İtalya'nın kuzeybatısına gidiyoruz. Cenova'ya bağlı bir sahil kasabasına. Kasaba dediğimize bakmayın dünya jet-setinin lüks tekneleri, villaları da bu kasabada... "I found my love in Portofino" (Aşkımı Portofino'da buldum) diye şarkı mırıldanmaya başlasak aslında nereye gittiğimizi anlarsınız değil mi? İtalyanca 'son liman', Latince 'yunuslar limanı' anlamına gelen Portofino'ya gidiyoruz. Karayoluyla yol virajlı. Ama Santa Margherita'dan kalkan teknelerle de ulaşma imkanı mevcut.
EN GÜZEL ŞEY HİÇBİR ŞEY YAPMAMAK
Küçük ama etkileyici bir yeri keşfediyoruz. İtalyan Rivierası'nın bu ufak kasabası, bir balıkçı köyü iken dünya jetsetini ağırlayan bir tatil destinasyonuna dönüşmüş. Müdavimleri arasında Giorgio Armani, Jude Law, Elle Macpherson gibi ünlüler yer alıyor. "Portofino'da yapılacak en güzel şey hiçbir şey yapmamaktır" derler. Denize nazır bir yerde oturup yiyip içmek en güzel aktivite. Akşamüstü limanda bir şeyler içerek günü batırmak gelenek halini almış. Gökyüzü pembe ve mor tonlarını alıyor. Evlerin pastel renkleri de gökyüzüne uyum sağlıyor. O andaki tek söz "enfes" oluyor. Ufak bir koya kurulu bu kasaba biraz Simi Adası'nı daha çok da Positano'yu andırıyor. Yamaca kurulu rengarenk evlerinin arasında kaybolmak ayrı, buraları fotoğraflamak ayrı bir keyif. İki gece konaklamak bile yetiyor. Gastronomi düşkünüyseniz ya da romantik bir tatilse amacınız daha fazla da kalabilirsiniz. Bisiklete binenler ve trekking yapanlar için rotalar da mevcut. Parco Naturale Regionale di Portofino, 60 kilometrelik yürüyüş rotaları sağlıyor. Bu rotayı takip ederek hem enfes manzaraya hakim olabilir hem de yediklerinizi eritebilirsiniz.
MEYDANLARDAN MÜZELERE
O halde gelin Portofino'yu biraz daha yakından keşfedelim. İlk bakacağımız yer bir meydan yani Piazza Martiri dell'Olivetta. Meydandan dümdüz yürüdüğünüzde irili ufaklı pek çok mağaza karşınıza çıkıyor. Salita San Giorgio tabelasından yukarı tırmanan merdivenleri takip ettiğinizde Chiesa di San Giorgio Kilisesi ile Castello Brown Kalesi'ne varıyorsunuz. Kaleye çıkarken karşınıza önce Museo del Parco çıkıyor. Bu açıkhava müzesindeki heykeller ve dünyanın farklı yerlerinden getirilen bitki ve çiçekler görülmeye değer.
ZORLU ROTALAR
Portofino'da iki seçeneğiniz var. Biri sahildeki kafe ve restoranlarda sosyalleşmek ve meydanın çevresindeki mağazaları talan etmek. Diğeri bol bol yürümek, zorlu rotaları geçmek. Seçeneğiniz ikinciyse, görmeniz gereken yerlerin başında Castello Brown yer alıyor. Kale, düşman işgaline karşı Cenevizliler tarafından yaptırılmış. Koyu, kuşbakışı gören manzarası nefes kesiyor. Zaman zaman kalede resim sergileri de düzenleniyor. Her gün 10.00'dan 18.30'a kadar da ziyaretçi kabul ediyor. Kalenin tepesinde, Faro di Portofino yani deniz feneri yer alıyor. Buraya tırmanış zorlu. Kasabanın en dik noktalarından biri. Neyse ki tepede soluklanabileceğiniz ufak bir kafe bulunuyor. Manzarası da harika. Tabana kuvvet yapın ve buraya mutlaka çıkın.
SONRAKİ DURAK SANTA MARGHERİTA
San Giorgio Kilisesi Portofino'da mutlaka görmeniz gereken yapılardan. Arka tarafında mezarlık bulunuyor. Ölen kişilerin fotoğrafları da mezar taşlarının üstünde yer alıyor. San Martino Kilisesi ise sade dış görünümüne karşın şatafatlı iç mimarisiyle görülmesi gerekenler listesinde. Portofino'ya gelmişken etrafındaki kasabaları da görmemek olmaz. O yerlerden biri Santa Margherita. Portofino kadar nam salmasa da bilenlerin gittiği başka bir sahil kasabası burası.. Alışveriş ve gastronomik lezzetler bakımından zengin. Portofino limanından vapurla Santa Margherita'ya ulaşabilirsiniz.
İTALYAN LEZZETLERİ DEĞİŞMİYOR
Gelelim işin en leziz tarafına. Yani mutfağına... "Ne yemeli?" sorusunun cevabı İtalya'da pek değişmiyor. Pizza, makarna ve risotto sıralamada ilk üçü alıyor. Madem sahil kasabasındayız o halde deniz ürünlerini de tatmalıyız. Sahildeki restoranlar, iç kısımdakilere oranla daha pahalı. Ama unutmayın jet-set ve Hollywood da burada yemek yiyor. Michelin yıldızlı bir restoransa tercihiniz buyurun Splendido Hotel'in içindeki Chuflay Restoranı'na. Sahildeki restoranlar arasından Stella ya da Delfino'yu tercih edebilirsiniz. Tatlı olarak panna cotta ya da tiramisu tercih edin.