A Spor'un beş kadın spikeriyle bir araya geldik ve spor konuştuk. Fotoğraf çekimini ise Turkuvaz Medya Grubu'nun yeni medya üssünün bahçesinde gerçekleştirdik. Mevzu derin ve koyu... Özellikle beş güzel kadın ile futbol konuşmanın keyfi tartışmasız muazzam…
Köhne zihniyet terk edilmeli
- Malumunuz sevimsiz tartışmalar oldu, kadın, futbol, ataerkil kavramları üzerinden... Neler söylemek istersiniz?
Melike Çelik: Futbolu kadınlar da oynuyor çok da güzel oynuyorlar. Hayatında hiç futbol oynamamış adamlar futbol yönetebiliyor, konuşabiliyor, maç anlatabiliyor. Biz kadınlar da pekala hepsini yaparız ki yapıyoruz da. Hatta daha da çok olmalıyız bu işin içinde. FIFA kokartlı kadın hakemlerimiz görev için hazırda bekliyor.
Ezgi Toper: Kadının sporun içinde yer alamayacağını düşünen bir zihniyetin bugünün dünyasına ait olamayacağını düşünüyorum. Kadın ya da erkek fark etmez, kim neyi yaparken mutluysa devam etsin ve başka hiçbir şeyi, hiç kimseyi de önemsemesin. Sinem Ökten: Bu tip tartışmaları çağdışı buluyorum. Bu yorumlar cehalet göstergesi bence. Onlarca kadın sporcu başarılı olmak için aynı erkekler gibi branşlarına hayatlarını adıyorlar. Bu konuların hala tartışılıyor olması üzücü…
Ceyda Dönmez: Bu sorunun en güzel cevabını aslında A Spor'a baktığınızda görebiliyorsunuz. Şu an bu röportajı Türkiye'nin en çok izlenen spor kanallarından birinde başarıyla işlerini yürüten beş kadın spor spikeri ile gerçekleştiriyorsunuz.
Çiğdem Ceylan: Bu tartışmalar olduğu sürece ben de bir kadın spor spikeri olarak bıkıp usanmadan bu cinsiyetçi bakış açısına ve eril dile karşı çıkmaya devam edeceğim. Kadınlar futboldan anlamaz zihniyeti artık kırılmalı. Bu kişilerin köhne zihniyetlerini umursamadan kadınlar olarak yolumuza emin adımlarla devam etmeliyiz.
Ekran performansı görünüşten önemli
- İş planlaması dışında styling, aksesuvar, saç, makyaj gibi unsurlarla ilgilenmek sizi ayrıca yoruyor mu?
Öyle ya spikerlerin güzellik karşılaştırmaları her yayın döneminde gündemin birinci maddesini oluşturuyor.
Melike Çelik: Nasıl göründüğümüz de nasıl konuştuğumuz kadar önemli elbette bu işte. Ama ben işin o kısmını ikinci plana atanlardanım biraz. En sade en doğala yakını tercih ediyorum ekranda. O yüzden çok yormuyor bu aşama beni.
Ezgi Toper: İşimiz gereği bakımlı olmak, saçımıza, makyajımıza, kıyafetimize dikkat etmek zorundayız. İşin bir parçası olduğu için yorucu değil ama bunun işimizin, performansın, program idare etmenin önüne geçmemesi gerektiğini düşünüyorum.
Sinem Ökten: Spikerler ekrana çıkan, bir kitleye hitap eden insanlar. O yüzden kadınların da erkeklerin de tabii ki iyi görünümlü, bakımlı olması gerekiyor. Ama bu işimizin önüne geçen bir sürede olmuyor. Ben genelde hazırlanma süremi minimumda tutmaya çalışıyorum.
Ceyda Dönmez: Benim gündemimin hiç birinci sırasında olmadı aslında bu konu ama evet maalesef kimilerinin gündeminin ilk sırasında. Evet yaptığımız işe ve izleyenlerimize saygımızdan tabii ki giydiğimiz kıyafetten taktığımız küpeye, sürdüğümüz ruja kadar dikkat ediyoruz.
Çiğdem Ceylan: Hangi makyaj tarzı, hangi kombin ve hangi saç şekli bana yakışır çok iyi biliyorum. Stylingde de parçalarım bellidir. Kalem etekler, skinny kumaş pantolon ve spor ceketler. Tarzım genelde bu. Ama makyajın aksine ekranda renkli kombinler denemek hoşuma gidiyor.
Her biri alanına hakim
- Spor spikerliği serüvenine nasıl başladınız?
Melike Çelik: Türk dili ve edebiyatı öğrencisiyken açıkçası ilk hedefim editörlük ve basılı yayıncılıktı. Ama okul ile paralel olarak tiyatro ile ilgilendiğim üç yıl sonucunda sahneyi bırakamayacağımı fark ettim. Spikerlik ve sunuculuk da benim istediğim işin sahnesiydi. Kaydolduğum spikerlik kursunda bu işi yerinde daha iyi öğrenebileceğime karar verdim. Sonrasında da BJK TV'de staja başladım.
Ezgi Toper: Çocukluğumdan beri sporun her dalına çok ilgili olduğum için, üniversitede uluslararası ilişkiler okurken istediğim şeyin spor medyasına girmek olduğunu fark ettim. Kadir Has Üniversitesi Spor İletişimi Sertifika Programı'nda burs kazanıp Ankara'dan İstanbul'a geldim ve önce Eurosport'ta staja başladım, ardından da Milliyet'in web televizyonunda spikerlik yaptım. Şubat 2020'de de öncesinde konuk olarak geldiğim A Spor'da spikerlik ve moderatörlük yapmaya başladım. Sinem Ökten: Ege Üniversitesi İngilizce Mütercim Tercümanlık Bölümü mezunuyum. Çeviri yapmak biraz durağan geldiği için yabancı dilimi de kullanabileceğim başka şeyler yapmak istedim. Spora hep ilgiliydim, babam futbol annem olimpiyat izlerdi. Evde hep bir spor etkinliği izlenirdi. O sırada NTV Spor'un staj açtığını duymuştum, denemek istedim ve bu macera başladı.
Ceyda Dönmez: A Haber Program Departmanı'nda hem muhabirlik hem de yapım aşamalarında çalışarak, yani işin mutfağında başladı benim serüvenim. Sonrasında Genel Müdürümüz Abdülhalik Çimen Bey'in yeni açılan kanalımız A Spor bünyesinde görevlendirmesiyle devam etti. Önce takım muhabirliği yaptım sonrasında spikerlik…
Çiğdem Ceylan: Spikerlikte 10. yılım... A Spor'da da yedinci yılıma girdim. Spikerlik maceram bir ekonomi kanalında başladı. İstanbul Üniversitesi Ekonomi Bölümü mezunu olduğum için ekonomi kökenliyim. Ani bir kararla spikerlik ve sunuculuk eğitimleri aldım ve ekonomi spikerliğine adım attım. Akabinde A Spor beni görüşmeye çağırdı. Böylesine genç, dinamik ve yeni bir oluşumun içinde olmak bana çok cazip geldi.
Futbol konuşmayı seviyoruz
- Sporun her branşında ilgi ve bilgi sahibi olmanıza rağmen muhabbetin hep futbol üzerine dönmesi sizi rahatsız ediyor mu?
Melike Çelik: Rahatsız etmiyor tabii ama bu biraz izleyici beklentisi ile alakalı. Elbette konuşulacak çok spor dalı, çok sayıda branş ve o branşlarda başarılı sporcular, takımlar var. Ama kabul etmemiz gereken gerçek ülkemizde de dünya genelinde de futbol ilk sırada.
Ezgi Toper: Sadece Türkiye değil, dünyada spor dendiğinde ilk akla gelen ve konuşulan branş futbol. Ben de tüm spor dallarına çok ilgili olsam da futbol konuşmaktan keyif alıyorum. Yine de özellikle büyük organizasyonlardan sonra farklı branşlardan daha fazla konuşabilmeyi isterim.
Sinem Ökten: Dünyada büyük bir futbol kitlesi var dolayısıyla normal karşılıyorum. Çok büyük etkinlikler, yüzlerce aktör, büyük bütçeler beraberinde popülerliği getiriyor ama artık ülkemizde diğer spor branşlarına da ilginin arttığını düşünüyorum.
Ceyda Dönmez: Türkiye'de futbol dendiğinde akan sular durur… Benim de tutkum olan bir spor branşından bahsediyoruz. O yüzden hiç rahatsız değilim bu durumdan.
Çiğdem Ceylan: Keşke futbol dışındaki branşlara daha geniş perspektiften bakılabilse ama futbolun futboldan başka gerçekliği temsil eden ticari bir olgu olma durumu var. Dolayısı ile pastadan ayrılan pay en fazla futbola ait olduğu için de biz diğer spor branşlarını değil futbolu konuşuyoruz ve izliyoruz.