Burayı sadece bir cami olarak tanımlayamayız. Taksim Camii, mimarisi ve dokusu itibarıyle Beyoğlu-Taksim'le bütünlük sağlayan, bulunduğu lokasyonun dokusuna uygun bir mimari dille planlandı. Binlerce farklı dilden, dinden, ırktan insana ev sahipliği yapan Taksim'in göbeğinde yer alan cami sadece bir ibadet alanı olmayacak. Camiyi de içine alacak olan alanda herkesin kültür ve sanatla bir araya geleceği, dijital kütüphanesinden yararlanıp kitap okuyacağı, dinleneceği, sergilerin yapılacağı rengarenk bir kültür bahçesi de yer alacak. Şu anda caminin cepheleri tamamlandı ve kat cephe kaplamalarına başlandı. Çalışmalar sonrasında iskeleler sökülecek ve kısa sürede caminin inşaatı bitirilecek. Eş zamanlı iç mekan çalışmalarına da hız verildi. Önümüzdeki günlerde kubbe altı namaz alanı, nakkaş ve kalem işleri, çevre perde işlemleri bitirilecek. Caminin bu yılın sonunda açılması hedefleniyor. Biz de bu özel inşaatı gezmek üzere yetkililerden gerekli izinleri alarak yola koyulduk. Meydandan bakıldığında caminin büyük bölümünün tamamlandığını görmek mümkün. Yavaş yavaş, hissederek ilerliyoruz girişe doğru... Her bir detayı, köşesi ayrı ayrı düşünülmüş, bu toprakların ruhunu yansıtır biçimde tasarlanmış cami inşaat alanına gezmek için hazırlıklara başlıyoruz. Önce baretleri takıyoruz, ardından inşaat yeleklerimizi giyiyoruz. Tabii maskemizi unutmuyoruz. Fotoğrafçı arkadaşım Hatice Çinar'la tarihi bir ana erkenden tanıklık etmenin verdiği hisle doluyuz. Bitmesine sayılı zaman kalan caminin bu halini görmek bile insanı etkiliyor. Aslında bu bir cami projesi olmaktan öte, 49 yıllık bir rüyanın gerçekleşmesi. 1968 yılından bu yana yapılsın mı, yapılmasın mı tartışmalarıyla bugünlere gelen projede sona yaklaşıldı. Danıştay, 1983 senesinde "Taksim'e cami, çarşı, otopark yapılmasının kamu yararına uygun olmadığı" yönünde karar alıp camiye izin vermedi. Ancak, 1994'te İstanbul Belediye Başkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan, caminin yapılması yönünde büyük bir kampanya yürüttü. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 23 yıllık sürede zaman zaman Taksim'e cami yapılması gerekliliğini gündeme getirdi; hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşmasında, "Maksemin olduğu yere de Taksim Meydanı'nın ihtiyacı var. Oraya bir Selahattin Camii yerleşmesi lazım" dedi. Ve artık belli dönemlerde gündeme gelen ancak somut bir adım atılamayan Taksim Camii'nde sona gelindi.
2 bin 250 kişi aynı anda namaz kılacak
Taksim Camii'nin minare yüksekliği 61 metre. Bu yükseklik özellikle çevresindeki diğer dini mabetlerin yüksekliği dikkate alınarak projelendirildi.
Kot farkı dikkate alınarak tasarlanan projenin yer altında üç katı bulunacak. Otopark olarak tasarlanan üç katta toplam 163 araç park yapabilecek.
Proje, mimari olarak hem zemin kat hem birinci bodrum katta İstanbul'un en yoğun arterlerinden olan İstiklal Caddesi ve Tarlabaşı Bulvarı'nı birleştiren bir nokdada. Ve bu iki önemli lokasyonun ilişkisini sosyal mekanlarla besleyen, bu sayede cami bünyesini sürekli canlı tutabilen bir yapıya sahip. Çok amaçlı salon ve halka açık servis alanları ile Taksim Meydanı ve çevresine entegre olabiliyor. Ayrıca taş ve titanyum çinko alaşım kaplı kubbeleri ile Taksim Meydanı çeperine uygun bir siluet kazandırıyor. Camiye, Taksim Meydanı, İstiklal Caddesi ve Tarlabaşı Bulvarı'ndan girmek mümkün.
Mühendislik açısından caminin ayrışan en önemli özelliği Top-Down sistemi ve bu sistemin kullanıldığı tek cami olması. Top-Down sistemiyle temeli yapmadan inşaatın ortasından başlandı. Ortanın üstünü yaptıkça eş zamanlı olarak temele doğru da inildi. En son kısımda temel ve caminin üstü aynı anda bitmiş oldu. Taksim'in stratejik bir nokta olması sebebiyle bu sistem tercih edildi.
Caminin kapalı ibadet alanında 2 bin 250 kişi aynı anda namaz kılabilecek. Dış avluda cenaze namazı kılabilecek kişi sayısı ise 2 bin 400. Kadınlar için 465 metrekarenin ayrıldığı projede, 620 kadın bir arada namaz kılabilecek. Caminin açık ibadet alanındaysa 700 kişi namaz kılabilecek.
Projenin kubbe kaplamalarında kullanılan titanyum- çinko alaşımı özel getirtildi. Cephelerde kullanılan mermerler Bursa ve Antalya ocaklarından seçildi.
Taksim Camii'nin birinci bodrum katında çok amaçlı salon, abdesthane, dijital İslam kütüphanesi ve aşevi yer alıyor. Zemin ve birinci katta ise ibadet alanları, ziyaretçi dinlenme alanları ile vakıf merkezi yer alacak. Yaklaşık 15 bin metrekare kapalı alana sahip yapının; 10 bin metrekaresi otopark, 5 bin metrekaresi ise cami, kültür merkezi ve vakıf merkezi olacak.
Sadelik esas alındı
Tarihi hassasiyetlere özen gösterilerek, her aşaması gönüllülük anlayışıyla yapılan Taksim Camii'nin mimarları da tanıdık; Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde inşa edilen Beştepe Millet Camii'nin de mimarları olan Y. Mimar Şefik Birkiye ve Dr. Mimar Selim Dalaman. Taksim Camii, hemen arkasında yer alan Rum Ortodoks Kilisesi ile Ermeni Katolik Kiliseleri'nin yükseklikleri dikkate alınarak projelendirildi. Taksim Meydanı ile Beyoğlu mimari dokusunda sıkça rastlanan 20. yüzyıl başındaki art deco mimari stilinden esinlenildi. 1. Mahmud tarafından 1731 yılında bölgenin su ihtiyacının karşılanıp dağıtılması için yaptırılan sekiz köşeli bir çatısı bulunan küfeki taşından yapılan Taksim Maksemi'nin hemen arkasında yer alıyor. Projenin yan cepheleri ile kubbelerde çok sayıda pencere kullanıldı. Bundaki amaç iç mekanda ışığın ve oluşturduğu ışık hüzmelerinin etkisi ile manevi atmosferin güçlendirilmesi.