2020'nin son iki ayına girmişken pandeminin etkisini moda dünyasında daha net bir şekilde gözlemlemeye başladık. Daha doğrusu evlerde kaldığımız, günlük rutinimizden koptuğumuz, günlük en basit zevklerimizi bile yerine getirme ihtimalimizin olmadığı o günlerin moda dünyasının en iddialı tasarımcılarının ruh hallerini nasıl etkilediğini net bir şekilde görüyoruz... Rick Owens'ın geçtiğimiz günlerde Moncler markası için hazırladığı kapsül koleksiyon bunun en net şekilde görüldüğü koleksiyon oldu. Karanlık, siyah, üst üste, kabarık, vücut hatlarını belli etmeyen ve neredeyse tarih öncesi devirlerdeki insanın en basit giyinme şeklinden ilham alan bir koleksiyon...
ASKERİ ÜNİFORMA DETAYLARI
Tüm bu sıfatlar ve benzetmeler bile bir tasarımcının hâlâ sürmekte olan bu pandemiyle ilgili hislerini net bir şekilde ortaya koyuyor. Aslına bakarsanız tüm dünyadaki terör saldırıları, bitmeyen savaşlar, aşırı uçların yükselişi, bununla beraber global anlamda ekonominin gittikçe kötüye gidişi tabii ki moda tasarımcılarına pembe, tül tül elbiseler tasarlama ilhamı vermiyor... Kanye West'in ilk kolekiyonlarında sokak modasını hatta evsizlerden esinlenerek ortaya çıkardığı çizgiyi pek beğenmeyen elitist Avrupa moda duayenleri bile yavaş yavaş stillerini bu tarz bir giyime çevirmeye başladı. Prada'dan Givenchy'ye, Balenciaga'dan Louis Vuitton'a kadar ismi geçen tüm dev modaevleri de rahat ve savaş alanlarından ilham alan koleksiyonlarıyla bizleri bu yörüngeye doğru çekiyor. Minik gözleri olan çantalar, matara takılan ceketler, askeri üniforma detayları, kabarık, erkeksi ve daha çok bilim kurgu filmlerinde görmeye alışık olduğumuz kıyamet günü sonrası bir moda anlayışı çoktan günümüz moda anlayışını ele geçirmiş durumda... İngiliz BBC televizyonu da geçtiğimiz günlerde bu konuyu masaya yatırdı. London College of Fashion'dan kültürel ve tarihi araştırmalar bölümü başkanı Caroline Stevenson moda dünyasındaki bu evrimin çok beklenen bir tepki olduğunu söyleyip sözlerine şöyle devam etti: "Moda doğrudan sosyal ve ekonomik akımlardan etkilenir. Moda tasarımcısı bulunduğu dönemin ruh halini kıyafetlerle ifade eden bir sanatçıdır. Ve toplumların savaşla, büyük salgınlarla ve ekonomik krizlerle karşı karşıya olduğu her dönemde moda tasarımcılarından ve moda dünyasından benzer tepkiler alınır. Dünya savaşları sonrası, Büyük Buhran sonrası
ve büyük salgınlar sonrası genel olarak kıyafetlerde kullanılan renkler bile değişmişti. Daha rahat, daha koyu tonlu, askeri kıyafetlerden ilham alan koleksiyonlar genel olarak halk tarafından kullanılmaya başlamıştı."
DÜNYADAN SOYUTLAYAN CEKET
Şu anda moda dünyasında yamaların, el örgülerinin, aşırı bol kıyafetlerin, koyu renklerin moda olmasına dikkat çeken Stevenson ikinci el ve vintage akımının popüler olmasının arkasında da şu anda global anlamda yaşanan hislerin etkili olduğunu söylüyor. Ve şu analizde bulunuyor: "Herkes evde bulunan kıyafetlerin kıymetini bilmeye başladı. Kıyafetlere rötuş yapmak, yeniden yorumlamak, yamalamak yeniden popüler oldu. Yırtık jean'ler geri döndü, bize değil de bir başkasına aitmiş gibi görünen aşırı bol kıyafetler popüler oldu, lekeli ve yırtık kıyafetlerle baş etmemizi sağlayan yama ve batik global trend oldu... Tüm bunlar modaevlerine de ilham kaynağı olmuş durumda... Modayı sosyolojik olaylardan ve küresel duygulardan farklı bir yerde görmek çok yanlış." Trend analizleri yapan The Future Laboratory'den Abi Buller ise, "Bu sene hepimizin birinci önceliği sağlıktı. Virüsten korunmak hepimizin en çok kafa yorduğu şeydi. Bu durumun marka ve modaevlerini etkilememesi imkansızdı. Diesel markasının son koleksiyonunda bulunan ceketlerin üst kaplamaları tamamen virüs öldürülen özel bir materyalden yapıldı. Hiçbir yere dokunmak istemediğimiz ve hiçbir kimsenin çok da yakınımıza gelmesini istemediğimiz bir dönem yaşıyoruz. Ceketlerin içinde kaybolmamızdan daha doğal ne olabilir. Neredeyse bir uyku tulumunu andıran ve içinde kaybolup, dünyadan kendimizi soyutlayabileceğimiz ceketler doldurdu dolaplarımızı... Şık çantalarımızı elimize alamadık. Onun yerine belki de market alışverişimizi yapmamızı sağlayacak kadar para, kredi kartı ve ev anahtarımızı koyacağımız mini mini askılı çantalar, bot ve ceketlere cepler ve ilave parçalar konmasından daha doğal ne olabilir... Dışarıda bir şey içmeye endişe ettiğimiz bir dönemde modaevlerinin şık mataralar tasarlaması da çok beklenen bir tepkiydi. Yaşadığımızın bir yansımasıdır moda" diye konuştu... Peki, tüm bu yaşadıklarımız modanın genel olarak yolunu nasıl değiştirecek? İlk olarak daha az, daha kaliteli ve daha bilinçli bir alışveriş döneminin kapıları aralandı. Geri dönüşüm, ikinci el tüm dünyada patladı. 2023 yılında ikinci el piyasasının 51 milyar dolarlık dev bir pazara dönüşmesi öngörülüyor.