Bundan 13 yıl önce Türkiye'de mücevher ya da takı dendiği zaman insanların aklına sadece yabancı firmalarının isimleri, altının gramı ya da taşların karatı geliyordu. Oysa tasarımı, hikayesini ve hatta maneviyatı eserlerinin DNA'larına işleyen bazı markalar sayesinde bu algı tamamen değişti. Bu markalardan ilki ise 2007 yılında kurulan Bee Goddess... Tasarımcısı Ece Şirin, dünyanın 'ilk tılsım mücevher markası'nı hayata geçirerek bir trend başlattı ve sadece Türkiye'de değil, dünyadaki birçok mücevher markasını arkasından sürükledi. Telegraph Luxury, bu öncülüğü yüzünden Ece Şirin'e 'en vizyoner mücevher tasarımcısı' unvanını layık gördü. Dünya starları onun mücevherlerinin ışığı ile ışıldadı. Markanın kreatif direktörü ve kurucusu Ece Şirin ile bu hafta İstinyePark'taki mağazalarında düzenlenen özel etkinlik öncesinde bir araya geldik.
- Karşımızda iyi bir eğitim almış, 20 yıl boyunca dünyanın önde gelen şirketlerinde üst düzey yöneticilik yapmış bir kadın var. Ne oldu da tasarıma, mücevher tasarımına başladınız?
- 15 yıldır mücevher tasarımları yapıyorum. Lüksün de aydınlanması gerek, mücevher yerine öz cevher, statü sembolü yerine ruhun sembolü olacak bir mücevher markası olsun diye yola çıktım. İlham perisi Çatalhöyük'ün ana tançısaçı olan, merkezine dişi enerjiyi almış, mitoloji ve sembolizmden beslenen, manevi ve kültürel değerleri bir araya getiren tasarımları, kendini seven kadınlar için tasarladım.
- Manevi boyutu olan bir tasarımla mücevher işine adım atıyorsunuz...
- Maddiyatla maneviyatın birleşmesi lazım. Markalar sürekli "Beni tak daha iyi olacaksın" diyerek insanlarda eksiklik bilinci yaratıyor. Benim markam kişiye değer katma sözü vermek yerine, onun değerini, ışığını yansıtıyor.
- Birçok ünlü isim sizin tasarımlarınızı kullanıyor. Tılsım, manevi güç demişken hiç sizin aklınızda kalan yıldızlara dair çarpıcı bir hikaye var mı?
- Cate Blanchett'in bizi tercih etmesi çarpıcı. Kendi kendine keşfetmiş bizim markamızı. Bizim Işığın Kılıcı ismini verdiğimiz küpelerimizi bir arkadaşında görmüş ve beğenmiş. Hem o seriden hem de arılı tasarımlarımızdan kullandı. Osmanlı Hançer'i aslında bir barış savaşçısı sembolüdür. O hançer keskin bir zeka, dil, ilahi aklın bize verdiği gücü sembolize ediyor. Blanchett bu tasarımı Birleşmiş Milletler toplantısına iyi niyet elçisi olarak davet edildiğinde taktı. Bu benim için özel bir anıdır.
- Bu topraklardan çıkan değerleri tasarımlarınızla dünyaya ulaştırmanız çok kıymetli. Ama bu tarz tasarımcı çok da yok ne yazık ki...
- Evet aslına bakarsanız bu çok üzücü. Hâlâ Türkiye dendiğinde insanların aklına lokum, kilim gibi şeyler geliyor. 600 yıllık Kapalıçarşı gibi bir değere sahibiz ve bakınca ne yazık ki dünya markası olmayı başarmış çok da bir mücevher markamız yok.
- Üretimi Türkiye'de yaptırıyorsunuz. - Başarımızın en önemli etkenlerinden biri bu. Çok iyi ustalardan oluşan bir ekibimiz var. Dünyaya tasarım satarken küçük bir hata kabul edilemez. Her şey ekip işi.
- Ünlüler konusuna geri dönmek istiyorum. Kimler kullandı sizin tasarımlarınızı bugüne kadar?
- O kadar çok ki... Beyonce, Rihanna, Madonna mesela ilk aklıma gelenler. Ve bu isimler bir kez kullanmıyorlar tasarımlarımı. Çoğu kendileri keşfedip alıyor ürünü. Emilia Clarke, Kate Winslet, Rita Ora, Rebel Wilson, Reese Witherspoon, Kylie Minogue, Ellie Goulding, Nicole Scherzinger, Cara Delevingne, Lily Cole, Kate Moss, Olivia Colman, Liv Tyler, Karolina Kurkova, Anna Beatriz... Hepsi kullanıyor tasarımlarımızı...
- Nedir peki bu başarının sırrı?
- Tasarımlarımızın özgün olması, kalbe konuşması ve farklı oluşları... Her bir tasarımın hikayesi, derinliği var. - Geriye dönüp baktığınızda markanız hakkında ne düşünüyorsunuz?
- Tek başına, bir kadın olarak, yatırımsız bu noktaya gelmek benim için bir gurur.