Hüzünle iç içe bir yaşama sevincinin kendini derinden hissettirdiği Balkan müziğinin dünya çapında ses getiren bir grubu Divanhana... Altı Boşnak müzisyen geleneksel müziklerini modern düzenlemelerle elden geçirerek müzikseverlerin kayıtsız kalamayacağı yüksek enerjili işler çıkarıyor ortaya yıllardır. Saraybosnalı grup ilk kez geçen sene İstanbul'a gelmişti... Yine aynı organizasyon için, İstanbul Uluslararası Halk Müzikleri Festivali'nde yer almak üzere önümüzdeki hafta İstanbul'da olacaklar. Bu yıl ikincisi düzenlenen İstanbul Uluslararası Halk Müzikleri Festivali'ne Azeri müzisyen Alim Qasimov ve Divanhana damgasını vuracak. Festival 23-24 Aralık tarihlerinde Grand Pera ile üç farklı üniversitede gerçekleşecek: Yıldız Teknik Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi... Festival şiddete uğrayan kadınlarımıza destek olmak, bu konuya dikkat çekmek için düzenleniyor.
YAVUZ BİNGÖL DÜZENLİYOR
Geçen yıl içeriği ve etkileyici programı ile halk müziği alanında fark yaratan İstanbul Uluslararası Halk Müzikleri Festivali, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı himayelerinde Beyoğlu Belediyesi ve Sanat Hayattır Derneği tarafından düzenleniyor. Festivalde ayrıca Erkan Oğur ve İsmail Demircioğlu, Yavuz Bingöl ise Grand Pera'da konser verecek diğer isimler. Divanhana, Suzan Kardeş'le birlikte yaptığı albüm sayesinde ülkemizde tanınmış, sevilmişti. Grubun kurucusu ve tuşlu çalgılar üstadı Neven Tunjic festival öncesi sorularımızı yanıtladı, grupla ilgili önemli bilgiler verdi. Grubun yaptığı müzik, Bosna Hersek'in geleneksel müziği sevdalinka... Boşnak kültürünün bir yansıması. Bu müziği modernize ediyorlar. Tarzlarının içeriğini Tunjic şöyle anlatıyor: "Sevdalinka bir anlamda Portekiz fado müziğine benzer fakat daha geniş ve renkli bir içeriğe sahiptir. Sevdalinka tarzının ortaya ilk çıktığı zamanlar tam olarak bilinemese de, ülkemizdeki etnik müzik araştırmacıları bu tarzın Bosna Hersek'teki Osmanlı hakimiyetinin ilk yüzyılında, ilk şehir yerleşimi ile birlikte gelişmeye başladığı tahmin ediyor. 'Sevdah', Arapça bir kelime olan 'sawda' yani 'acı, kızgınlık, kırgınlık' anlamında kullanılıyor. Fakat Türkçede daha çok melankolik bir ruh hali ile özdeşleştirilmiştir. Boşnakçadaki anlamı ise 'aşk hali' veya 'aşk acısı' şeklindedir."
GELENEKSEL MÜZİĞİ KORUMAK
Müzisyen, grup olarak geleneksel müziklerini yaşatma ve ileriye taşıma misyonlarının bulunduğunun da altını çiziyor: "Müzik topluluğumuzun oluşma nedeni öncelikle geleneksel müziğin korunarak unutulmamasını sağlamak ve elbette ki geleneksel müziğin icra edilmesidir. Yaptığımız iş unutulan melodileri bulup ortaya çıkarmak ve yeni unsurlar ekleyerek onları tekrar popüler hale getirmek ve dolayısıyla dinleyiciler için cazip kılmak. Bu dikkatli olmamız gereken bir süreç. Duyguların yoğun olarak yaşandığı ve hislerle şekillenen geleneksel müziği modernize etmek bizim ilham kaynağımız." Peki, ikinci kez İstanbul izleyicisiyle buluşmak onlar için ne ifade ediyor? Tunjic şöyle yanıtlıyor: "23 Aralık'ta Grand Pera'da vereceğimiz konser, grubumuzun muhteşem şehrinizdeki beşinci konseri olacak. Dürüst olmak gerekirse, dünyada birçok kez sahne aldığımız başka bir yer olduğundan emin değilim. İstanbul'da çalmak her zaman büyük bir neşe ve harika bir macera...
Arkadaş canlısı insanlarla tanışmayı, şehir içinde bir gezinti yapmayı ve harika yemeklerinizi tatmayı seviyoruz. Bizim Saraybosna'daki yaşam tarzımızla ortak birçok şey var burada, bu yüzden İstanbul'dayken kendimizi daima evimizde hissediyoruz." Geçen yıllarda, Türkiye'de Balkan müzikleri denince akla gelen ilk isimlerden biri olan Suzan Kardeş'le bir albüm kaydeden grubun bu müzikal birliktelik hakkında da söyleyecekleri var elbet: "Hepinizin bu kayıttan zevk aldığını duyduğumuz için çok mutluyuz! Sevgili Suzan Kardeş'imizle müzik yapmak grubumuz için harika bir deneyim oldu. Aslında tüm güzelliğini kucaklayarak, geleneksel Türk müziğini çaldığımız tek zaman oldu. Albümümüzle gerçekten gurur duyuyoruz ve Suzan'ın Bosnalı sevdalinka'lar söyleme ve kaydetme şansı bulduğu için ne kadar mutlu olduğunu biliyoruz. Bu, onun için bir nevi yuvaya dönüş yolculuğuydu. Gelecekte ziyaretimizde kesinlikle bu şarkıların birkaçını İstanbul'da çalacağız."
İSTANBUL KONSERİNİ İPLE ÇEKİYORUZ!
"2'nci İstanbul Uluslararası Halk Müziği Festivali'nde sahne almak son birkaç ayda bestelediğimiz yeni müzikleri paylaşmak için mükemmel bir fırsat olacak. Şu sıralar grup yeni bir kayıt için stüdyo sürecindeydi, bu sebeple de son zamanlarda pek fazla konser planlamadık. Bununla birlikte, İstanbul'daki arkadaşlarımızdan davet geldiğinde bavullarımızı hazırlayıp gelmekte bir an bile tereddüt etmedik. Bu konser, yeni müziğimizi canlı olarak çalmak ve dinleyicilerimizde nasıl yankı bulacağını hissetmek adına mükemmel bir fırsat olacak. Gerçekten bunu dört gözle bekliyoruz!"