Son araştırmalara göre ülkemizde sosyal paylaşım sitelerinde hesabı olan çocukların oranı yüzde 49. Üstelik bu çocukların üçte birinin yaşı 13'ün altında. Peki, bu yaştaki çocuklar ne tür paylaşımlar yapıyor? İşte bu kısmı tüm ebeveynlerin üzerinde düşünmesi gereken bir konu. Instagram hesaplarına baktığımızda özellikle 8-13 yaş aralığındaki kız çocuklarının birer yetişkin gibi verdikleri pozları, çocuktan çok olgun bir kadın gibi giyinip makyaj yaptıkları hatta bikinili fotoğraflarını görüyoruz. Karşımızda duranlar birer çocuk değil de sanki birer kadın gibi... Hangimiz 8 yaşındaki kızını böyle paylaşımlar yaparken görmek ister ki? Eminim bunu düşünmek bile tüylerinizi diken diken ediyor... Araştırmalara göre, Avrupa ve ABD'de bikinili, makyajlı kız çocuklarının verdikleri kadınsı pozlar Instagram'da dolaşırken, bunlar nedeniyle çocukların istismar, pedofili ve pornografi gibi tuzaklara düşme olasıkları artıyor. 8-13 yaş aralığındaki çocuklar için kullanılan tween kelimesi Amerika'da bir pazarla stretejisi olarak ortaya çıkıyor. Bu yaş aralığındaki çocuklara dudak parlatıcısı, ışıltılı kıyafetler ve tüketim kültürü satmaya çalışan bu endüstri öncelikle Hollywood yıldızlarının çocuklarında görülerek bir virüs gibi yayılmış. İşte tüm bunları araştırırken karşıma Fenerbahçe Üniversitesi Yeni Medya Bölümü Başkanı Doç Dr. Ebru Güzel'in kaleme aldığı Eşikteki Çocuk adlı kitabı çıktı. Kendisini hemen aradım ve konuyla ilgili görüşmek istedğimi söyledim. Karşımda gördüğüm kişinin eski manken Ebru Güzel olması beni daha da çok şaşırttı. Güzel, bir zamanlar varolduğu ışıltı dolu hayatı değil içindeki öğrenme ve faydalı olma açlığını gidermeyi seçtiğini ve bu yüzden akademik kariyere başladığını söyledi. Bu daha da değerliydi. Çünkü parıltılı bir hayatın içinde metalaştırılarak kullanılmak istenilen bu çocukları ondan daha iyi kim anlayabilirdi ki? O hem bir akademisyen hem de sektörü çok iyi tanıyan biri olarak tehlikenin farkındaydı ve aileleri uyarıyor: "Güzellik bir dayatma. Dışardan verilen bir market ürünü aslında. Eskiden pazarlanan bir lolita kavramı vardı. 16-17 yaş arasındaydı Lolitalar. Şimdi ise bu 8-13 yaşa kadar düştü. Lütfen çocuğunuzun mahremini kamusal alana açmayın. Çocukların yatak odasının bir parçası haline getirilmesine dur deyin. Onların Heidi, Alice gibi kahramanları çocuk olan çizfi filmlere ihtiyacı var. 8 yaşında güzelliği ile fenomen olmuş Kristina Pimanova'ya değil."
- Tween ile anlatılmak istenen nedir?
- Tween, 8-13 yaş arasındaki çocukları kapsıyor. Ben buna eşikteki çocuk, eşik ergen diyorum. Burada çocukların ergenleştirilmesi bir pazar nesnesi olma durumu var. Ne çocuk ne de ergenler, araftalar yani. Çocukluğun yitişi, çocukluğun cinselleştirilmesi var bu kavramın içinde.
- Çocukları böyle bir kategorinin içine kimler sokuyor?
- Tween kategorisi Amerika'da bir pazarlama kategorisi olarak sunulmuş. Önceleri mağazalarda böyle bir reyon oluşturulmuş. Çocuklara özel ürünler satılmaya başlanmış. Bunların içinde dudak parlatıcıları, rujlar, süslü ve genç kadın kıyafetleri gibi ürünler var. Böylelikle bu çocuklar daha çocukluklarını yaşamadan onlara cinsel bir kimlik veriliyor. Bu durumun mağduru genelde kız çocukları oluyor.
- Sosyal medya vasıtasıyla bu durum daha da tehlikeli bir duruma geldi, değil mi?
- Sosyal medyada tween etiketiyle paylaşılan fotoğraflara bakarsanız, kız çocuklarının nasıl kadınsallaştırıldığını, cinsel obje haline getirildiğini göreceksiniz. Milyonlarca paylaşım var. Etiketler de aynen şu şekilde; tweengirls, tweenmodel, tweenfashion, tweensytle, tweeninfluencer, tweendancer, tweenactress, tweenbedroom, tweenqueen... Buradaki paylaşımlarda kız çocukları bikinili fotoğraflarından, dudak parlatıcılarına, yatak odalarından stillerine kadar pek çok konuda paylaşım yaparak güzellik sergiliyorlar aslında.
- Çocuklarının bu tür fotoğraflarını paylaşan ebeveynler de var...
- Güzellik bir dayatma. Eskiden pazarlanan bir Lolita kavramı vardı. 16-17 yaş gibiydi Lolitalar. Şimdi ise bu 8-13 yaşa kadar düştü. Güzel olmak, zayıf olmak dayatılıyor. Bu çocuklar saçlarını yaptırıyor, makyaj yapıyor ve lüks yaşamı öne çıkarılıyorlar.
- "Kime ne bu benim çocuğum, benim yaşamım" diyen ebeveynler de olabilir...
- Evet, ama siz çocuğunuzun mahremini kamusal alana açıyorsunuz. Çocuğu ifşa ediyorsunuz. Çocuğunuzu da yatak odasının bir parçası haline getiriyorsunuz. Çocuklar Victoria Secret mankeni edasında pozlar veriyor.
- Pek çok aile çocuklarının isteğine direnemeyerek Instagram hesabı açmalarına izin veriyor ve kendi kontrolünde olduğunu söylüyor. Yoksa kendilerini mi kandırıyorlar?
- Türkiye'de de aileler "Benim çocuğum böyle paylaşımlar yapmıyor. Ben hesaplarını kontrol ediyorum" diyebilir. Ancak gözden kaçırdıkları nokta şu, Türkiye sosyal medyayı dünyada en çok kullanan 5. ülke. Çocuklarımız Instagram, TikTok ve YouTube'da hesap açmış durumdalar. Üstelik birden fazla hesapları var. TikTok da var olmak istemelerinin sebebi dans. Yani güzel olma algısına bir de dans edebilmek eklendi. Dans ederse çok daha güzel olacağını düşünüyor. Yani bu da pazarlandı çocuklarımıza.
- Dans etmenin neyi zararlı olabilir ki diye düşünenler olacaktır...
- Sürekli Beyonce tarzı dans eden, bedeninin alt tarafını kameraya sallayan kız çocuğu yetenek gibi gelmiyor bana. Mesela Kristina Pimenova adında bir fenomen var. Dünyanın en güzel kız çocuğu olarak mitleşti. Çıktığında 9 yaşındaydı şimdi 15. Bize bunu tween güzeli olarak pazarladılar. Tıpkı bir pazarlama ürünü gibi. Tüm çocuklar onu tanıyor ve onun üzerinden idealize edilmiş güzellik algısını benimsiyor. Çocuğunuz böyle olmasa bile okulunda böyle olan kız çocukları mutlaka vardır.
- Tween gibi hareket eden çocukların en büyük dertleri ne oluyor?
- Kolejlerdeki kızların bedensel kompleksleri hassaslaşmış durumda. Ünlü tween model Kristina Pimanova'ya benzeyen kızlar güzel kabul ediliyor. Eğer benzemiyorsa kompleksleri oluşuyor. Biz eskiden burnumuz büyük diye dertlenirdik ama onlar göbek deliklerinin dışarı doğru oluşunu kusur olarak görüyor ve bunun doktorun hatası olarak gördükleri için estetik yaptırabileceklerini düşünüyorlar.
- Psikolojileri ne durumda oluyor?
- Şöhret artık bir meslek ve para kazanmak için yarışılan bir yer. Bu yüzden herkes o dünyanın kuralına göre davranıyor. Bu yaşam sana "Sen iyisisin, en güzelisin, en heyecanlısısın..." diyor. Bir kahraman yaratmaya çalışıyor. Ancak bunun için gereken özdisipline sahip değiliz. Özsaygı ve özsevgimiz hasarlı durumda. Biz 'özgür kız, çocuk da yaparım kariyer de' söylemlerinin olduğu bir dönemde büyüdüm. Benim bile o söylemleri gerçek zannettiğim dönemler oldu.
Çekirdek aile bölündü
Modern toplumlarda çekirdek aile de bölündü. İki ebeveynli çocuklar var. Boşanmış ailelerin çocukları hem baba hem de annede kalıyor. İki evi var. Aile modelleri değişince çocuk senin alanından çıkmış bir varlık haline geliyor. Annelere kızmıyorum çünkü çocuk pek çok kişi tarafından büyütülen varlık gibi. Çocuklarımızın karşılarında Kristina gibi tween modellerin dışında görebilecekleri örnekler yok. Lütfen Alice, Heidi, Pepe gibi çocuklarını olduğu çizgi filmleri izletin. Karlar Kraliçesi kız çocuklarına kusursuz güzelliği, ışıltılı kıyafetleri, süper güçleri empoze ediyor. Kaçacak yer yok. Bu bir endüstri ama karşısında hiçbir şey yok. Bu boşluğu birlikte dolduralım. Nitelikli çocuk filmleri, kitapları olsun. Sektörün istediği yere gitmeyin, siz seçin. Aileler olarak çocuklarımızın alanlarını kendimiz belirleyelim.
Lolita konsepti 6 yaşa düştü
Önümüzdeki 5 yılı merak ediyorum. Lolita konsepti 8 yaşına düşmüş durumda. Bu 6 yaşı tehdit ediyor. O da var aslında ama daha kategorisi yok. Belki ona "early tween" diyeceğiz. Benim derdim 6 yaşa 4 yaşa düşmesin bu. İstismar, pedofili, taciz denilen suçlar var bu hayatta. Bu çocukların yetişkin gibi olup paylaştığı fotoğrafların ekran görüntüsünü alıp buna bakıyorlar şehvetle.
Şeyma'ya değil beğenenlere kızıyorum
Mesela ben Şeyma Subaşı'na kızmıyorum. O onun hayatı ama Şeyma'ya yazılan yorumlara baktığımda çoğu alkışlıyor. Harikasın, süpersin diye... Yurt dışında makyaj yapan erkek çocukları var. Makeup Jake mesela. Altına yapılan tek bir negatif cümle görmedim. "Mükemmelsin, bana da makyaj yap" diyorlar. Oysa gerçek düşündüklerini de yazsalar, istemiyorsak beğeni atmayalım. Bizimde çocuklarımız var. O zaman sahtekâr mıyız? Hem tüketimden bu tür örneklerden rahatsız olup hem de sosyal medyada hayranlıkla yorum yapılıyorsa burada bir sahtekârlık var. Öncelikle bu sahtekârlığın bitmesi gerekiyor. Gerçekten beğenmiyorsak hakaret etmeden tepki vermeliyiz.
Anneyle kızını yarıştıracaklar
Anneli kızlı konseptler var. Bikiniden bornoza uzanan birörnek giysili paylaşımlar ve bunun için üretilmiş giyim endüstrisinin yelpazesi oldukça geniş. Buradaki küçük kız çocukları tıpkı bir yetişkin, bir anne gibi giyiniyor. Ya da anne küçük bir kız çocuğu gibi. Bu da küçük kız çocuklarının bedenini teşhir ve tüketime açıyor. Bu durumun bir sonraki evresinde anneyle kızın yarışması beklenecek. Anneli kızlı konseptin sebebi bu zaten. Ben de hâlâ genç kız gibiyim. O güzel ama ben de güzelim.