Tamı tamına 20 yıldır edebiyat dergiciliği geleneğinin bayrağını taşıyor şair-yazar İbrahim Tenekeci. Kırklar, Derkenar ve İtibar derken bu kez edebiyat çevrelerine yeni bir soluk olacak Muhit dergisiyle karşımızda... Tenekeci'nin genel yayın yönetmenliğini üstlendiği Muhit, 2020 Ocak ayı itibarıyla Turkuvaz Dergi Grubu tarafından yayımlandı... Kimler yok ki dergide! Her biri alanının öncü, kalemleriyle ruha dokunan isimleri... Şairleri, romancıları, öykücüleri... Abdullah Harmancı, Necip Tosun, Hüsrev Hatemi, Mustafa Akar, Ömer Lekesiz, Leyla İpekçi, Mustafa Ruhi Şirin, Sibel Eraslan, Cahit Koytak. Ve daha niceleri... Leyla İpekçi'nin ilk sayıya yazdığı yazının başlığı aslında derginin ruhunu, rotasını da özetliyor: "Muhit; bizi buluşturan dillerin evi"... Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Tenekeci, Muhit'in hangi konulara, kimlere ev sahipliği yapacağını anlattı...
- Muhit, nasıl bir yolculuğun sonunda doğdu?
- Kırklar dergisinden bu yana bir muhit oluşturma gayreti içindeydik. Devamında Derkenar ve İtibar dergileri... Her fırsatta bu kelimeyi ve niyetimizi dile getirdik. Bu dergi vesilesiyle, çabamız daha somut hale geldi. Kırklar 2000 yılında yayın hayatına başlamıştı. Oradan buraya tam 20 yıl olmuş.
- "Muhit, bizi oluşturan dillerin evi" diyor Leyla İpekçi. İlk sayının kapağında da okuyucuyu bu cümle karşılıyor. Nedir bu diller? Ortak bir lisanın adresi midir Muhit?
- Dergicilik, müşterek dertlerin, ortak duyguların ve benzer mizaçların birbirini bulmasıdır. Muhit dergisini oluşturan isimlerin belli bir hassasiyet etrafında toplandığını söyleyebilirim. Muhit, adından da anlaşılacağı gibi, toparlayıcı bir yayın çizgisi takip edecektir. Türk edebiyatının yaşayan bütün kuşakları dergimizde kendilerine yer bulacaktır. Yazdığım şiir ve yazıların aile içinde yüksek sesle okunabilmesini isterim. Aynı hassasiyeti dergicilikte de göstermeye çalışıyorum.
- Uzun bir sessizlik hatta ıssızlık döneminden sonra fikir ve edebiyat dergileri yoğunlaşmaya ve bu alana ilgi artmaya başladı. Bu manevi bir boşluğun arttığının ve artık bu boşluğu doldurma ihtiyacının işareti olabilir mi?
- Ülkemizde edebiyata her zaman ciddi bir ilgi olmuştur. Özellikle şiir, milletimizin kurucu unsurlarından biridir. Yunus Emre'den günümüze kadar böyledir bu. Nüfusumuzla birlikte okuyan, yazan sayısı da artıyor. İmkânlar çoğalıyor. Bu da dergi ve kitap dünyasının yükselişine zemin hazırlıyor. Bu konu, yani edebiyat ve fikriyat, manevi boşluktan ziyade, kültür ve medeniyet meselesidir. Bizim medeniyetimizin kapısı "Oku" buyruğuyla açılır. Dergi olarak, okunabilen metinlere ev sahipliği yapmaya gayret edeceğiz.
- Dijital çağ diyoruz, kâğıt kokusunun ve kâğıda dokunmanın devri geçti diyoruz. Oysa daha bu kokuyu ve saman kâğıdının verdiği hissi tanıyanlar ölmedi. Yaşayan bu kesim, bu duyguyu bilenlerin son temsilcileri mi sizce?
- Hayır, değil. Bizde edebiyat, çoğunlukla gençler, talebeler üzerinden ilerler. Dergileri genellikle onlar alır, imza günlerine yine onlar katılır. Kitap fuarlarına ve edebiyat etkinliklerine baktığınız zaman, oralarda hep gençleri göreceksiniz. Her nesil kendi özelliklerini beraberinde getirir. Bunu bilmek ve ona göre yenilenmek gerekiyor.
- Muhit'in belli bir yazar kadrosu var mıdır, yoksa her ay farklı isimlerle mi karşılayacak okuru?
- Muhit dergisini oluşturan bir ana gövde elbette var. Öte yandan, dergimiz, kendini iyi hisseden herkese açıktır.
- Dergide gençlerin şiir ve yazıları da yer alıyor. Genç şair, yazar ve okurlara bir çağrınız olur mu buradan?
- Dergimizin öncelikli amaçlarından biri de edebiyat ve fikir dünyamıza yeni isimler kazandırmaktır. Mevcut birikimi en doğru şekilde yansıtmakla beraber yeninin de peşinde olacağız. İlk sayımızda eserleri yayınlanan isimler arasında Yunus Emre Güneş ve Ayşegül Baytut da var. Biri 18, diğeri 19 yaşında. Bu çizgimizi sürdüreceğiz.
- Sekiz yıl İtibar dergisinin yayın yönetmenliğini yaptınız. Ancak geçtiğimiz ekim ayında yolculuğu sonlandı. Bir derginin ayakta kalması zor mu böyle bir çağda?
- Hacimli ve kaliteli bir edebiyat dergisinin kurumsal destek almadan ayakta durması iyice zor hale geldi. Dağıtım sorununun bir türlü aşılamaması, dövize endeksli olduğu için maliyetlerin sürekli artması gibi nedenler söz konusu. Nihayetinde, birkaç istisna hariç, bugün alıp okuduğumuz dergilerin arkasında da kurumsal destek görüyoruz. İtibar dergisinin ise bir ofisi bile yoktu. Ev yemeği gibiydik.
İYİ VE GÜZELİ KILAVUZ EDİNEN HÜNER
- Ahlaki erdemleri ve nitelikli ürünlere yer vermeyi gaye edinmişti İtibar. Muhit, bu yoldan mı devam edecek?
- Sunuş yazısında yer alan birkaç cümleyi burada tekrar etmek isterim: İyi ve güzeli kılavuz edinen hüner, emekle buluşan yetenek, gösterişten uzak maharet, hürmetle birlikte ilerleyen meziyet, sahibine yakışan kabiliyet ve bütün bunları tamamlayan şahsiyet; derdimiz budur. Varlıkta şımarmayan, yoklukta şaşırmayan, zorlukta savrulmayan, sözü emanet bilen, insanları ve imkânları basamak olarak kullanmayan, siyaseten değil de fikren ve kalben bizimle olan isimlere ihtiyacımız var. Özetle: Yolcu değil, yoldaş arıyoruz. Fotoğraflar: Hatice Çinar