Boşanma davalarında sıkça gündeme gelen bir konu nafaka. Son dönemlerde sosyal medya platformlarında da konuşulmaya başladı. Maaşının büyük kısmını eski eşine nafaka olarak verdiği için mağdur olduğunu söyleyenler de var, 10 gün evli kaldığı kadına süresiz nafaka ödediğini yazan da... Diğer tarafta 20 yıl evli kalıp, bu süre içinde çocuklarını büyütmek için işinden ayrılan, eşinin uyguladığı şiddete artık dayanamayıp boşanan ve mahkemenin verilmesine karar verdiği 300 liralık nafakayı yıllardır alamadığını anlatan da... Peki, mağdur kim? Ünlüler dünyasından yaşanan boşanma davalarında gündeme gelen nafaka miktarları ise duyanın dudağını uçuklatıyor. Oysa bu rakamlar mahkemeden çıkan kararlar değil, tarafların anlaşmalı boşanması sonucu kendi belirledikleri rakamlar. Biz de nafaka ile ilgili kafalarda oluşan soru işaretlerini gidermek ve yeni nafaka düzenlemesi TBMM'de kabul edilirse nelerin değişeceğini ğrenmek için avukat Altın Mimir ve KADEM ile konuştuk.
ÇALIŞAN KADIN BİR ŞEY İSTEMİYOR
"Çalışan kadına nafaka veren tek bir hâkim yok. Durum evlilik birliği sırasındaki tarafların oluşturdukları yaşam standardına bakılarak değerlendiriliyor. Kadın ve erkeğin evliyken oluşturdukları ortak bütçe boşanma ile birlikte daralıyor. Çünkü ne yazık ki kadın erkekle aynı işi yaptığında dahi eşit ücretler anlamamakta .Kadın genelde erkekten daha az maaş alan taraf. Kadın kendi geliri ile evlilikteki standartlarını sağlayamıyorsa ve kusursuzsa hakim ona göre bir nafaka bağlamakta. Buradaki önemli husus şu ki; ekonomik olarak yaşantısını idame ettiren hiçbir kadın nafaka istemiyor. Çocukları için isteyenler var sadece. Kendisi için asla bir şey istemiyorlar. Zaten çocuk yok ise, eşlerin boşandıktan sonra birbirleri ile alakaları kalmıyor bir süre sonra. Ancak çocuk varsa zorunlu ilişkiler devam ediyor. Çünkü karı kocalıktan boşayabilirsin ama anne ve babalıktan boşanma diye bir şey olamaz. Öte yandan kadın çalışıyorsa elde ettiği gelirin neredeyse tamamını ailesi, çocuğu için harcıyor ama erkek böyle değil. Önce kendine kalanı ailesine harcıyor. Hele kadın çalışıyorsa ve her şeyi yapıyorsa 'ben neden çalışayım ki' diyen kadının parasına göz koyan sayısız erkekler var ne yazık ki."
GÜCÜ VARSA ÖDÜYOR
"Boşanma neticesinde yoksulluğa düşecek kusurlu olmayan tarafa, ekonomik gücü olan taraf onun yaşamını sürdüreceği şekilde bir yardım yapmak durumunda. Ama gücü varsa. Sistemde mutlaka kadına nafaka ödenecek diye bir kavram yok. Nafaka almadan boşanan pek çok kadın var. Evlilik birliğinin bitmesine sebep olan taraf kusurluysa örneğin sadakatsizlik, aşırı müsrif davranmak, eşe karşı sorumluluklarını yerine getirmemek, cinsel sorunlar, çalışmayan tarafın ev işleri sorumlulukları paylaşmaması gibi durumlar varsa zaten o kişi ne kadar yoksulluğa düşerse düşsün kendisine nafaka verilmiyor. Bu kusurlu taraf kadın ise tabi ki nafaka alamıyor. Eğer kadın kusursuz erkek kusurlu ise ve kadın evlilik boyunca çalışmadıysa sadece çocuklara ve eve baktıysa boşanınca zaten mağdur durumda olacaktır. Kadın boşanma sonrası yoksulluğa düşüyorsa ona nafaka verilmesi sosyal devletin zorunlu bir gereğidir."
BİR GÜN SÜREN EVLİLİĞE NAFAKA OLMAZ
"Boşanırken kadın çalışmıyor, hiçbir geliri yoksa ona nafaka bağlandı diyelim. Bir süre sonra iş buldu ve çalışmaya başladı. Erkek gidip 'nafakanın kaldırılmasını istiyorum' diye dava açabiliyor. Bir gün evli kalıp ömür boyu nafaka bağlanan tek bir kadın yok. Bana Türk mahkemelerinden çıkan böyle tek bir karar gösterin. Yok! Hiçbir hâkim bir gün süren evliliğe ömür boyu nafaka vermez. Koşullara göre ve hâkimin takdir yetkisi ile nafaka bağlanmakta. Burada en önemli görev hâkimlere düşüyor. Hâkimin ayrılan ailenin dinamiklerini çok iyi gözlemleyip kimin mağdur olduğunu görüp ona göre nafaka bağlaması gerekiyor."
GELİRİ OLMADIĞI İÇİN ŞİDDETE KATLANAN KADINLAR VAR
"Her bir ailenin sorunları ve ekonomik güçleri de farklı. Gücü olmayan birine mahkeme nafaka ödeme yükümlülüğü getirebilir mi? Getiremez. Evet bir nafaka problemimiz var ve bunun mağdurları da ne yazık ki sadece kadınlar. Kadının neden nafakaya ihtiyaç duyduğu tartışılmalı. Kadın istihdamının artması lazım ki, nafakaya muhtaç olmasınlar. Her mahalle ve her semtte kadının çalışmasını artırabilmek için kreş yapılması lazım. çocuğunu günenli yere bırakabilen kadın çalışmaya gidebilir. Hem fiziksel hem psikolojik şiddet görüp hiçbir ekonomik geliri olmadığı için buna katlanan binlerce kadınımız var."
KUSURLU İSE ALAMIYOR
"Kadın çalışmıyorsa ve kusursuzsa, erkek asgari ücret dahi alıyor olsa, maaşının bir miktarını nafaka olarak veriyor. Nafaka miktarı, evliliğin süresi, durumu, tarafların yaşları, eğitimleri göz önünde bulundurularak belirleniyor. Kadın kusurlu ise zaten nafaka verilmiyor. Kötü niyetli hemcinslerimiz de var. Nafakayı gelir kapısı olarak görüyorlar. Burada hâkimin çok uyanık olması gerekiyor. Bunu görüp ona göre karar vermeli. Diğer taraftan kötü niyetli erkekler de var. Fabrika sahibi ama nafaka ödememek için kendini fabrikasında çalışan bir işçi olarak gösteriyor. 3 bin lira geliri varmış gibi bir izlenin veriyor. Bu noktada hâkimlerin çok uyanık olması gerekiyor. En büyük iş onlara düşüyor.
ERKEK İKTİDARINI KORUYOR
Erkek sesi hep yüksekti. Bu tamamen bir iktidar mücadelesi. Erkek iktidarını kaybetmek istemiyor. Bu iktidarı da çoğu erkek parayla sağlıyor. Kadın üzerindeki iktidarı devam etsin diye nafakaya karşı. Çünkü kadın nafakayı alırsa, ayrılıyor ve iktidarı tepetaklak oluyor. Nafaka alan kadın daha çabuk boşanıyor. Allah seslerini kısmasın ama kadınların da sesi yükselsin ki gerçek manada eşit duruma gelebilelim. Erkeklerin nafaka konusundaki çıkışları tamamen suni bir gündem."
ÇOCUĞUMUN BABASI HAPSE GİRMESİN
"Nafakasını ödeyemediği için hapse giren birkaç kişi olmuştu ama sanıldığı gibi kadınlar hemen nafakamı ödemiyor diye mahkemeye başvurmuyor. Kadınlar eski kocasının nafaka ödeyemedi diye hapse girmesini istemiyor. Ben bugüne kadar 'Kocamın donuna kadar alacağım' diyen tek bir kadınla karşılaşmadım. 'Benim hakkım ne ise onu istiyorum' diyorlar. 'Aman işi bozulmasın, çocuğumun babası... Aman hapse girmesin, çocuğum üzülür... 'Bütün kadınların bakış açısı kesinlikle bu. Ama erkekler böyle değil. Erkekler 'Sustur onu...' diyorlar. Hep söylüyorum önemli olan tek şey iyi insan olmaktan geçiyor. Bu cinsiyetle değil insanlıkla alakalı. İyi insanın kadını erkeği yoktur.
ERKEK DE PARA İSTİYOR
Şu an bir davaya bakıyorum. Kadın da erkek de emekli. Erkek '2 bin lira nafaka istiyorum' diye talepte bulundu . Yani hiçbir şekilde sadece kadına nafaka verilecek diye bir düzenleme yok. Erkek de isteyebiliyor ve erkeğe nafaka ödeyen kadınların sayısı hiç de az değil. Bazı iş kadınlarının eşleri çalışmıyor. Çalışmadığı halde iktidarını da elinde tutmak istiyor. Boşanmak için de yüklü miktarda para istiyorlar. Ancak nafaka almayı kadınsal bir şey olarak gördüğü için 'Bana ev al, araba al, bankaya da şu kadar para koy, öyle boşanayım' diyor."
MİKTARLAR NE KADAR?
"Nafaka miktarları 200, 500, 1000 lira. Sanıldığı gibi astronomik rakamlar yok. 2 bin 500 liranın üzerinde nafaka verenler parmakla bile sayılabilir. Magazin sayfalarından duyduğunuz o yüksek rakamlar mahkemeden nafaka olarak çıkan rakamlar değil. Taraflar kendi aralarında öyle anlaşıyor. Zaten vergi rekortmeni olan biri de boşanırsa onun geliri üzerinden hesaplanıyor verilecek miktar. Ancak erkekler çok uyanık. Çoğu şirket sahibi bile olsa kendini çalışmıyor gösteriyor. Ama çalışan kadın, üst düzey yönetici bile olsa maaşı neyse onu aynen sunuyor mahkemeye. Erkekler evliyken mal edinirken bunları kardeşi, annesi ya da başka bir akrabası üzerine yaptırıyor. Borç altında gösterenler var kendilerini. Yani nafaka ödememek için bin bir yol deneyen pek çok erkekle karşılaştım."
KADEM (Kadın ve Demokrasi Vakfı)
Her evliliğin kendi şartlarına bakılacak
Yeni nafaka düzenlemesinde öncelikle nafakanın süresiz olarak karara bağlanmasından dolayı toplumumuzda yaşanan mağduriyetin giderilmesi ön planda tutulmaktadır. Bu nedenle nafaka ödemelerinde süre sınırlandırılması kararı alınırken her somut olayın şartları ayrı ayrı değerlendirmeye tabi tutulmalıdır. Evlilikler, şartları bakımından incelenmeli; her evliliğin süresine, müşterek çocuk bulunup bulunmamasına, tarafların yaşlarına, boşanmada kusur oranına ve tarafların sosyal ekonomik durumlarına göre belirleme yapılarak nafaka ödeme süresinin tespitinin yapılması amaçlanmaktadır. Mevcut yasal düzenlemeye göre yoksulluk nafakası süresiz olarak takdir edilmektedir. Bununla birlikte kanun, nafakanın süreli olarak düzenlenme ihtimalini de yok saymamaktadır. Ayrıca nafaka alma şartlarının kaybedilmesi halinde nafakanın kaldırılmasına veya azaltılmasına mahkeme tarafından karar verilebilmektedir. Nafaka, taraflardan birinin ölümü ya da nafaka alan tarafın yeni bir evlilik yapması halinde kendiliğinden kalkar. Bunun yanında nafaka alacaklısının evlenme olmaksızın fiilen evli gibi yaşaması veya ahlaksız haysiyetsiz hayat sürmesi halinde de nafakanın kaldırılmasına karar verilir. Yine boşanma ile yoksulluğu düşen tarafın yoksulluğu ortadan kalkmışsa, örneğin çalışmaya başlamışsa veya önemli bir gelir elde etmiş ise nafakanın kaldırılması gerekir. Ayrıca nafaka ödeyen tarafın mali durumunun değişmesi halinde nafakanın tamamen kaldırılmasına veya azaltılmasına mahkeme tarafından karar verilir. Yeni bir evlilik yapması, yeni bir çocuğunun olması, emekli olması veya ekonomik şartlarında gerilme olması bu duruma örnek verilebilir.