Lionel Erdoğan, Fransız ekranlarının yeni fenomeni. Şu aralar ününe ün katmakla meşgul... Türk kökenli oyuncu, en son Fransız İhtilali'ni konu alan bir dizide boy gösterdi. Fransız İhtilali sırasında geçen korku dizisi La Révolution'da rol alan Erdoğan'ın kökleri Tunceli'nin Mazgirt ilçesi Doğanlı Köyü'ne uzanıyor. Babasının 1976 yılında Fransa'ya göç etmesiyle başlayan süreç, Lionel Yılmaz Erdoğan'ın Fransızların yeni gözdesi olmasına kadar uzanıyor. Lionel Yılmaz Erdoğan'la tüm hikayesini konuştuk:
- Anneniz Fransız, babanız Türk. Öncelikle babanızın Fransa'ya gidiş hikayesini anlatır mısınız?
- Babam 1976 yılında Fransa'ya gelmiş. Kardeşleri arasında buraya ilk gelen oymuş. Tek kelime Fransızca bilmiyormuş. Geldiğinde dili öğrendikten sonra ilk yaptığı şey bir Türk lokantası açmak olmuş. Sonra bir tekstil atölyesi kurdu. Babam her zaman çalışkan bir insan oldu. Çocukken pazartesiden cumartesiye, sabah 7'den akşam 8'e kadar çalıştığını ve tüm pazar bitkin bir şekilde uyuduğunu hatırlıyorum. Bize sıkı çalışma fikrini ve değerini o verdi.
GÜÇLÜ HATIRALARIM VAR
- Babanızın doğduğu yerleri hiç ziyaret ettiniz mi? Nasıl bir izlenim edindiniz?
- Babamın doğduğu yer Türkiye'nin doğusunda. Beş yaşımdayken ziyaret edebildiğim için çok şanslıydım. Unutulmaz bir gezi olmuştu. İlk kez uçakla seyahat etmiş, Türk ailemle, büyükanne ve büyükbabamla tanışmıştım. Halamla yaptığım at gezintisi, muhteşem manzaralar bu yolculuğun harika ve çok güçlü hatıralarından.
- Babanız annenizle nasıl tanışmış?
- Annem ve babam bir balo sırasında tanışmış. Bir yıl sonra evlenmişler.
- Aileniz hâlâ Fransa'da mı?
- Bir ağabeyim var, çok yakınız. Hepimiz Paris'te veya yakınında yaşıyoruz. Onları olabildiğince sık ziyaret ediyorum çünkü ailemle vakit geçirmek benim için çok önemli. Hiçbiri sanat alanında çalışmıyor, babam girişimci (işletme sahibi) ve annem yaşlılara bakıyor.
BANLIYÖDE BÜYÜDÜM
- Nasıl bir çocukluk geçirdiniz, nasıl bir mahallede yaşadınız?
- Paris'in bir banliyösü olan Champigny sur Marne'de büyüdüm. Babam bize güzel bir yaşam ortamı sağlamak için çok çalıştı ve şanslıydık ki annem evde kalıp bizimle ve eğitimimizle ilgilenirdi. Hiperaktif bir çocuktum ve 25 yaşıma kadar haftanın beş günü futbol oynardım. 14 yaşımda tiyatroyu keşfettim.
- Konservatuvar eğitimi almışsınız. Oyuncu olmaya karar verdiğiniz özel bir an var mı?
- Sinemaya karşı her zaman tutkum oldu. Sinema beni eğitti, hayal kurmamı sağladı, kendimi inşa ettirdi. Gençken, tatillerimde annem beni sinemaya bırakırdı ve günün sonunda alırdı... Üç ya da dört film izleyebileceğim sürede dönerdi. 14 yaşımdayken, hiperaktivitem nedeniyle okul müdürü anneme beni tiyatro dersine kaydettirmesini önerince dünyam değişti. Ve tiyatroyu böyle keşfettim.
- Fransa, sinema sektöründe iddialı ülkelerden biri, bu sektörde rahatça yer buldunuz mu?
- Hiçbir yerde, kendine yer açmanın kolay olduğunu sanmıyorum. Her zaman çok çalışmalı, şanslı olmalı, zorluklardan kurtulmalı, asla pes etmemelisin.
- Fransa'da oldukça popülersiniz. Bir dizide rol alıyorsunuz. Bu dizi ne anlatıyor, oradaki rolünüz nedir?
- Fransız ulusal televizyonu için Thibault de Montalembert isimli bir projede harika bir oyuncu kadrosuyla yeni bir dizim var. Dizi aile sırları hakkında. Parçalanmış, kaybolmuş, incinmiş, derinden üzgün bir karakter keşfetme fırsatına sahip olduğum için çok mutluyum. Yeni yılda yayınlanması planlanıyor. Bu arada, La Révolution isimli bir dizide rol aldım.
İlk ismim Yılmaz ve bununla gurur duyuyorum
- Türkiye'ye sık sık geliyor musunuz?
- Keşke daha sık gelebilsem. Daha uzun süre kalmam gerekiyor çünkü ziyaret edecek çok kişi var ailemden. Ama onlarla sosyal medya sayesinde iletişimde kalıyoruz ama tabii ki yüz yüze olmak gibi değil.
- Türkçeyi anlıyorum ama her gün pratik yapamadığım için bazı kavramlar, gramer konusunda zorlanıyorum. Babam Fransızca öğrenmekte gerçekten zorlandığı için, her zaman onunla Fransızca konuşmamızı istiyor! Türkçe yorumcularla Türk futbol maçlarını izleyerek birçok kelime ve ifade öğrendim. Lionel benim ikinci adım, ilk adım Yılmaz. Bana köklerimi, nereden geldiğimi, babamı, ailemi hatırlatan bu isme sahip olduğum için çok gurur duyuyorum.
Nuri Bilge Ceylan'ın büyük hayranıyım
- Türkiye'deki dizi ve sinema sektörünü takip edebiliyor musunuz? Oyuncu ve yönetmen olarak kimi seviyorsunuz?
- Açıkçası ben Nuri Bilge Ceylan'ın ve eserlerinin büyük bir hayranıyım. Filmlerini seviyorum, benim için ressam gibi, inanılmaz bir duyarlılığı var. Fatih Akın'ın işlerini de çok seviyorum. Çocukken babamla Kemal Sunal'ın filmlerini izlerdik. Ve tabii ki Yılmaz Güney'in büyük bir hayranıyım, dahası bu güzel isme sahip olmamın sebebi o!
- Bir gün Türkiye'de bir dizi veya filmde rol almak ister misiniz?
- Türk bir yönetmenle çalışmaktan büyük mutluluk ve onur duyarım. Ayrıca babam da çok gurur duyardı
. - Kariyerinizle ilgili planınız nedir?
- Gerçekten bir kariyer planım yok. İşim aynı zamanda tutkum olduğu için çok şanslıyım. Yani tek istediğim çalışmaya devam etmek. Mart ayına kadar L'Absente serisi üzerinde çalışıyorum ve ondan sonra ilk filmimi yönetmeyi planlıyorum.