Patara Antik Kenti kazı başkanı Prof. Dr. Havva İşkan Işık "Arkeolojide mühim olan taşı oynatmak değil. Taşı tarihteki doğru yerine koymaktır" diyor. Likya Birliği'nin başkenti Patara'da 32 yıldır süren kazılarda da bu yapılıyor. Bu sayede biz de Anadolu'nun geçmişiyle ilgili yeni bilgiler öğrenmenin yanı sıra bu bilgilerin tarihsel süreçte neler ifade ettiğini doğru bir şekilde anlıyoruz.
Ünlü düşünür Montesquieu'nun Yasaların Ruhu kitabında Likya Birliği'ndeki demokrasi için "Mükemmel bir demokrasi örneğinin anavatanıdır" yazması, belki de kitabın yayımlandığı dönem yasaklı olması nedeniyle, tarihsel süreçte gözden kaçmış!
Belki bunun için demokrasi deyince özellikle Batı dünyası Antik Yunan'a odaklanmış. Her durumda demokrasi Atina ile ilişkilendirilmiş. Ama Prof. Işık'ın da dediği gibi önemli olan taşı tarihteki doğru yerine koymaksa o zaman demokrasi ve anavatan ilişkisini tekrar gözden geçirmek gerekiyor.
Antalya'nın Kaş ilçesinin Kalkan beldesi civarında bulunan Likya Birliği'nin başkenti Patara'da bir zamanlar Atina'dan daha katılımcı ve insani bir demokrasi kültürü vardı. Prof. Işık "Burada başkan bir yıllığına seçiliyordu. Aynı şehirden üst üste ikinci bir başkan seçilemiyordu. En küçük bir yerleşim yerinin bile temsil edildiği bir sistem vardı. Kentlerin nüfus ve ekonomisi oy hakkını etkiliyordu. Yüzyıllar öncesinde burada, Atina'daki seçkinci demokrasi sistemine karşın daha katılımcı, tabana yayılan bir demokrasi işliyordu" diyor ve ekliyor: "Ünlü düşünür Montesquieu, bunu bildiği için kitabında Atina'daki değil de Likya'daki demokrasiyi, mükemmel demokrasinin anavatanı olarak örnek gösterdi."
Uzun yıllar Patara Antik Kenti kazı başkanlığını yürüten Prof. Fahri Işık Uygarlık Anadolu'dan Doğdu kitabında Batı dünyasının Helenlere mal ettiği evrensel uygarlığı yaratanların aslında Anadolu insanları olduğunu anlatır. Patara'da yapılan kazılar sonucu da evrensel uygarlığın yanı sıra katılımcı demokrasinin de anavatanının Anadolu olduğunu öğreniyoruz.
Bunları öğrenince Cumhurbaşkanlığı tarafından Türkiye'nin 2020 turizm yılı temasının Patara Antik Kenti seçilmesinin tesadüfi olmadığı anlaşılabilir.
ZİYARETÇİ AKININA UĞRUYOR
Patara'da 32 yıldır yapılan kazılar, son beş yıldır Türkiye İş Bankası ve iştirakleri Şişecam ile Türkiye Sınai Kalkınma Bankası'nın verdiği desteğiyle sürüyor. Yapılan kazılar sonucu ortaya çıkan Patara Antik Kent'i de ziyaretçi akınına uğruyor. 2017 yılında Patara Antik Kenti'ni 221 bin, 2018'de 303 bin, 2019'da 176 bin 143 kişi ziyaret etti. Bu yıl pandemi nedeniyle ziyaretçi sayısı azalsa da 150 bine ulaşmış durumda. Yani Patara toplumun da sahiplendiği bir yer.
KADINLARA BÜYÜK DEĞER VERİLİYORDU
Patara, demokrasi konusunda bize çok şey söylüyor. Başkan Prof. Dr. Havva İşkan Işık "Patara, kadınlar konusunda da günümüz dünyasına örnek olabilecek bir anlayışa sahipti. Tarihçi Herodot 'Likyalıların öyle bir adeti var ki başka kimsede yok. Herhangi bir Likyalı'ya kimlerdensin diye sorsanız size annelerinin adını söylerler" demiştir. Likyalılar kendilerini annelerinin soyundan tanımlar. En büyük anıt mezarlardan birinde "Bu mezarı ben kendim, kendi paramla yaptım. Ve içine kocamla erkek kardeşimin gömülmesine izin verdim" yazar. Kadınlara toplum içinde çok büyük değer veriliyordu. Anaerkillik Likya'da bir yönetim şekli değildi ama kadının pozisyonu önemliydi" diyor.
SON MECLİS İLK MECLİSE SAHİP ÇIKTI
Patara Antik Kenti'nin ortasında bulunan Meclis Binası işte 'mükemmel demokrasinin' uygulandığı yer. Dünyanın ilk meclislerinden biri. Meclisin çevresinde burada alınan kararların yer aldığı yazıtlar bulunuyor. Bu meclisin restorasyon çalışması uzman ekiplerle düzenlenen bir çalıştay sonucunda yapılmış. Prof. Dr. Havva İşkan Işık "Restorasyon çalışması olarak tarihe geçecek bir çalışmaydı" diyor. Likya Meclis Binası'nın restorasyon çalışmalarına ise maddi ve manevi olarak TBMM destek olmuştu. Yani Anadolu'daki son meclis ilk meclise sahip çıkmıştı.