladım kendi üzerimde.
- Peki, kendini o kostüm içinde görünce ne hissediyorsun?
- Çok güçlü hissettiriyor, evet. Ancak ondan daha çok omuzlarınıza bir sorumluluk yüklüyor. Hak etmeniz ve bütünleşmeniz gereken bir sorumluluk.
- Akıncı'nın özel bir dünyası var. Özel bir motosikleti, yine tüm teknolojiye sahip özel bir çalışma odası. Bol oyuncaklı bir sete benziyor. Memnun musun bu durumdan, bu ekipmanlara kolay adapte oldun mu?
- Tam benlik şeyler... Kendi yaşam alanını, zevki ve beceresi doğrultusunda özel ve fonksiyonel kılan biri Akıncı. Burada çok benziyoruz. Şu an ekipmanlara adapte olduğumu hissediyorum ancak bugüne gelene kadar beraber çok zaman geçirdik. Setim olmadığı zamanlarda hep mahzene geldim ekipmanlarım ve yaşam alanımda zaman geçirdim ve hazırlık döneminde de neredeyse Akıncı'yla yatıp kalktığım çok uzun bir süreç geçirdim. - Çocukken hepimizin izlediği süper kahraman filmleri vardı. Ben He-Man olurdum genellikle... Senin favori kahramanın var mıydı? Bu türe meraklı mısın?
- Meraklıyım. Kahramanlarım ilk başlarda Ninja Kaplumbağalardı. Hatta bir anaokulunda bir gün Donatello olmuştum. Sonra Batman ve Süperman hayranlığım başladı. Okuldan geldiğim zaman hangi çizgi film varsa televizyonda ona kapılıyordum aslında. Bir de Batman'in oyuncakları çok havalıydı. Yaşım biraz ilerledikçe Doctor Strange radarıma girdi.
- Partnerin Büşra Develi ile ilgili ne söylemek istersin? İyi uyum sağladığınızı düşünüyor musunuz?
- Büşra ile çok gülüyoruz ve güveniyoruz birbirimize. Bu pek kolay yakalanabilen bir şey değil. Mutluyum onunla oynadığım için. Ama ona da bir sormak lazım tabii...
Gezegenimize kötü davrandık
- Yeni bir yıla yeni diziyle giriyorsun. Umarım yolu açık, ömrü uzun olur. 2021 beklentin dileğin nedir?
- Hayatın normale dönmesi tabii ki... Ancak maalesef bunun gerçek olabileceğine inanmıyorum. Gezegenimize çok kötü davrandık. Virüs bitecek, su sorunu başlayacak ve o çözülemeden başka yerküre felaketleri de olabilir. Gezegen akıllıdır. Bozduğumuz dengeyi sağlamak zorunda ve biz insanlar olarak hâlâ onu dinlemeyip aynı yanlışları nerdeyse bile bile yapıyoruz.
- Bu yıl evdeyiz ama normalde yılbaşı ertesi ritüellerin olur mu? Yeni yılın ilk günü ne yapardın mesela. Evlerde olmasaydık ne yapıyor olacaktın?
- Kendi dua ve meditasyon ritüelimi uygulardım. Her sene yaparım saat 23.45- 00.15 arası. Bu sene de yaptım. Sonrasını bilmiyorum, arkadaşlarımla zaman geçirirdim hep. Bu sene pandemi sayesinde yalnız olmayı zaten öğrenmiştik yılbaşında da benimsedik.
Kendimle kaldığımda huzurluyum
- Herkes ne kadar yakışıklı olduğundan bahsediyor ama sen bundan daha fazlası olduğunu yer aldığın projeler ve oyunculuğunla kanıtladın. Ne düşünüyorsun bununla ilgili? İnsanlarda yarattığın imajdan, aynadaki yansımandan memnun musun?
- Teşekkür ederim. Aynaya fazla bakan biri değilim. Fotoğraf çekmek bile aklıma gelmiyor genelde. Bence herkes görmek istediğini görüyor bir başkası ile ilgili. Herkes kendindeki bir parçayı görüyor. Kimisi iyi görüyor kimisi kötü. İmajlar daima değişir. Önemli olanın kendin ile kaldığında hissettiğin duygular diye düşünüyorum. Kendimle kaldığımda ise huzurluyum. Bu da beni memnun ediyor
- 2021 ekranla tanışmanın 10. yılı olacak. İTÜ Gemi Makineleri İşletme Mühendisliği Bölümünü kazandığın ve sonrasında oyunculukla gelişen kariyer yolculuğunu nasıl değerlendiriyorsun?
- Kendimi bulduğum ve beni yansıtan meslek. Yeni deneyimler, yeni dünyalar... Her karakter başka bir gezegen, başka bir yolculuk. Heyecanlıyım gelecekle ilgili... Kendi dünyam ve oynayacağım karakterlerin dünyalarını merakla bekliyorum.