Müzikle iç içe, Anadolu kültürünün her renginden ses veren Bağcan ailesinden, Selda Bağcan'ın yeğeni Sonat Bağcan yeni bir albümle karşımızda. Kavl adlı albümde Yunus Emre, Seyyid Nesimi ve Kul Himmet gibi üç Anadolu bilgesinin sözleri, Ekin Eti'nin aranjörlüğünde, Bağcan'ın sesi, nefesiyle yüzyıllar öncesinden bugünlere taşınıyor. Anadolu coğrafyasının kadim sırları, erenlerin yol gösteren pusulasıyla dinleyiciyle buluşuyor... Sonat Bağcan'la hem albümü hem de Anadolu erenlerinin bugünün insanına neler fısıldadığını konuştuk.
- Sonat Hanım, öncelikle tebrik ediyorum. Kavl düzenlemeleriyle, ruhuyla müthiş, içimize işleyen, dokunan bir çalışma olmuş. "Kavl" tabiriyle başlasak mı? Genel tanımıyla hatamız yoksa "Söz" demek... Ama nasıl bir "Söz"?
- Gönüllere ulaştığını görmek, ne güzel.. Çok teşekkürler. Dediğiniz gibi kavlin başat anlamı söz ama seni varlığının daha derin katmanlarını, özvarlığını bilmeye davet eden söz; 'dünyanın karmaşası içindeki sen'den değil de 'senin içindeki dünya'dan haber veren sözler. Kavlin altı çok derin; sözleşme, iletmek, ilan etmek, ilham gibi daha birçok anlamı var.
- Müzik dışında (belki müzikle iç içe) insanın varoluşunu ilgilendiren pek çok felsefeyle, düşünceyle ve hatta ezoterik konularla ilgilendiğinizi, çalışmalar araştırmalar yaptığınızı biliyoruz. Anadolu erenlerinin felsefesi, Anadolu Tasavvufu ilgi alanınıza nasıl girdi? Anadolu erenleri bize insan olmaklığımızla ilgili neler söylüyor, nasıl şifreler veriyor?
- Çok şükür ki topraklarımızdan geçmiş, bizlere yol açmış Anadolu erenlerimizin kıymetini bilen ve haklarını layıkıyla teslim eden dostlarla karşılaştım ve bende ilgi başladı. Okudum, dinledim, bilenlerle konuştum ve derinleştikçe gönlümdeki seslendirme isteğiyle repertuar oluşmaya başladı. Seslendirirken, duyduklarımı daha işitir hale geldim. Yolculuk böyle başladı. Aslında tüm ezoterik kadim bilgiler ve Anadolu erenlerimiz bize ölümlü olan bedenle kendini tariflemeyi bırakıp, sonsuz olan ruha kendini açmanın kıymetini vurguluyor.
- Yunus Emre, Nesimi, Kul Himmet... Bu üç üstadın eserleri var bu EP'nizde... Her biri sizin için hem kişilik ve düşünce olarak, hem de bu eserler bazında ne ifade ediyor?
- Yunus da Nesimi de Kul Himmet üstadım da söyleyeceklerini dosdoğru söylemişler, korkusuzlar. Beden ile kendilerini tariflemeyi sözde değil, hayatlarıyla kanıtlamışlar; Nesimi'nin derisi yüzülmüş, söylediklerinden ötürü. Cesurlar! Ne olursa olsun sözünden dönmemek, ortak noktaları. Kalbimizi temizlediğimizde 'Aşk Elçileri' olan bizlere, beden dediğimiz kaba sığmayacağımızın bilgisini veriyor ve bize sunulmuş yaşamı gafil gezerek heba etmememizi öğütlüyorlar.
- Modern zaman insanı uzunca zamandır 'Kişisel Gelişim' (tabii çok geniş bir mecra) metotlarıyla kendini arıyor. Ama katılır mısınız bilmem, bilinen popüler kişisel gelişim kitapları, metotları sürekli aslında "egoyu" göklere çıkaran, "Sen teksin, benzerin, yok, başarılı olman lazım" minvalinde sadece başarıyı kutsayan bir hal içinde... Anadolu erenlerinin bize öğütlediği "biriciklik"le bu söylem arasında ne tür farklılıklar var sizce?
- Aslında tüm kişisel gelişim kitapları, kadim bilgi kaynaklı öğretiler, kendini bilmek üzerine kaleme alınmış fakat insanın her şeyi, kendi zihnine göre evirip çevirme alışkanlığı var. Egonun biricikliği ile Anadolu erenlerimizin bahsettiği biriciklik arasında şöyle bir fark var: Onların bilincinde ayrılık, farklılık yoktur; her şeyi bütünsellik içinde görürler. Bütün tekten oluşurken, tek de bütünden gelir ve bu durum sonsuza kadar sürer.
- Opera geçmişiniz de var... Biraz oradan da bahseder misiniz? Bu alanda çalışmalarınız olacak mı?
- Operada sahne almak, çocukluğumun, gençliğimin en güzel anılarındandır. Bir Opera Yapalım adlı çocuk ve gençlik oyununda solistliğim, Carmina Burana ve Tosca Operaları'nda da koristliğim oldu. Şimdilik bu alanda planlanmış çalışmalarım yok ama hayat bu, ne getireceği belli olmaz!
Kendimi sadece bir soyadıyla ifade etmiyorum
- Türkiye ve dünya müziğinde "Bağcan" olmanın size getirdiği artılar, belki eksiler, kazanımlar ve sorumluluklar neler?
- Kendini müzikle ifade etmek, ailemizin ayrılmaz bir parçası. Hepimiz, bize emanet edilen seslerimizle biraz daha sorumluluk alarak, bütün için hizmeti seçmişiz. Erenler, bana kendimi sadece bir soyadı ile ifade etmemeyi de öğretti.
- Halanız Selda Hanım'ın hayatınızda nasıl bir yeri var. Bir usta, bir yol gösterici... Müzikal ve düşünsel anlamda size neler kattı Selda Hanım?
- Herkesin halası gibi, normal hayatta halamız; biz ancak sahnede hatırlıyoruz, O'nun Selda Bağcan olduğunu. Halkı adına, söyleyeceğini söylemekten çekinmeyen bir kadın, o da. Bu toprakların çok kültürlülüğüne hürmetle; deyişleri, çeşitli dillerde türküleri, ilahileri; her birine eşit mesafede kalarak seslendirmiş, bir kültürel değer. Tüm kardeşler albümlerimizi halamın senelerdir emek verdiği Majör Müzik'ten çıkardık. Desteğini, her anlamda hep arkamızda hissetmişizdir.