Not: Dikkat bu yazı filmin içeriği ile ilgili bilgi içermektedir.
İki yıl önce Star Wars: Son Jedi filminin eleştiri yazısını "Son filmi J.J. Abrams çekmesin!" diye yazmıştım. Sebebi de J. J. Abrams'ın, efsanenin iyi bir hayranı olmasına rağmen şapkadan tavşan çıkaramamasıydı. Hollywood ellerinde temennim karşılık bulmadı! Ama son film Star Wars: Skywalker'ın Yükselişi'ni izleyince yönetmenin de nihayet bu evrenin dinamiklerini anlamaya başladığını gördüm. Aslında Star Wars efsanesini yaratan ve yaşatan ilk üç film. Bu öyle özel bir efsane ki bu evreni kuran George Lucas'ın her türlü müdahalesine (ikinci üçlemeyi kastediyorum) rağmen büyüsü bozulmadı. Abrams da bunu anlamış gözüküyor. Star Wars: Son Jedi filminin yönetmeni Rian Johnson'ın evrenin dinamiklerini değiştirmeden yeni hikayelerle geliştirmek ilkesini uyguluyor. Bu takdire şayan! Ama bunu yaparken hikaye olarak Johnson'ın bıraktığı yerden ilerlemek yerine başa dönüyor. Anlatı olarak 1983 yapımı Yıldız Savaşları: Jedi'ın Dönüşü filmini referans alıyor. Bu hamlesi ikircikli bir durum yaratıyor açıkçası. Tamam, yönetmenin anlatı olarak ilk üçlemenin finalini referans alması önemli ve iyi bir tercih. Fakat bunu yaparken, son üçlemede biraz da Johnson'un formüle ettiği sıradan insanın güce dengeyi getirme ihtimali hikayesini es geçiyor. Hal böyle olunca da son üçlemenin bütün hikayesi yine imtiyazlı ailelerin bu sefer çocuklarının ve torunlarının güçle sınavının öyküsüne dönüşüyor.
ZAMANIN RUHUNU YAKALAYAMIYOR
Açıkçası bunun zamanın ruhuna biraz aykırı olduğunu düşünüyorum. Zaman, sıradan insanın dayanışma gücünü keşfedip sisteme yani evrene dengeyi getirmesini öğütlerken bize, Abrams bunu tam olarak göremiyor... Tam olarak diyorum çünkü yer yer bunu anladığını düşündüğümüz noktalar var. İktidar, İlk Düzen'den Son Düzen'e geçerken bunu engelleyen asıl güç sıradan insanların dayanışması ama günün sonunda Rey'in ailesinin kimliği, nasıl ortaya çıktığı bir türlü anlaşılamayan İmparator Palpatine'in ihtirasları, Kylo Ren'in damarlarında akan asil kandan güç aldığının vurgulanması manzarayı farklılaştırıyor. Naçizane Star Wars efsanesine bu haliyle noktayı koymak gerek. Çünkü her güzel şeyin bir sonu olmalı. Ki bu evren devam edecekse solo projelerle, dizilerle yoluna devam edebilir. Görünen de hem Rogue One, Han Solo: Bir Star Wars Hikayesi gibi solo hikayelerin hem de The Mandalorian gibi dizilerin bu üçleme sevdalarından daha iyi oldukları... Ama milyar dolar kazandıran bir efsane var karşımızda ve tavsiyelerime yapımcıların da kulak asmadığını artık öğrendim!