Çağla Tuğaltay, yuva öğretmeni olmak istiyordu. 19.5 yıl önce henüz 15 yaşındayken okul dönüşü evlerinde boğazı kesilerek öldürüldü. Çağla'nın tırnaklarındaki deri ve tüy artıklarından DNA'sı tespit edilen katilin kimliği belirlenemediği için cinayetin dosyası faili meçhul kaldı. Dosyanın zaman aşımıyla kapanmasına sadece altı ay var. Bugünlerde o katil dosyanın kapanması için, Çağla'nın ailesi ise katilin yakalanması için geri sayıma devam ediyor. Çağla'nın "Biz dinmeyen bir yangının ortasındayız" diyen annesinin sözleri, aslında katilin kullandığı bıçaktan daha keskin: "Cinayetle ilgili susan birileri varsa lütfen artık vicdana gelsinler."Tarih 5 Haziran 2000... Günlerden pazartesi... İstanbul'da işlenen Çağla Tuğaltay cinayetinin dosyası işte o gün açıldı. Ve o dosya, katilin kimliği tespit edilemediği için 19.5 yıldır kapanamadı. 15 yaşındaki Çağla, Levent Kız Meslek Lisesi'nde okuyordu. Çocuk gelişimi bölümü birinci sınıf öğrencisiydi. Çalışkandı ve hayalleri vardı. Çocukları çok seviyordu. Henüz beşinci sınıftayken ailesine yuva öğretmeni olmak istediğini söyledi. Annesine "Bir yuva açarız. Sen de benim başımda durursun" dedikten sonra okula yazıldı. Uysal, sakin ve arkadaşları tarafından çok sevilen bir çocuktu. Arkadaş canlısıydı. Şişli'de vahşi bir cinayetle öldürüldü. O gün annesi Gülnur Tuğaltay, doktor randevusu nedeniyle evde yoktu. Nişantaşı'ndaki bir hastaneye gitti. Kızı Çağla ise evine dönüp ödevlerini yapacaktı. O saatlerde hem onların planı hem de katilin planı işledi. Çağla okuldan çıktıktan sonra iki kız arkadaşıyla birlikte Etiler'deki bir alışveriş merkezine kitap almaya gitti. Ardından da Fulya Mahallesi Nar Çiçeği Sokak'taki evlerine geldi. Ondan önce eve giren katil, Çağla içeri girdikten sonra harekete geçti; Çağla'ya saldırdı. Boğazını keserek öldürdü. Annesi iki dakika boyunca telefonla arayıp kızına ulaşamayınca; anahtarın bir kopyasının bulunduğu komşusunu aradı. Komşuları eve girdiğinde Çağla'nın cesediyle karşılaştı. Cinayetin ardından kaçan katil, 19.5 yıldır devam eden firarının ilk gününü tamamlarken, İstanbul Cinayet Masası'nda Çağla Tuğaltay cinayetinin dosyası açıldı.
DOSYANIN DİP NOTUNA "ZIR MEÇHUL" YAZILDI
Cinayet mahalline önce resmi ekipler, ardından Cinayet Masası, son olarak da olay yeri inceleme polisleri geldi. Olay yeri kitleri açıldı. Kapıda bir zorlama yoktu. Görgü tanığı da... Evde herhangi bir hırsızlık, ceset üzerinde ise bir tecavüz bulgusuna rastlanmadı. Ev dağıtılmamıştı bile... İlk incelemelerde evin farklı noktalarından silik parmak izleri çıktı. Bazı kan ve sıvı örnekleri de bulundu fakat o izler, cinayet masası dedektiflerini katile götüremedi. Ellerini ve bulunamayan suç aleti bıçağı banyoda yıkadığı tespit edilen katil tüm delilleri yok etmişti. Fakat atladığı ufak bir ayrıntı vardı. Çünkü Çağla, cinayet işlenirken tırnaklarıyla katilin derisini kazımıştı. O detay, 14 yıl sonra ortaya çıkacaktı. Çağla'nın ailesi "Gün olur yeniden delile ihtiyaç duyulur" düşüncesiyle cinayetin ardından evi kapattı. Daire iki yıl boyunca hiç kullanılmadı. Kimse eve sokulmadı. O daireyi tam iki yıl sonra satmak zorunda kaldılar. 2014 yılında dosya yeniden açıldı. Gelişmiş teknik imkanlar kullanıldı. Çağla'nın cinayetten sonra kesilen ve Adli Tıp'ta muhafaza altına alınan tırnaklarından elde edilen deri parçaları ve tüy artıklarından bir DNA profili oluşturuldu. DNA profili bir erkeğe aitti. Hem de yüzde 99.9'luk tespit oranıyla... Çağla Tuğaltay'ın arkadaşları, komşuları, cinayetin işlendiği binanın çevresinde dolaştığı belirlenen iki kişi, cinayetin işlendiği binanın çevresindeki binalarda oturanlar ve iki esnafın da aralarında olduğu 102 kişiden kan, tükürük ve parmak izleri alındı. O DNA profili, Olay Yeri İnceleme ve Kriminal Polis Laboratuvarı'nda 102 kişiden alınan biyolojik örneklerle karşılaştırıldı fakat eşleşmedi. Somut bir maddi delil bulunamadığından dosyaya; sıfır delilli cinayet dosyaları için kullanılan "Zır Meçhul" ifadesi dip not olarak düşüldü.
ÇAĞLA'NIN KATİLİ HAZİRAN 2020'Yİ BEKLİYOR
Yıllar geçti; katilin kimliği belirlenemedi. 19 yıl önce işlenen ve faili meçhul kalan cinayet dosyasının zaman aşımıyla düşmesine bir yıl kala SABAH'ın seri haberleriyle dosya raflardan indirilerek yeniden açıldı. 32 şüpheliye ait ifade tutanakları, HTS (Cep telefonu baz istasyonu) kayıtları, parmak izleri, yapılan ihbarlar, olay yeri tutanakları, DNA ve kan örnekleri yeniden gözden geçirildi. Cinayet masası, ailenin 2000 yılında "Şüphe duyuyoruz" diyerek dikkat çektiği kişilerin ifadelerine yoğunlaştı. SABAH'ın haberleri, dosyadaki en somut gelişmeyi de beraberinde getirdi. Çağla Tuğaltay cinayetinde 19 yıl aradan sonra dört kişiden kan örneği alındı. Çağla'nın babası Nedim Tuğaltay'ın yakın arkadaşı olan R.T., o dönem Çağla'nın öğretmeni olan M.A. ile oğlu G.A. ve cinayet işlendiğinde Çağla Tuğaltay'ın Ordu'da okuduğu belirtilen kardeşi İ.T.'den kan örneği istendi ve örnekler Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde alındı. İstanbul Cinayet Masası bugünlerde sır cinayetle ilgili ipucu ararken, hem kimliği belirsiz katil hem de Tuğaltay ailesi için geri sayım devam ediyor. Cinayet dosyasının kapanmasına sadece altı ay kaldı. 6 Haziran 2020 tarihinde cinayetin dosyası düşecek. Cinayetin ardından olayın sıcağının düşmesini bekleyen o kimliği belirsiz katil, bugünlerde ateşin tamamen sönmesini bekliyor. Yani dosyanın kapanmasını...
"KIZIMIZIN KATİLİ ARTIK ARAMIZDA DOLAŞMASIN"
İstanbul Cinayet Masası'nın incelemeleri sürerken biz; acıların her boşluğu doldurduğu Tuğaltay ailesinin evinde acılı anne Gülnur Tuğaltay ile buluştuk. Kızının eşyalarını halen saklayan Gülnur Tuğaltay'ın sözleri, aslında firardaki katilin kullandığı cinayet aleti bıçaktan daha keskin: "Kızımız vahşi bir cinayetle öldürüldü. Bizler 19.5 yıldır her gün ölüyoruz. Dinmeyen bir yangının ortasındayız. Yangın aynı yangın... Aynı acıyı aynı tazeliğiyle her gün yaşıyoruz. Dosyanın zaman aşımına uğramasını ve acımızın katlanmasını istemiyoruz. Kızımızın katili artık aramızda dolaşmasın. Ben Çağla'nın tanımadığı birine kapıyı açacağını asla düşünmüyorum. O asla tanımadığı kişilere kapıyı açmazdı. Katilin, kızım eve girerken ona saldırdığını ve eve girdiğini düşünüyorum. Onu çok özlüyorum. Cinayetle ilgili susan birileri varsa lütfen artık vicdana gelsinler. Kendisini bizim yerimize koysun. İstanbul İl Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan'ı ve ekibini çok başarılı buluyoruz. Lütfen kızımızın katilini yakalasınlar."
POLİSLERİN RAPORUNA GÖRE CİNAYET PLANLI...
İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği tarafından Çağla Tuğaltay cinayetiyle ilgili hazırlanan raporda, Çağla'nın planlı bir şekilde öldürüldüğü yazıyor. Rapora göre; Çağla'nın ayakkabıları evlerinde yan yanaydı. Okul üniforması da üzerindeydi. Okul çantası her zaman olduğu gibi olağan bir şekilde kapının yanındaydı. Yine aynı rapora göre; katilin Çağla'yı tanıyan biri olma olasılığı ve evin anahtarının bir kopyasını elde ederek daireye girmiş, ardından da Çağla'ya saldırmış olması ihtimali çok yüksek...
Faili meçhul cinayetler, 20 yıl sonra zaman aşımıyla düşüyor. Başvuru durumunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi sürenin uzaması için devreye girebiliyor. Katil veya katillerin kimliğinin belirlendiği fakat yakalanamayanların dosyaları ise "Faili firar" olarak adlandırılıyor ve o dosyalarda zaman aşımı süresi bulunmuyor.