İstanbul'un tarihi semti Samatya'nın sokaklarında iki kovboyla turluyoruz... Öyle böyle değil kelimenin tam anlamıyla kovboy bu adamlar. Birinde çift, diğerinde tek silah, şerif madalyonu, şapkası, mahmuzlu çizmeleri, kemerleri falan... Hepsi tam takım. Arada afili, hafif anlamlı, ağır anlamsız bakışlar... Hiçbir eksik yok. Ama derseniz ki "O zaman yolda herkes size bakıyordur" diye, durum hiç de öyle değil. Sanırsınız ki Samatya'da değil, 1800'ler sonlarında Teksas sokaklarında turluyoruz. Esnaf, yoldan geçenler işinde gücünde. Kimse dönüp bakmıyor bile yüzümüze. Arada kovboylarımız esnafla selamlaşıyor, karşılıklı hayırlı işler diliyorlar birbirlerine, o kadar. Sonradan anlıyoruz ki, bu iki kovboyu Samatya bağrına basmış... Onlar çoktan Samatya'nın kovboyları olmuşlar.
Filmi şimdi başa saralım. Kovboylarımızdan biri yönetmen Hasan Karcı, diğeri Karcı'nın üstüne basa basa "aktörüm" dediği oyuncu Cengiz Güçlü. İkilinin iki sene önce çektiği Western filmini -ki biz hep kovboy filmi deriz- Belalılar Türkiye'de sadece 85 kişi izledi! Ve fakat gelin görün ki sonrasında filmin bahtı açıldı ve farklı ülkelerdeki Western festivallerinde gösterildi, hatta geçtiğimiz sene İspanya Almeria Western Filmleri Festivali'nde 270 film arasından ilk 10'a girdi. Ve gösterime hak kazandı. Türkiye'de de izlenme oranı dijital ortamlarda 100 bini geçti. Yani Cüneyt Arkın'ın Dünyayı Kurtaran Adam'ı gibi kült olma yolunda ilerliyor. Peki, niye Samatya'dayız derseniz, oyuncu Cengiz Güçlü 40 yıldır burada bir restoran işletiyor. Hemen Samatya Devlet Hastanesi'nin karşısında... Hatta bir yandan da aşçılık yapıyor burada. Bazen burada kovboy filmleri gösterimleri de yapıyorlar. Yönetmen Hasan Karcı da burada takılıyor sürekli. Bizim kovboyların merkez üssü burası yani. Bu arada Karcı da, Güçlü de günlük hayatlarında da kovboy şapkaları ve yelekleriyle geziyorlar... Semtin insanı için epey tanıdık iki figürler yani.
KOVBOYCULUK OYUNUM BİTMEDİ
Hasan Karcı bir Yeşilçam emekçisi. 1952 doğumlu. 40 film, 33 senaryoda imzası, 16 filmde de oyunculuğu var. Sinema dışında televizyon filmleri de çekti. Ama gelgelelim çocukluğunda vurulduğu Western dünyasından hiç kopamamış... İçindeki 'kovboyculuk oynayan küçük çocuk' hiç ölmemiş. Çocukluğu Ankara'da geçmiş Karcı'nın. Ortaokulun yaz tatillerinde sinemalarda makinist çıraklığı yapmış: "İlk kovboy filmlerini çalıştığım sinemalarda izledim. Makinist çıraklığı yaptığım için bütün gün aynı filmi izliyordum. Kovboy filmlerinin dünyasına bir girdim bir daha çıkamadım. O uçsuz bucaksız çorak araziler, kovboy estetiği, silahlar, o karizmatik bakışlar beni cezbetti. Aslında üç kovboy filmi çektim ama diğer filmlerimde de hep Western dokusu vardır en azından mekan kullanımı ve ruh açısından. Öyle yeşillikti, denizdi falan sevmem filmlerimde. Hep o ıssızlık olacak..."
Hasan Karcı ilk kovboy filmi Öldür Onu'yu 2008'de çekmiş... İkincisi Demir Atlı Gringo'da Cengiz Güçlü'yle çalışmaya karar vermiş: "Cengiz'i yıllardır tanırım. Babası rahmetli oyuncu ve set amiri Ziya Güçlü, arkadaşımdı. Film için bir İngiliz oyuncuyla anlaşmıştık. Ben hiçbir filmim için sponsor aramadım. İyi kötü kendim karşıladım her şeyi. Oyuncuya da 'Bir çekelim para kazanalım konuşuruz gerisini' demiştim. Bir baktım adam gece gündüz 'Yüzde kaç alacağım?' diyor. Gece yüzde, sabah yüzde... Ben daraldım sonunda. Cengiz'i aradım. Cengiz zaten tiyatro eğitimi almış. Bir yandan da sporcu, milli vücut geliştirme sporcusu. Avrupa şampiyonluğu var. Atik bir adam. Saçları uzundu zaten. Sakallarını uzattırdım. Sonra doğru mahalle berberine... Kafamıza göre bir kovboy modeli bıyık yaptırdık. Berbere ben tarif ettim... Sonra ilk filmimizi çektik Cengiz'le. Sonra o benim aktörüm oldu. Cuk oturdu benim kovboy karakterlerime..."
EVİM CEPHANELİK GİBİ
Son film Belalılar'ı ise Çınarcık, Tuz Gölü çevresi ve İspanya'da meşhur Western filmi İyi Kötü Çirkin'in Tabernas kasabasındaki platosunda çekmişler. Karcı zaten yıllardır İspanya'ya gidip geliyormuş: "Orada ciddi bir Western Kulübü var. Ünlü Western oyuncuları, yönetmenleri, benim gibi takık izleyiciler, koleksiyoncular... O yüzden biz platoya para ödemedik. Normalde günlüğü 6 bin euro. Atıydı, eğitmeniydi, mekanlarıydı her şeyi arkadaş ve Western aşığı kontenjanından kullandık."
Öğreniyoruz ki Karcı yıllardır Western kostümlerini, emekli hemşire olan eşiyle tasarlıyor, dikiyormuş: "Filmleri izlerken sahneleri dondurur bakarız kıyafetlere eşimle, sonra yaparız aynısını. Kemerlerimi bile kendim yapıyorum. Ama gittiğim ülkelerden hep farklı kovboy silahları topladım. Yüzlerce şapka aldım. İçlerinde çalışır vaziyetle, ruhsatlı silahlar da var. Evimi görseniz cephanelik gibi. Temizliğe gelen hanım korkuyor etrafa dokunmaya."
Peki, Belalılar'ın Türkiye'de sadece 85 kişi tarafından izlenmiş olması hiç dokunmamış mı Karcı'ya? Soruyoruz, şöyle yanıtlıyor: "Yönetmenim ve kovboy kültürüne hayranım. Ve kovboy filmi çekiyorum. Bunun için zaten bir şeyleri göze almış olmak gerekiyor. İnanın hiç üzülmedim. Onlar da kovboy benim için. Öte yandan filmimiz İspanya'da binlerce insan tarafından izlendi. 270 filmden seçilerek ilk 10'a kaldı, gösterime layık görüldü. Bu yaz da Atina'da, Londra'da ve İspanya'da farklı Western filmleri festivallerinde gösterilecek. Bu arada yeni bir filmim daha var. Bitti her şeyi. Bu kez psikolojik Western çektik. Bu da benim uydurmam. (Gülüyor) Karışacak ortalık!"
CENGİZ GÜÇLÜ (OYUNCU)
KOVBOY ÇİZGİ ROMANLARI SATARDIM
Belalılar aslında matrak bir kovboy filmi. İşin içinde bizden mizah da var. Ünlü ve acımasız bir Meksikalı haydut olan Mask, köylülerden gasp ettiği topraklara devletin el koyması üzerine harekete geçiyor. Karşısında, kardeşini de öldürmüş olan Şerif var. Mask, yalnızca şerifi değil, yakasında yıldız takılı herkesi yok etmeye kararlı. Çünkü kendi deyimiyle onlara "gıcık". Şerif yardımcısının evini basıyor ve öldürüyor. Etrafa dehşet saçıyor. En sonunda yakalanır, şerifin evinde kurulan mahkemede yargıç tarafından idama mahkum edilir. Bu arada filmde misafire bulgur pilavı pişiren Kızılderili de var, birasının yanında kavurma yiyen kovboy da. Ben çocukluğumdan beri kovboy filmlerine ve çizgi romanlarına meraklıyım. Doğma büyüme Samatyalıyım. Cem Yılmaz da buradan çocukluk arkadaşım. Hatta çocukken kovboy çizgi romanlarımın kapağını cilayla parlatıp sinema önlerinde satardım... Daha doğrusu, üzerlerine para attırırdım uzaktan, tutturabilene verirdim kitabı. Belalılar bana ciddi bir kapı açtı. Dünyada Western kültürü hâlâ yaygın ve pek çok film çekiliyor. Belalılar bana başka bir kapı da açtı. Bu filmden sonra yönetmenliğini Dirk Roche'nin üstlendiği İspanya'da çekilen Execution (İnfaz) adlı bir filmde oynadım.