Zihnimizdeki 'geçmiş' imgesi çok enteresan değil mi?
Sizleri bilmem ama ben özellikle 20. yüzyılın başlarını, yani video ve fotoğraf teknolojisinin dünyada yavaş yavaş yayılmaya başladığı dönemleri düşününce gözümün önünde şöyle resimler canlanıyor: Hızlı hızlı hareket eden, tiz sesli, bulanık insanlar... Lütfen, gülmeyin!
Görünüşleri, hangi renk kıyafet tercih ettikleri üzerine ve aslında üzerinden çok fazla zaman geçmemesine rağmen sanki bizim dönemimizden çok daha farklı bir yaşayışları olduğunu düşünmek kaçınamadığım bir duygu... Neyse ki geçmişin de görüntü itibariyle en az bizim dönemimiz kadar 'renkli' olduğunu gördüğüm bir You- Tube kanalı var önümde...
Yaklaşın, anlatalım...
Fırat Gökdemir, 32 yaşında bir arkeolog. Ege Üniversitesi'nde arkeoloji bölümünü bitirmesinin ardından şimdilerde bir restorasyon şirketinde şantiye sorumlusu olarak çalışıyor. Gel gelelim onun hikayesini nazarımızda daha keyifli bir hale getiren ise Gökdemir'in tarih tutkusu... Çocuk yaşlardan itibaren büyük bir tutkuyla tarihe merak saran Fırat Gökdemir, bugün 100 bin aboneyi geçmiş YouTube kanalında siyahbeyaz videoları renklendirip, restore edip takipçilerine sunuyor.
Öyle ki bu videolar arasında Atatürk'ün en net ve renkli görüntüleri de, 1913'te işgal altındaki Edirne'den kesitler de, 1914 İstanbulu'nun günlük yaşantısı da var... Tamamen bireysel olarak üç yıldır bu işle uğraşan Gökdemir görüntülere ise yabancı kaynaklı arşivlerin dijital kütüphanelerinden ulaşıyor. Dilerseniz geçmişi renklendiren adamın öyküsünün devamını kendisinden dinleyelim.
- Fırat Bey ne zamandır eski videolar, görseller üzerine çalışıyorsunuz?
- Yaklaşık olarak 2011'den beri ilgileniyorum.
Paylaşıma geçmem ise üç senelik bir dönemde yavaş yavaş gerçekleşen bir hadise...
- Sosyal medyada eski görselleri yayınlama fikri nasıl ortaya çıktı?
- Tarihi, siyasi ve kültürel tartışmalarda eskiye dair mistik inançlar gerçekliğin üzerini örtüyor ve geçmişi mitolojik bir hale sokuyor. Buna karşı en güçlü argümanlar ise görsel materyaller. Karşı tarafı ikna etmenin en net ve kestirme yolunun bu olduğunu düşünüyorum.
Motivasyonum bu temel üzerinde şekillendi.
- Renklendirdiğiniz materyallere, arşivlere nereden ulaşıyorsunuz?
- Materyallere ağırlıklı olarak yabancı ülkelerin dijital kütüphanelerinden, dijital arşivlerinden ve kurumsal çalışmalardan ulaşıyorum.
Yerli arşivler yeterli düzeyde dijitalleştirilmemiş durumda.
- Bizlere eski video ve görselleri nasıl restore ettiğinizi, hangi programları, teknikleri kullandığınızı anlatabilir misiniz?
Örneğin bu işleri hiç bilmeyen birisi olarak soruyorum, siyah beyaz bir videodaki insanların kıyafetlerinin hangi renklerde olduğu nasıl belirleniyor?
- Adobe Premiere, Adobe After Effects, Gigapixel gibi programlar kullanıyorum.
Renklendirme konusu ise yapay zeka ile yapılıyor ama iyi sonuçlar vermiyor.
Renklendirme amacım renklilik hissini vermesi yoksa renkler orijinale yakın bir sonuç vermiyor. Profesyonel olarak renklendirme ciddi bir ekip, zaman ve maliyet gerektiren bir uğraş. On binlerce fotoğraf karesinden oluşan bir filmi tek tek elden geçirmek ve döneme uygun renklerle Adobe Photoshop gibi programlarla boyamak gerekiyor.
İZLEYİCİLER DESTEKÇİM
- Atatürk'ün en net ses ve görüntü kayıtlarını sizin yayınladığınız videolarda gördüm, kimlerle çalışmaktasınız ve böyle başka Atatürk videoları yer alacak mı kanalınızda?
- Bireysel bir uğraş veriyorum.
Bu konuda en büyük destekçim izleyiciler, onun dışında birilerinden yardım almıyorum. Böyle videolar gelecek ancak elimdeki mevcut bilgisayar yetersiz geliyor. Ekonomik koşullarımdan dolayı yeni bir bilgisayar alamıyorum.
Dolayısıyla bazı görüntüler o kadar net olamıyor.
- İnsanların çalışmalarınıza olan ilgisini nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Çok güzel geri dönüşler alıyorum, çok memnunum.
Özellikle öğretmenlerden gelen geri dönüşler beni çok mutlu ediyor. Amacımı büyük ölçüde gerçekleştirdiğimi düşünüyorum.
- Sizin tarihe olan ilginizin kaynağı nereden gelmekte, özellikle ilginizi çeken dönemler, şahsiyetler, olaylar hangileri?
- Genel olarak geçmişe olan ilgim çocukluktan gelme. Milliyet Çocuk Dinozorlar dergisi ve Jurassic Park ile beraber paleontolojiye olan ilgim başladı.
Tarihsel dönemleri içine alacak kadar genişledi.
Henüz okuma-yazma bilmediğim bu dönemde dergileri anneme ve babama, rahmetli dedeme zorla okutturuyor, sürekli sorular soruyordum. Uzak geçmiş ile başlayan maceram yakın geçmişe kadar geldi.
GÖRSEL ARŞİVCİLİKTE BİREYSEL ÇABALAR ÖNE ÇIKIYOR
- Türkiye'deki görsel arşivciliği nasıl değerlendirirsiniz?
- Türkiye'de kurumsal anlamda görsel arşivcilik yok.
Bireysel çabalar var. Örneğin Türkiye'de hâlâ elle tutulur 1.
Dünya Savaşı belgeseli yapılmadı. Yakın gelecekte yapılacağa da benzemiyor. Bu tip projeler bireysel çabalarla olacak işler değil. Kurumsal bir altyapı ve ciddi maddi kaynaklar gerekiyor.
Örneğin Anzaklar hakkında yakın zamanda Peter Jackson yönetmenliğinde They Shall Not Grow Old isimli bir belgesel yapıldı. Yapımın boyutu, sponsorları ve materyal kaynakları ortada. Rüştünü ispatlamış fevkalade bir yönetmen devasa kaynaklarla insana dokunan bir yapım ortaya koydu.