Bu yıl haziran ayında Givenchy modaevinin başına geçen Matthew Williams, moda dünyasında en çok tartışılan isimlerden biri...
Yıllar boyunca Lady Gaga için yaptığı şoke edici kostümlerle dikkat çeken ve ardından 1017 ALYX 9SM isimli bir marka kuran Williams, Givenchy markası altında çıkardığı ilk koleksiyonla tepki çekti. Ne de olsa yaptıkları Givenchy modaevinin kurucusu Kont Hubert James Marcel Taffin de Givenchy'nin genel vizyonuna hiç uymuyordu.
1952 yılında modaevini kuran Givenchy Audrey Hepburn ve Jacqueline Kennedy gibi stilleriyle günümüze bile damga vuran kadınların gardıroblarını hazırlamasıyla ve onların genel siluetlerini oluşturmasıyla tanınıyor.
HUBERT DE GIVENCHY/MATTHEW M. WILLIAMS
Bu yıl haziran ayında Givenchy modaevinin başına geçen Matthew Williams, moda dünyasında en çok tartışılan isimlerden biri... Yıllar boyunca Lady Gaga için yaptığı şoke edici kostümlerle dikkat çeken ve ardından 1017 ALYX 9SM isimli bir marka kuran Williams, Givenchy markası altında çıkardığı ilk koleksiyonla tepki çekti. Ne de olsa yaptıkları Givenchy modaevinin kurucusu Kont Hubert James Marcel Taffin de Givenchy'nin genel vizyonuna hiç uymuyordu. 1952 yılında modaevini kuran Givenchy Audrey Hepburn ve Jacqueline Kennedy gibi stilleriyle günümüze bile damga vuran kadınların gardıroblarını hazırlamasıyla ve onların genel siluetlerini oluşturmasıyla tanınıyor.
CRISTOBAL BALENCIAGA/DEMNA GVASALIA
Balenciaga modaevinin kurucusu Cristobal Balenciaga Eizaguirre, 1895 yılında İspanya'da dünyaya geldi. Christian Dior'un hakkında "Hepimizin ustası" dediği ustaların ustası bir isim...
1972 yılında gözlerini yumana kadar aralarında Oscar de la Renta ve Hubert de Givenchy'nin de bulunduğu birçok ismi yetiştiren Balenciaga 13 yaşında, bir terzinin yanında çalışmaya başlayarak moda dünyasına adım attı. Yaptığı işlerdeki ustalık nedeniyle Markiz Casa Torres'in koruması altına alındı. 1919 yılında ilk butiğini açtı. Kraliyet ailesi kısa süre içinde müşterileri arasına girdi. İspanya'daki iç savaş nedeniyle Paris'e taşınması ise tüm dünya tarafından tanınmasının önünü açtı. Tasarımları 1950 ve 1960'lı yıllara damga vurdu. 74 yaşına kadar modevinin bilfiil başındaydı. Böyle başlayan modaevi şu anda Vetements markasının kurucusu Gürcistan kökenli Demna Gvasalia'nın kontrolü altında... Tiflis Moda Haftası'nın popüler olmasını sağlayan Gvasalia'nın modaya bakışıyla tabii ki tam bir usta olan Balenciaga'nın bakışı dünyalar kadar farklı.
PIERRE BALMAIN/OLIVIER ROUSTEING
Pierre Alexandre Claudius Balmain, 1914'te Paris'te doğdu. Çocukluğu ağırlıklı olarak annesinin Paris'teki butiğinde geçti. Paris'te mimari eğitimi alan Balmain, tanıştığı dönemin iddialı tasarımcısı Edward Molyneux'nün butiğinde çalışmaya başladı. 1945 yılında kendi butiğini kurdu. İlk koleksiyonu Vogue dergisinde yer almayı başardı. Windsor Düşesi başta olmak üzere birçok soylu isim tasarımlarını giydi. Dönemin ünlü oyuncuları Marlene Dietrich ve Katherine Hepburn'ün tasarımlarını giymesi tüm dünyanın ismini duymasını sağladı. Karl Lagerfeld'i ilk keşfeden Balmain oldu. 1982 yılında henüz 68 yaşında hayatını kaybedene kadar modaevinin başında kaldı. Balmain'in çizgisi o kadar güncelliğini koruyor ki vintage parçaları günümüzde Angelina Jolie, Penelope Cruz ve Kate Moss tarafından giyiliyor. Şu an modaevinin başında Olivier Rousteing bulunuyor. Kim Kardashian ve ailesiyle yakın ilişki içinde olan, sosyal medya hesaplarını çok iyi kullanan ve sosyal medya sayesinde popülaritesini sürekli güncel tutan Rousteing ve Balmain'in bakış açıları çok ama çok farklı.
CHRISTIAN DIOR/MARIA GRAZIA CHIURI
Zengin bir ailenin oğlu olarak Fransa'da 1905 yılında dünyaya gelen Christian Dior, Paris'te ilk olarak bir sanat galerisi kurdu. Dior kısa süre içinde Paris'te sayısız sanatçı ve moda tasarımcısının dikkatini çekti. 1946'da aldığı büyük bir yatırımla kendi modaevini kurdu. Onun iddialı stilini takdir edenler olduğu gibi aralarında Coco Chanel'in de bulunduğu kalabalık bir grup ise kadın vücuduna uygun tasarımlar yapmadığı için onu suçladı. Şu an modaevinin başında bulunan Maria Grazia Chiuri ise kadın gücünü öven sloganlarla dolu tasarımlar yapsa da bohem tarzı nedeniyle Dior'un genel çizgisinden uzakta bulunmakla eleştiriliyor.