Ancak hepimizin bildiği gibi her tasarımcı ve moda markası bu organizasyon içinde yer almayı ve defile yapmayı tercih etmiyor. Bu isimlerden biri de Cengiz Abazoğlu, adl İcin hazırladığı koleksiyonu tanıtmak İcin gün sayıyor. Mart ayında Abazoğlu ile St Regis Istanbul'daki defilesi öncesinde bir araya gelip röportaj yapmıştık.O röportajda podyum arkasındaki hummalı koşturmacaya rağmen Abazoğlu'nun "Bugün defilenin heyecanı ayrı tabii ki. Ama biz yarın adL Kreatif Direktörü Zehra Işık ve moda eventlerimizin organizasyonunu yapan Uğurhan Akdeniz ile bir araya geleceğiz. Ve gelecek sezonki defilemiz için ilk toplantımızı yapacağız" sözlerini aklıma yazıyorum. Ve o gün geldiğinde aylarca kulaklarımda çınladı. O andan itibaren kendi kendime "Yaklaşık altı ay sonra yapılacak bir organizasyon için nasıl bir hazırlık dönemine giriliyor ki böyle?" diye sayısız kez de sordum. Eylül ayı geldiğinde defilenin son dönemeci olan manken seçmelerini görmek ve ekiple sohbet etmek için markanın Kağıthane'deki merkezinin yolunu tutuyorum. Tasarımcı ve marka ekibiyle birlikte tüm seçimleri izledim ve bakın neler gözlerime takıldı...
400 MANKEN, İKİ SAAT
Otobüslerle sayısız manken ajansından gelen yaklaşık 400 Türk ve yabancı mankenin arkasından binadaki özel defile alanına gittim. 400 kişinin arasında defilede podyumda yürümek için sadece 41 tanesi seçilecekti. Defilede tanıtılacak tüm look'lar hazırdı. Abazoğlu, Işık ve Akdeniz her biri kendi ekiplerinden bir grupla birlikte adeta jüri masasını andıran bir masanın ardındaydı. Kızlar üstlerindeki kıyafetlerle podyum olarak organize edilen alanda yürüdü. O sırada defile organizasyon ekibi her biri için teker teker karar verdi. Tüm bu karar aşaması iki saate yakın sürdü. Gerginlik de oldu, üzülen de, heyecanlanan da, sevilen de. Her seçmede olduğu gibi bu seçmede de tüm duygular iç içeydi açıkçası.
41 MANKEN SEÇİLDİ
Ardından seçilen 41 mankene defilede giyecekeleri look'lar verildi. Ve soyunma odasında kıyafetleri giymeleri istendi. Sonrası mı? Mankenler Abazoğlu'nun yeni tasarımlarıyla podyumda teker teker tüm koleksiyonu tanıttı. Söylemem lazım o anda seçilen mankenlerin de tüm organizasyon ekibinin de yüzünde güller açıyordu. Kıyafetlerden sadece birkaç tanesinde daraltma işlemi yapılacağına hepsi ayrı sevindi. Neredeyse tüm iş bitmişçesine, çoktan defileyi atlatmışcasına herkes de bir rahatlama söz konusuydu. Seçilmeyen mankenlere gelince... Yeni yeni bu işi yapmaya başlayanların hüznü, hayal kırıklığı hemen yüzlerine vuruyordu diyebilirim.
20 minibüsle geldiler
Türkiye'de belki de tahmininizden daha fazla manken ajansı bulunuyor. Bu seçmeye aralarında True, Option, Edit, Cool, Select, Ice, Ace, Q7, Refresh, New Models, Tanks Management ve Flash olmak üzere yaklaşık 15 ajanstan manken geldi. Mankenler seçmelerin yapılacağı binaya yaklaşık 20 vito minibüsle ulaştı. 16-25 yaş aralığındaki mankenler farklı ülkelerden geliyordu. Aralarında siyahi de vardı Brezilyalı da. Ruslar ve Almanların sayısı diğer ülkelerden gelenlerden fazlaydı. Ancak cast'a ağırlıklı olarak Türk mankenler seçildi. Seçilenler arasında Pınar Tartan, Buse İskenderoğlu, Ecem Çırpan ve Şevval Şahin gibi Türkiye güzelleri de bulunuyor.
Cengiz Abazoğlu
Adımını attığı anda anlıyorum
Moda tasarımcısı olarak her çizdiğim kıyafeti nasıl bir kadının üzerinde görmek istediğimi zaten biliyorum. Olabildiğince her ten renginde manken ile çalışarak kıyafetlerin herkesin zevkine uyabilecek evrensel bir moda dilini yansıttığını göstermeye çalışıyoruz.
Defile günü podyuma çıkacak olan mankenlerin yarısı Türk. İçlerinde Miss Turkey gibi organizasyonlarda dereceye girmiş yaklaşık altı isim var.
Seçme günü aslına bakarsanız mankenleri gördüğüm anda ben podyumda onu, o koleksiyon içinde görüp görmek istemediğimi biliyor oluyorum. Yani manken daha seçme alanına adım attığı anda, belki duruşundan belki dönüşünden zaten kararımı vermiş oluyorum.
Mankenli provası yapılmış oluyor hazırlanan koleksiyonun. Bizim için olabilecek en stresli şey kıyafetlerin mankenlerin bedenine uymaması. Eğer çok değişiklik yapılması gerekirse o zaman bizler için esas stresli anlar başlıyor. Bugün birkaç küçük düzeltme çıktı mesela.
Zehra Işık
Ön hazırlık iyiyse cast rahat geçiyor
Markanın kreatif dörektörü olarak Cengiz Abazoğlu ile ilk işbirliği yapmaya başladığımız günleri hatırlıyorum. İlk koleksiyon daha kısıtlı sayıda kıyafetten oluşuyordu. 25 look'la başlamıştı. Her şey şu ana göre daha kolay, daha rahat ve hızlıydı tabii ki.
Şimdi karşınızda 85 look ve kapanışlar var. 135 parça kıyafet var. 18'inci sezonumuz... Dokuz yıl... O kapsül koleksiyon şimdi ana koleksiyonumuz oldu.
Şu an sakin bir model cast'ı görüyorsunuz aslında. Tabii ki seslenmeler, gergin anlar da oluyor, heyecanlar oluyor bu seçme anlarında. Hepsi normal. Ama tüm ekip yıllardır bir arada olmanın rahatlığı içindeyiz. Birbirimizi anlıyoruz. Zorluk da olmuyor mankenleri seçerken, neredeyse hepimiz aynı kızlarda hemfikir oluyoruz gördüğünüz gibi.
Ön hazırlık iyi olursa cast çok kolay ve güze l geçiyor.
Uğurhan Akdeniz
Teatral yetenek de olmalı
Bir moda şovunda podyum tasarımından, set ve şov yönetimine kadar her şey bizim elimizden çıkıyor.
Bu çerçevede müzik direktörlüğü ve ışık yönetmenliği gibi model cast'ı da bizim görev tanımımız içinde...
Tasarımcı bizimle iletişime geçtiğinde nasıl bir koleksiyon hazırladığını anlatır. O kıyafetlerin en güzel şekilde görüleceği dekoru, atmosferi, müziği seçmek bizim işimizdir. Ve bunun için de mankenin aurası ve kıyafetlerle yaratılmak istenen havaya uyum sağlaması da önemlidir. Model seçimini de buna göre yaparız, o koleksiyon ile bütünleşecek havaya sahip olan mankeler seçilir.
Yani mankenlik sadece 90-60- 90 ölçülere sahip olmanın çok ötesinde teatral bir yeteneğe sahip olmayı da içerir. O kıyafetlerin ruhuna girebilmesi önemlidir mankenin.