Dünya Sağlık Örgütü'nün verileriyle söze başlamakta fayda var. Örgütün 13 Ağustos tarihinde açıklığı üzere, Covid- 19 için Türkiye'nin de aralarında olduğu 10'dan fazla ülkede toplam 167 aşı çalışması devam ediyor. Bunlardan 29'u klinik aşamasını tamamladı ve faz 1 aşamasına geçti, yani insanlar üzerinde deneniyor. İlk fazda onlarca, ikinci fazda yüzlerce, üçüncü fazda binlerce sağlıklı ve gönüllü kişi üzerinde testler yapılıyor. Geliştirilen ve klinik aşamada olan bu aşıların bir kısmı DNA bazlı, bir kısmı da öldürülmüş ya da zayıflatılmış virüs üzerinden çalışılarak geliştiriliyor. Dünyanın genelinde devam eden aşı çalışmaları içinde faz 3'e geçen yani son aşamaya gelen altı aşı adayı var. Aşı geliştiren ülkeler, aşıların işe yarayıp yaramadığını ve güvenli olup olmadığını bu yıl sonuna kadar anlamayı umuyor. Bu noktada bir hatırlatma yapalı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in açıkladığı, Moskova'daki Gamaleya Enstitüsü tarafından geliştirilen ve Rusya Sağlık Bakanlığı tarafından tescil edilen aşı için bazı uzmanlar erken tescil edildiğini söylüyor. Dünya Sağlık Örgütü'nün aşı adayları listesinde bu aşı ilk fazını tamamlamış görünüyor. Geniş kitlelere yapılan denemelerle ilgili detaylar henüz muallak!
ONLAR ÜÇÜNCÜ FAZDA
İngiltere aşı yarışında önde giden ülkelerden biri. Oxford Üniversitesi ve Astrazeneca'nın birlikte yürüttüğü aşı çalışmaları için adeno virüs tekniği uygulanıyor. Bu aşı virüsün hücreye tutunma ve kendini çoğaltma fonksiyonlarını durdurmayı hedefliyor. Daha önceki SARS ve MERS salgınlarında öğrenilen ve bir yere kadar geliştirilen bu teknik, Covid-19 aşı çalışmalarına başlandığında vakit kazandırdı ve daha şimdiden yüzlerce milyon doz sipariş aldı. Çin'de faz 3 aşamasına gelen üç aşı çalışması var. Can- Sino şirketinin yaptığı aşı çalışmaları için Çin ordusunda denemelere başlandı. Bu aşı, bilim çevrelerinde inceleniyor. Sinovac yine aşı çalışması yapan bir başka Çinli şirket... Eski bir yöntem olan inaktif virüs tekniğine göre hazırlanan bu aşıda, enfekte etme özelliğini yitirmiş olan virüs vücuda verilerek, vücudun hastalığa bağışıklık kazanması hedefleniyor. Bu aşı da faz 3 aşamasında. Bu aşının gelişim çalışmaları Brezilya'da devam edecek. Sinopharm, Çin'in yarıştaki üçüncü şirketi. İnaktif virüs yöntemini kullanıyor. Şirket üçüncü faz çalışmalarını Abu Dabi'de yürütüyor. Dünyada Covid 19'dan en çok etkilenen ülkelerden biri olan ABD de yarışın içinde... Moderna şirketi üzerinden süren aşı geliştirme çalışmalarında, daha önceki aşılardan farklı olarak virüsün kendisinin değil, genetik materyalinin (RNA) vücuda enjekte edilerek bağışıklık oluşturmayı amaçlayan bir yöntem kullanılıyor. Bu yöntemin başarılı olması halinde çalışmanın aşı teknolojisinde çığır açabileceği bilim çevrelerince öngörülüyor. Moderna şirketi de üçüncü faz çalışmalarına geçtiğini duyurdu. Almanya'daki aşı geliştirme çalışmalarında en son aşamaya gelen şirket CureVac. Faz 3 çalışmaları Türkiye'de başladı. Covid- 19'un insan hücrelerine tutunmasını sağlayan çivi proteinini yeniden kodlayarak vücutta bağışıklık yaratmak amaçlanıyor.
Türkiye faz 1 aşamasına geçmeyi bekliyor!
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), 400'e yakın araştırmacının, 49 kurumun, üniversitelerin, kamu araştırma merkezlerinin, özel sektör kuruluşlarının eş zamanlı olarak gerçekleştirdiği çalışmalarda sekiz aşı projesi gerçekleştiğini belirtti. İki projede çok önemli aşamalara gelindi. Bundan sonra faz 1'e yani, insan deneylerine geçilecek. Sürecin diğer ülkelere göre daha ağır ilerlemesinin nedeni tamamen protokol nedeniyle... Dünya Sağlık Örgütü, Avrupa ve Amerika'da koronavirüse dair gevşetilen Human Challenge aşaması bizde hâlâ eski protokole bağlı devam ediyor. Ayrıca birçok Avrupa ülkesinde, gönüllü insan deneklere ücret verilirken, protokol gereği bizde bu uygulama yok. Bilim insanları bu aşamada, Türkiye'nin aşı geliştirme konusunda dünyadan hiçbir eksiğinin olmadığını söylüyor.
Aşı sözlüğü
Preklinik: Aşıya dair hayvan çalışmaları yapılmaya başlanıyor. Dozlama, yan etkiler burada araştırılıyor. Bu çalışmayı mutlaka yapmak gerekiyor. Hayvan çalışmaları başarıyla tamamlandığında yani aşıdan, havyan zarar görmeden, etkin biçimde kullanılabilecek halde faydalanabiliyorsak fazlara geçiliyor.
Faz 1: Gönüllü ve sağlıklı yaklaşık 20 insan üzerinde deneniyor. Aşı veriliyor ve gözlemleniyor. Başarıyla tamamlanırsa ikinci aşamaya geçiliyor. Faz 2: Nispeten geniş bir kitle üzerinde aşı denemeleri yapılıyor, 200-300 kişi kadar. Daha uzun gözlemler yapılıyor. Yan etki kontrolleri, aşı dozlamaları belirleniyor.
Faz 3: Özellikle üçüncü faz, nüfustaki çeşitliliği temsil edebilmesi için çeşitli yaş gruplarını, sağlık problemi olan insanları, hamileleri ve bebekleri de kapsıyor. Aşının muhtemel etkilerinin gözlemlendiği bu faz, aşı çalışmalarının en kritik kısmı. Tamamen sağlıklı kişilerin bu test süreci boyunca enfekte olması beklendiği için bu fazlar uzun sürüyor. Ve binlerce kişi üzerinde deneniyor. 30-50 bin kişilik büyük gruplar... İnaktif virüs yöntemi: Mikrobun kendisinin bir parçasının ya da öldürülmüş halini vermek. Adeno virüs yöntemi: Başka bir virüsü kullanarak, virüsün RNA'larından başka bir parça yaparak, bunu kullanma tekniği. En çok kullanılan tekniklerden biri. Human Challege: Aşılanan gönüllülerin doğal enfeksiyonu beklemeden bilinçli bir şekilde virüsle enfekte edilmesi yoluyla aşının etkililiğinin test edilmesi yöntemine Human Challenge denemeler adı veriliyor. Bu yöntemi savunanlar, bunun aşı yarışında zaman kazandıracağını vurguluyor. Biyoreaktör laboratuvarı: Biyolojik ve/ veya biyokimyasal proseslerin kontrollü ortamlarda ve operasyon koşullarında (pH, sıcaklık, basınç, besi ve atık ortamı vb.) gerçekleştirilmesini sağlayan cihazlar olarak tanımlanıyor.
Tank tüfek kadar önemli aşı sanayisi!
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek, "Bizim ülke olarak seri üretime geçme konusunda sıkıntımız olabilir. İyi bir biyoloji laboratuvarı ve aşı üretim tesisi şart. Yavaş yavaş gelişiyor ülkemizde. Bağımsızlık adına her ülkenin en önemli silahı aşı üretmesi. Bir ülkenin tankı tüfeği olacak ama ilaç sanayisi ve aşı sanayisi olmalı! İş ülkeler arasında Eurovision yarışmasına döndü... İstanbul Üniversitesi'nde aşı üretimi yok, Almanya'da üretilen aşının faz 3 çalışmalarını yürütecek enfeksiyon ekibimiz var" diyor.
Dünyayla yarışıyoruz, teknolojiler arasında bir fark yok!
Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nesrin Özören, klinik öncesi aşamada, hayvan deneylerine başladıklarını belirterek, Türkiye'deki durumu şöyle anlatıyor: "Dünya Sağlık Örgütü ve Avrupa'daki aşıyla ilgili kurumlar koronaya özel hızlandırılmış aşı protokolü uyguladılar. Normal protokolde, önce hücre kültürü deneyleri, sonra hayvan deneyleri yapılıyor. Hayvan deneylerinin de çeşitleri var. Challenge Deneyi deniyor buna. Bu aşamada Amerika, Avrupa ve Dünya Sağlık Örgütü hızlandırılmış protokolle maymun deneyini önşart olmaktan çıkardı. Bizim Cumhurbaşkanlığı'ndan talebimiz hızlandırılmış aşı protokolüne dair bize bir yol haritası çizmesi." Özören, Türkiye'deki bilim insanlarının aşı geliştirme konusunda dünyadan hiçbir eksiğinin olmadığının, hatta kendi geliştirmeye çalıştıkları aşının dünyanın hiçbir yerinde olmadığının altını çiziyor: "Biz dünyayla yarışıyoruz ve teknolojiler arasında bir fark yok. Rusya'nın, Almanya'nın ya da İngiltere Oxford'un yaptığı çalışmalardan geride değiliz. Türkiye'deki inaktif aşılar, hayvan deneylerini tamamladılar. Bu yarış tek ayaklı bir yarış değil, birçok alanda yarışmak gerekiyor. Yeni bir virüs ve aşıların tek tip olması beklenemez. Biz Boğaziçi'nde farklı bir çalışma üzerinde ilerliyoruz, bozulmayan aşı! Tüm ülkelerde geliştirilen aşıların buzdolabı koşullarında korunması ve saklanması gerekiyor. Bizim teknolojimiz buna çözüm buluyor. Milyon doz aşı üretmek için bioreaktörlere ihtiyaç var. Türkiye'de üç dört firma bunun için yola çıkmış durumda."