Fatih Demir, 28 yaşında ve aslen Samsunlu. Gazi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü'nden mezun. Ama o bugün farklı bir iş yapıyor. Dedesi Kamil Bey'in üzerinde ayet ve hadis yazıyor diye atamayıp, biriktirdiği takvimleri yaprak yaprak satıyor. Yaklaşık beş sene önce İstanbul'a gittiğinde dedesinin koleksiyonunu keşfetmesi ile başlıyor her şey. Dede Kamil Bey 1960 yılından itibaren takvim yapraklarını biriktirmiş. Hatta ev halkı bu yaprakların evde çok fazla yer kaplamasından dolayı gizlice dağıtmaya ve yakmaya başlamış. Ama torunu Fatih'in aklına bir fikir gelmiş. Bu yaprakları internette site açıp hediyelik eşya olarak satmak. Bu fikri de dedesiyle paylaşmış. Biz de bu hikâyenin devamını ve detaylarını konuştuk.
DEDE ÖNCE ANLAMADI
Fatih Demir, dedesine her gittiğinde aslında takvim yaprakları dikkatini çekiyormuş. "Teyzem bana doğduğum günün takvim yaprağını hediye etmişti. Çok mutlu olmuştum. Ben de arkadaşıma doğduğu günün takvim yaprağını hediye ettim, onun da çok hoşuna gitti. Sonra herkes neden bu mutluluğu yaşamasın diye düşündüm. O zamanlar liseye gidiyordum. Üniversite üçüncü sınıfa giderken de satma fikri aklıma geldi. Öğrenciyken harçlığımı çıkarmak için satmaya başladığım bu koleksiyon benim işim oldu" diyerek bu fikrin nasıl ortaya çıktığını anlatıyor. Dedesi atmaya bile kıyamıyormuş, "Peki, satmayı nasıl kabul etti" diye büyük bir merakla soruyorum: "Dede ben bunları takvim yaprağı olarak satmak istiyorum diye söylediğimde ilk başta anlamadı 'Kim, neden alır?' diye sordu aslında tam da anlatamamıştım. 'İstiyorsan orada duruyor hepsi alıp götürebilirsin, zaten yavaş yavaş da azaldı koleksiyonum' dedi. Ertesi gün deposundan çıkartıp birlikte kutulayıp Ankara'ya götürdüm. Atmaya bile kıyamadığı yaprakları, satmama izin verdiği için de şaşırmıştım doğrusu."
KOLEKSİYONU BÜYÜTTÜ
Çok büyük bir hassasiyet hadis ve ayet yazdığı için atmamak peki alan kişilerin de aynı duyarlılığı gösterdiğini düşünüp düşünmediğini soruyorum. "Bazıları takvim yapraklarını çok ucuza satıyorsunuz bazıları da çok pahalıya satıyorsunuz diyor. Takvim yaprağının değerini alan biliyor. Alan kişilerin de aynı değeri vereceklerini düşünüyorum ama hediye ettikleri kişiler bu değeri verir mi bilmiyorum. Çünkü genelde başkalarına hediye olarak alıyorlar." Kamil Bey, takvim yapraklarının üzerine ufak ufak notlar almayı da unutmamış. Çocuklarının doğduğu günlerin yanı sıra, "tüp değiştirildi", "İstanbul'a ilk geldiğim gün", "evin ilk temeli atıldı" şeklinde notlar düşmüş takvim yapraklarına Kamil Bey. Fatih Demir, koleksiyonu almış ama annesi çok mutlu olmamış: "Ben bekârken bu kâğıtlardan bıkmıştım sen niye getirdin bunları" diye söylenmiş durmuş. Demir önce internet sitesiyle başlamış satışlara: "Biryapraknostalji adıyla bir internet sitesi açtım, sonra sosyal medyaya taşıdım. Zamanla yapraklara zarf, çerçeve ve sandık şeklinde sunumlar hazırlayıp, Instagram'da paylaştım, talep arttı. Bir şahıs şirketi açtım. Koleksiyonu daha da genişleterek 15- 20 katı büyüttüm. Sahaflar ve elinde eski yaprak olanlar bana ulaşıyor. Yani bu yapraklar hiç tükenmiyor daha da artıyor. Ve hepsi orijinal. Satışta annem de bana yardım ediyor, fotoğrafları ise eşim Elif Zeynep çekiyor, aile işi oldu yani. Koleksiyonu bir miras olarak görüyorum" diyor.
HİLAL TAŞ