Arkadaş ortamlarındaki muhabbetlerde sürekli 'Dünyanın çok kötüye doğru gittiği, insanların artık çok duyarsızlaştığı ve kimsenin bir başkasını düşünmediği' şeklinde bir karamsar tablo ortaya çıkıyor. Hakim olan görüşe göre günümüz insanı geçmişte yaşayanlara göre çok daha bencil. Ancak aslında gerçeğin hiç de öyle olmadığına dair bir araştırma yapıldı. Şimdiye kadar bu türde yapılan en geniş çalışma olan araştırmanın sonuçları sanıldığından çok daha yardımsever olduğumuzu ortaya koydu. Kopenhag Üniversitesi, Lancaster Üniversitesi ve Hollanda Suçlarla Çalışma Enstitüsü uzmanları dünyanın dört bir yanında kayıt altına alınmış ve gerçek olayların yansıdığı güvenlik kamerası görüntülerini inceledi. Yüzlerce farklı sokak ve caddeden çekilmiş görüntülerde, dara düşen birilerine insanların hiç tanımadığı halde yardım edip etmediklerine bakıldı. Çıkan sonuç, araştırmacıları bile şaşırttı. Kötü bir olaya şahit olanların neredeyse tamamının yardımcı olabilmek için olaya dahil olduğu görüldü.
SAKİNLEŞTİRME ÇABASI
Amerikan Psikologlar Birliği Dergisi'nde yayınlanan araştırmanın sonuçlarına göre her 10 kişiden dokuzu şahit olduğu bir şiddet olayında mağdur olan kişiye yardım ediyor. Araştırmacılardan Dr. Richard Philpot, "İnsanların karşılaştıkları kötü bir olaya müdahale etme oranları pozitif anlamda bizi bile şaşırttı. Bir kavga yaşandığında mesela çevredekilerin; ya saldırganı basit el hareketleriyle sakinleştirmeye, ya sert bir şekilde saldırganı durdurmaya, ya da kurbanı teselli etme şeklinde olaya müdahil olduklarını gördük. Herhangi bir olumsuz olaya şahit olanların sayısının daha fazla olması durumunda ise kurbana yardıma koşanların sayısının çok daha fazla olduğunu saptadık" sözleriyle araştırmalarını özetledi. Uzmanların farklı kıtalardan incelediği görüntülerle ilgili ortaya çıkan bir diğer önemli sonuç ise insanların bulundukları çevrenin ne kadar güvenli olup olmadığına bakmadan yardım etmeleri oldu. Araştırmacılara göre yardım etme eğilimi olayın yaşandığı yerden çok kurbanın başının ne kadar fazla belada olduğuyla ilgili. Yani eğer herhangi bir kişi hiç tanımadığı birinin hayatının söz konusu olduğunu düşündüğünde nerede olursa olsun yardım elini uzatıyor.
SEYİRCİ ETKİSİ ÇÜRÜDÜ
İzledikleri güvenlik kameraları görüntülerinde insanların yüzde 90.9'unun seyirci kalmayıp yardım ettiğine dikkat çeken Kopenhag Üniversitesi'nden Sosyolog Marie Rosenkrantz Lindegaard "Her 10 kişiden dokuzunun yardıma koşmasından bahsediyoruz. Bu çok iyi bir oran. Üstelik yaşanan olayın şiddet boyutu da bu durumu değiştirmiyor. Yani bıçaklama gibi kanlı bir olay da dahil çevredekilerin kendi can güvenliklerini de tehlikeye atmadan yine de olaya dahil olmaya çalıştıklarını ve kurbana yardım ettiklerini gördük. Bu gibi durumlarda genelde saldırgan uzaktan sakinleştirilmeye çalışılıyor. Bu esnada da kurbanın kaçması ya da can güvenliğini koruma altına alması amaçlanıyor. Polisler genelde "Bir olay gördüğünüzde uzak durun ve sakin olun" uyarısı yapar. Ama gerçek hayatta bu uyarı halkta etki yapmıyor. ABD, Hollanda ve Güney Afrika gibi ülkelerdeki güvenlik kameralarını inceledik. Hepsinde de sonuçlar aynı. Bu bizi çok şaşırttı" dedi. Araştırmalarının 'çevrede kişi sayısı ne kadar az ise yardıma gidenlerin oranının o kadar az olduğunu' aktaran ve 'seyirci etkisi' olarak bilinen yaklaşımı da çürüttüğünü savunan Sosyolog Lindegaard "Güvenlik kameraları gerçek olayları gösterir. Yani sokak insanların duygularını ve tepkilerini ölçebileceğini bir laboratuvar değil. Acil durum farklı bir şey. Kişi olayın ciddiyet ve aciliyetine inandığı anda tek başına da olsa hiç düşünmeden yardıma koşuyor" dedi.