Yener Çevik, Türkçe rap dünyasında yıllardır kendisine kemik bir kitle edinmiş, onların 'Yener Baba'sı olmuş bir isim. Şarkıları dijital platformlarda milyonlarca dinleniyor, hayranları konser salonlarını boş bırakmıyor. "Arabesk rap'in mucidi benim" diyen Çevik şimdilerde ise eşi Safir ile seslendirdikleri Duvar parçası ile gündemde... Birbirlerini İzmir Karşıyaka'da geçen çocukluklarından, 13 yaşından beri tanıyan Yener Çevik ve Safir ile bir araya geldik. Rap'in protest tavrına karşın evlerinde nasıl geleneksel bir yaşamı tercih ettiklerini, arabesk ve rap sentezini, beraber bir şarkı yapmalarının hikayesini ve çok daha fazlasını konuştuk.
- Bu yılın başlarında evlenmişsiniz, çocukluk aşkı olduğunuz yazılmış hatta. Bize öykünüzden bahseder misiniz?
- Safir: İkimiz de İzmirliyiz, Karşıyaka'da doğduk büyüdük. Yener ile birbirimizi 13 yaşından beri tanıyoruz. Rap ve hip-hop camiasında tanışıp, arkadaş olduk. Sonra ben üniversiteye gittim, Yener de kendi eğitimine ve kariyerine odaklandı. Ben üniversite bitirdikten sonra Londra'ya gittim ve dönüşte İstanbul'a yerleştim, o esnada Yener de İstanbul'a gelmişti.
- Sizi daha çocuk yaşta bir araya getiren şey de müzik olmuş o halde?
- Safir: Tabii hep müzikti... Hem rap hem arabesk müzik. Bir yerde rap müzik dinleyip çıkışında birlikte Müslüm Gürses dinlerdik.
- Üniversite, yurtdışı derken yıllar sonra ilk kez bir araya geldiğinizde nasıl hissettiniz peki?
- Safir: Ben yıllar sonra Yener'i ilk gördüğümde dedim ki kendi kendime "Yener benim eşim olacak..." Yıllar sonra ilk yan yana geldiğimiz gece de Yener bana hakikaten evlilik teklifi etti ve ben de kabul ettim.
- Yener Bey ilk geceden evlilik teklifi biraz sıra dışı değil mi?
- Y.Ç: Hiç değil. Bir şeyden emin olduğunuzda Allah size o cümleyi söyletiyor. Hiç tereddüt etmedim. -
Peki, yeni yayınladığınıza şarkıya gelelim... Duvar galiba birlikte yayınladığınız ilk şarkı değil mi? Bunun devamı gelecek mi?
- Y.Ç: Evet, Duvar 2 gelecek. Altyapısı, sözleri hazır, stüdyo aşaması kaldı. - Safir: Bizim diğer rapçilerden farkımız, rap ile arabesk müziği sentezlemiş olmamız. Zaten Türkiye'de arabesk rap yapan ilk isim Yener Çevik.
- Rap'in içine arabeskin katılmasına dair eleştiriler de var. Siz bu eleştirilere nasıl yaklaşıyorsunuz, rap ile arabeskin yan yana gelmesi sıkıntı mıdır?
- Y.Ç: Hiç sıkıntı değildir! Çünkü biz Michael Jackson'larla, Madonna'larla büyüyen çocuklar değiliz. Biz Müslüm Gürses, İbrahim Tatlıses, Ferdi Tayfur, Bergen, Tüdanya, Kibariye, Neşet Ertaş dinleyerek büyüdük. Biz bu toprakların müziğini yapıyoruz.
- Safir: Bir Sezen Aksu'yu dinlediğimizde oluşan his mi bizi kendi müziğimizi yapmaya yönlendirir yoksa Madonna'yı mı?
- Peki rap ile arabeskin bir araya gelmesine yapılan eleştirilerin kaynağı nedir sizce?
- Safir: Kendi müziğini, kendi geleneğini iyi araştırmıyor insanlar. Türk müziğinin yapısının ne kadar güçlü olduğunun algılanması lazım. - Y.Ç: Kendi topraklarını sevmedikleri için bu topraklarda yapılan özgün işleri eleştiriyorlar. Başka dünyalara özeniyorlar.
- Türkiye'de iyi arabesk rap yaptığını düşündüğünüz kimler var?
- Y.Ç: Sadece biz varız. Bizden başka arabesk rap yapan yok.
- Mesela Eypio? - Y.Ç: Eypio iyi bir rapçi. Ama arabeskçi değil
- Safir: Arabesk çok daha başka bir şey. Daha yoğun motifler, melodiler, tınılar vardır arabeskte.
- Birlikte bir şarkı yapma fikri nasıl doğdu?
- Safir: Çok spontane bir biçimde gelişti. Yener'in Bursa'da bir konseri vardı. Yener sahnedeyken ortamın da coşkusuyla ben de bir anda kendimi sahneye attım. Mikrofonu Yener'den aldım ve Duvar şarkısını birlikte söylemeye başladık. İnsanlar da eşlik ettiler. O esnada birisi videoya almış. Video sosyal medyada çok etkileşim aldı ve biz de insanların ilgisine kayıtsız kalmak istemedik.
- Müzik konusunda anlaşamadığınız noktalar oluyor mu peki?
- Y.Ç: Birbirimizi geliştirmek için eleştiriye de her zaman açığız. Benim önce eşim eleştirmeli zaten, çünkü bilirim ki o eleştiriyorsa doğrudur, benim kötülüğümü istemez.
Ütü, çamaşır, yemek işi bende
- Karı-koca ilişkinizle, iş ilişkiniz arasındaki dengeyi nasıl kuruyorsunuz?
- Y.Ç: Biz artık tek vücut haline geldiğimiz için herhangi bir sorun, dengesizlik yaşamıyoruz.
- Safir: Sanat ve müzik dışında bir şeyle ilgilenmiyoruz hayatta zaten, hayattaki en büyük amacımız bir şeyler üretmek.
- Evdeki iş bölümü nasıl, kim hangi işte daha iyidir?
- Safir: Bizim evimizde ataerkil bir sistem var. Ben ütüden çamaşıra, yemekten temizliğe her şeyden sorumluyum, ama bundan mutluyum. Yener'e ihtiyacım olduğu zaman hemen devreye girer, yardımcı olur.
- Y.Ç: Biz gelenekçiliğe evet gericiliğe hayır diyen bir aileyiz. Ben evimin tüm ihtiyaçlarını gidermekle yükümlüyüm.
- Safir: Anamızdan babamızdan nasıl gördüysek öyle ilerliyoruz. - Herhangi bir kavgada diss atıyor musunuz evde birbirinize?
- Y.Ç: Bizim kavgamız olmaz, dolayısıyla diss falan atmak da yok tabii...
Kulak faşisti olmaya gerek yok
Gelecekle ilgili hayallerinizi, planlarınızı sorsam?
-Y.Ç: Avrupa müzik listelerine girmek. Barış Manço'dan sonra dünyaya Türkçe müzik dinleten ilk biz olacağız. - Safir: Ve bu çok da uzun süren bir zaman olmayacak ,göreceksiniz.
- Y.Ç: Vatana millete hayırlı bir evlat da yetiştirmek isteriz. - Çocuğunuz da rapçi olsun ister misiniz? - Y.Ç: Vallahi ana baba rapçi, kaçarı yok müzikle ilgilenecek o da...
- Diyelim ki rockçı oldu?
- Y.Ç: Kulak faşisti olmaya gerek yok. Hangi müzik tarzıyla kendini iyi ifade ediyorsa onunla uğraşsın.
Fenomenlerin rap yapmasına karşı değilim
- Son yıllarda rap müzikteki yükseliş malumunuz. Bu durum sizce ne kadar sürecek? Öte yandan sosyal medyada fenomen olmuş çok ismin bir rap şarkısı çıkardığını görüyoruz, buna ne diyorsunuz?
- Safir: Rap müzik uzun yıllardır çok sağlam bir altyapıyla Türkiye'de zaten vardı. Şükürler olsun ki gençlerin anlatacağı çok şeyi ve bu doğrultuda yetenekleri de var.
- Y.Ç: Rap'in yükselişi durmaz, hep devam edecek. Kimsenin yaptığı işi iyi veya kötü diye değerlendirme lüksüne sahip değiliz. Sonuçta herkes kendi duygusunu ortaya koyuyor. Rap yapabilenlerle rapçiler zaten bir noktada ayrılacaklar. Şimdi fenomenler rap müzik popüler oldu, hadi buraya gelelim diyorlarsa, buyursun gelsinler. Rap müzik gökkuşağı gibidir, her rengi kabul eder. Ama günün sonunda da sadece iki renk kalır, siyah veya beyaz, yani iyi ve kötüler. Ama sosyal medyacıların rap müzik yapmasına kesinlikle karşı değilim. Örneğin Enes Batur'un işlerini beğeniyorum, kaliteli.