Marina Abramovic, 1995'te İstanbul Bienali için Türkiye'ye geldiğinde çok az kişinin tanıdığı bir sanatçıydı. 49 yaşında olmasına rağmen o zamanlar nedense 'genç bir sanatçı' olarak takdim ediliyordu. Ama aradan geçen yıllar içinde dünyada yıldızı parladıkça Türkiye'de de tanınırlığı arttı. Yaptığı işlerle performans sanatının kraliçesi olarak nam salarken 2000'lerden sonra çağdaş sanatın yaşayan efsanelerinden biri olarak görülüyordu. İşte İstanbul, o efsaneyi ağırlamaya hazırlanıyor. 31 Ocak'ta Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi'nde (SSM) açılacak Marina Abramovic sergisi, yeni yılın merakla beklenen önemli sanat olaylarından biri. Nasıl bir sergi olacak, hangi eserler yer alacak, sanatçı bizi nasıl sürprizlerle şaşırtacak?.. SSM'de Abramovic sergisinin açılacağı duyurulduktan sonra malum İstanbul'daki sanatseverleri bir merak aldı. Bu da aslında normal, çünkü karşımızda sanatıyla, sanat yaşamıyla ezber bozan biri var. Sanatçının doğduğu kent Begrad'daki Çağdaş Sanat Müzesi'nde açılan retrospektif sergisi The Cleaner'ı gezince onun ne 'çileli' bir sanat yolculuğu yaptığını anlıyorsunuz. Çileli kelimesini kullanmamız boşuna değil. Bedenini performanslarının ana unsurlarından biri haline getiren sanatçı, birçok işinde fiziksel olarak acılı bir süreç yaşıyor. Mesela 1974'te gerçekleştirdiği Rhythm 0 adlı performansında sanatçı, bedenini izleyicinin kontrolüne bırakır. Bu performansta seyirciye, içlerinde gül, makas, tabanca ve merminin bulunduğu onlarca objeyi kullanarak kendisine istediği her şeyi yapabileceğini söyler. Seyircilerden kimi elbisesini keser, kimi karnına çizik atar, kimi kafasına silah dayar, kimi taciz eder. Olaylar kontrolden çıkmak üzereyken bir seyircinin sanatçıya sarılmasıyla bu sefer Marina'ya sahip çıkılır. Altı saat süren performans sonunda hem iyi hem de kötü yönde kitleleri manipüle etmenin çok kolay olduğu sonucuna ulaşılırken sanatçı da ölümden döner ve "Öğrendim ki, seyircilere izin verirseniz, sizi öldürebilirler" der. Ki Rhythm 10, Rhythm 2, Rhythm 5 adlı performanslarında da yine bedenini kullanır ve fiziksel olarak çilelidir.
HANGİLERİ TÜRKİYE'YE GELECEK?
Abramovic'in ilk dönem işlerini, bir dönem birlikte çalıştıkları Ulay ile birlikte gerçekleştirdikleri performansları ve daha sonra solo çalışmalarını, Belgrad'daki sergisinde izlerken bunlardan hangilerinin sanatçının Türkiye'deki sergisinde yer alacağını merak ettim. Öğrendim ki, Rhythm 0, Rhythm 10, Rhythm 5, Ulay ile ayrılmalarını ele alan The Lovers, Portrait with Golden Mask ve Counting the Rice SSM'deki sergide yer alacak işlerinden. Counting the Rice (Pirinç Sayma) performansına isterse seyirci de dahil oluyor. Pirinç ayıklamak da sanat mı diyebilirsiniz ama işin içinde Abramovic varsa hemen yargıda bulunmayın derim. Bir soru: Çevreden ve tabii cep telefonunuzdan soyutlanıp kendinizle ne kadar süre baş başa kalabilirsiniz? Bu performans sayesinde bunu test edebilirsiniz. Ayrıca gözünüze çok görünmeyen şeylerin aslında ne kadar fazla olduğunu deneyimleyebilirsiniz. Şahsen deneyimledim gördüm ki pirinç ayıklama asla pirinç ayıklama değilmiş! Velhasıl, Abramovic, Akbank'ın desteklediği İstanbul'daki sergisi için sürpriz bir performans hazırlıyor. Öte yandan onun kariyeriyle bütünlüklü bir şekilde tanışmak da zaten bizim için sıra dışı bir deneyim olacak gibi görünüyor. Tam da bu noktada Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer'den serginin iki ayaklı olacağını öğreniyoruz. Dinçer "Akbank Sanat da mekan olarak bu projenin bir parçası olacak" diyor. Peki nasıl? Akbank Sanat Müdürü Derya Bigalı, SSM'deki sergiyle eş zamanlı olarak Akbank Sanat'ta açılacak sergide Abramovic ile ilgili belgesel ve videoların yer alacağını söylüyor. Yani Taksim'deki Akbank Sanat'ta Abramovic'in dünyasına girip sonra da SSM'deki sergide onun performanslarına katılabilme imkanı bulacağız.
AYRILIK DA PERFORMANSA DAHİL
Marina Abramovic, 1970'lerde bir TV programında tanıştığı bir başka performans sanatçısı Ulay (gerçek adı Uwe Laysiepen) ile tanışır. Böylece ikilinin 13 yıl sürecek kişisel ve sanatsal ortaklığı başlar. Bu dönemde ikili, bedenlerini şiddetle çarpıştırdığı Relation in Space, aynı nefesi paylaştıkları Breathing In/Breathing Out, birbirlerini tokatladıkları Light/Dark gibi işler ortaya koyarlar. Sanatsal ve kişisel birlikteliklerine son vermeye karar verdiklerindeyse The Lovers adlı performans ortaya çıkar. Marina bir uçtan, Ulay diğer uçtan Çin Seddi'ni yürümeye başlar. Üç ay süren yürüyüş sonunda ikili Çin Seddi'nin ortasında buluşur ve el sıkışarak ayrılır.
GÖZ GÖZE BAKMANIN DAYANILMAZ AĞIRLIĞI
Abramovic'in, Mo- Ma'da 2010'daki The Artist is Present adlı performansı malum dillere destandır. Bir masa ve iki ucunda iki sandalye. Birinde Marina Abramovic oturuyor diğerindeyse isteyen seyirci. Abramovic üç ay boyunca günde sekiz saat bu masada oturup karşısında bulunan, sıklıkla da değişen, seyircilerin gözlerinin içine baktı. Kimi ağlayarak ayrıldı masadan, kimi mutlu olarak... 850 bin kişi bu tecrübeyi yaşamak için müzeye akın ederken, göz göze iletişimin ne kadar hayati olduğunu anlatan Abramovic de kendi destanını yazdı. Performans Ulay'ın çıkıp karşısına oturması ve sanatçının gözyaşları içinde ona elini uzatmasıyla son buldu.
SAVAŞI PROTESTO ETMEK İÇİN KEMİKLERİ TEMİZLEDİ
Marina Abramovic, 1997'de Venedik Bienali'nde sergi alanının bodrum katında dört gün boyunca kanlı hayvan kemiklerini temizler. Balkan Baroque adını verdiği bu performans, o yıllarda Balkanlar'da yaşanan savaşa gösterdiği bir tepkidir. Savaşa karşı duruşunu çok sert bir şekilde ortaya koyar. Altın Aslan ödülü alan bu performansının anıtsal işleri arasında özel bir yeri vardır.
ALIŞILAGELMİŞ BİR SERGİNİN ÇOK ÖTESİNDE OLACAK
SSM Müdürü Dr. Nazan Ölçer "Abramovic, İstanbul'a büyük bir projeyle gelecek. Sergi, her gün çoğunluğu Türk sanatçıların gerçekleştireceği canlı performanslardan, Marina'nın 50 yıllık sanat hayatına ışık tutacak çalışmalarından ve performans sanatı literatürüne 'Abramovic Metod'u olarak giren ve ziyaretçilerin bire bir katılımıyla gerçekleşecek deneyimlerden oluşacak. İlk kez bir serginin başyapıtı ziyaretçiler olacak" diyerek İstanbul'daki serginin nasıl olacağını anlatıyor.