İngiltere'nin başkenti Londra'da bulunan Victoria&Albert Museum, dünyanın en prestijli müzelerinden biri olarak kabul edilir. Ve bu müze sadece bünyesinde yer alan eserlerle değil, belirli aralıklarla farklı konularda düzenlediği sergilerle de dünyanın dört bir yanından ziyaretçi akınına uğrar. Daha doğrusu pandemi öncesi uğrardı diyelim... Pandemiyle birlikte sergilerine de ara veren bu önemli kurum bu hafta İngiltere'de evlere kapanma sonrası ilk sergisini düzenledi. Ve sergi kadınların kesinlikle bayılacağı bir konu hakkında: Çantalar… Bags: Inside Out isimli sergide 300 çanta sergileniyor. Tüm bu pandemi süresi yaşanmamış olsaydı geçen nisan ayında açılması planlanan serginin çantaları konu olarak seçmesinin tabii ki özel bir nedeni var. Serginin küratörü Dr. Lucia Savi, "Beş yıl boyunca farklı kültürlerde çantanın önemine ve çoğu zaman nasıl bir sembolizme sahip olduğuna bakıyoruz bu sergide. Son 30 sene ne yazık ki çanta konusunda çok az sergi düzenlendi tüm dünyada. Oysa 'it bag' kavramı, çantaların taşıdığı sloganlar, siyasi ve popüler figürlerin çantalarıyla olan bağları bile ayrı ayrı dev araştırma konuları" diyerek anlatıyor bu serginin çıkış noktasını. Bir yıl boyunca sergi üzerinde çalışan ve 16. yüzyıldan günümüze 2 bin çanta arasında eleme yaparak 300'ünü sergileme kararı alan araştırmacı, "Öyle modeller var ki resmen tarihe damga vurmuş. Belirli tarihi fotoğraflarla da hepimizin hafızalarına kazınmış halde... Mesela Winston Churchill'in iş çantası, Margaret Thatcher'ın imzası haline gelen Launer marka çantası bulunuyor sergide. Jane Birkin için tasarlanan Hermes'in ilk Birkin modeli çantası, Grace Kelly yani Monaco Prensesi Kelly için tasarlanan Hermes'in Kelly model çantası da sergide yer alıyor" diyor... Tabii ki sadece siyasi isimlerin, kraliyet üyelerinin ve ikonların çantaları yok sergide... Bir döneme damga vuran Sex and the City dizisinde Carrie (Sarah Jessica Parker) karakterinin elinden düşürmediği Fendi'nin ikonik Baguette modeli çantası da sergide görülebilir... Modaya meraklı herkesin dolabında yer edinen ve yıllardır popülerliğini sürdüren Chanel'in ikonik 2:55, Mulberry'nin Alexa, Gucci'nin Jackie modeli de sergilenenler arasında... Sergi boyunca katman katman çantaların özellikle 90'lardan itibaren yükselişi, dünyayı kavuran it-bag kavramı, şöhretler ve çantaları, siyasilerin çantalarıyla ilişkisi, üzerlerinde slogan taşıyan ve birer sembol haline gelen çantalar ve çantaların propaganda aracı olması durumu ve son olarak sosyal medya ile çantaların tam bir iktidara yükseliş hikayesi anlatılıyor.
Babalarının 20 yıl önceki çiziminden etkilendiler
Sergide çok fazla yeni model yok. Ancak buna rağmen sergiye girmeyi başarmış bir Türk markası var Manu Atelier... Beste Manastır Bağdatlı ve Merve Manastır tarafından 2014 yılında kurulan marka Dr. Lucia Savi'nin dikkatini çekmeyi başarmış. Bunda markanın tasarımlarının özgün tarzı, aralarında Cambridge Düşesi Catherine'in de bulunduğu birçok ünlü isim tarafından kullanılması ve markanın hikayesi etkili olmuş. Latince el yapımı anlamına gelen Manu'yu markalarının ismi olarak seçen kız kardeşlerin babaları ise 1961 yılından beri deri zanaatkarı... Markanın da en büyük ilham kaynağı tahmin edersiniz ki babaları Adnan Manastır... Sergilenen çanta, sergiden sonra da müzenin arşivinde yer alacak.