Hac ve sinema deyince Türk sinemasında akla gelen ilk film, Milli Sinema'nın kurucularından Yücel Çakmaklı'nın yönettiği Kabe Yollarında adlı belgeseldir. Elif Film adına çekilen belgeselde ekip özel bir izinle Kutsal Topraklar'da çekim yapabilmiştir. Filmin amacı hem hacca gideceklere kılavuzluk etmek hem de haccın büyük manasını seyirciye duyumsatmaktır. 1969 yapımı belgeselin İstanbul'da birkaç sinema salonunda gösterildikten sonra Anadolu'da yoğun bir şekilde gösterimler yaptığı bilinmektedir. Bu belgeselde Kabe'de çekilen renkli görüntüler daha sonra Yücel Çakmaklı'nın Oğlum Osman filminde kullanılır. Bu iki film dışında hac yolculuğuna değinen elimizde pek de filmimiz yoktur. Ama bu sadece bizim sinemamız için değil dünya sinemasında da hac yolculuğu pek işlenmemiştir. Kimi filmlerde Kabe'yi görürüz. İslamiyetin ilk yıllarını anlatan Mustafa Akkad'ın çektiği Çağrı ile Hz. Muhammed'in yaşamının bir bölümünü anlatan, Mecid Mecidi'nin yönettiği Hz. Muhammed Allah'ın Elçisi filminde kadrajda Kutsal Topraklar vardır ve Kabe'nin yaklaşık 1400 yıl önceki halini görürüz.
MÖSYÖ İBRAHİM'IN ARAYIŞI
Tam olarak bir hac yolculuğunu anlatmasa inanç yolculuğunun nasıl bir halet-i ruhiyede yapıldığını ele alan Ömer Şerif'in oynadığı Mösyö İbrahim ve Kuran'ın Çiçekleri kendi kulvarında en etkili filmlerden biridir. Eric-Emmanuel Schmitt kitabından uyarlanan, François Dupeyron'un yönettiği film Fransa'da yaşayan Müslüman Türk İbrahim Bey ile evlatlığının Anadolu'ya yolculuğunu anlatır. Bir yol ve inanç filmidir Mösyö İbrahim ve Kuran'ın Çiçekleri... Bunun dışında hac yolculuğu genel olarak belgesellere konu olmuş sinema tarihinde. Kimi TV kimi sinema için çekilen bu belgesellerde Hac yolculuğunun bir Müslüman için ne ifade ettiği ele alınır. Peki, milyonlarca insanın manevi hayatında önemli bir yer olan hac yolculuğu neden sinemada yeterince işlenemiyor. Yönetmen İsmail Güneş'e sorduk. Güneş "Hac yolculuğunu anlatayım, insanlar bu yolculukta nasıl bir dönüşüm geçiriyor anlamaya çalışalım diye bir merak olmamış. Belki birileri düşünmüş olabilir. Ama böyle bir filmi seyredecek seyircinin eskiden sinemayla irtibatlı olmadığı görülünce projeden vazgeçilmiş de olabilir. Çünkü eskiden mütedeyyin seyircinin sinemaya gitme derdi yoktu" diye cevap veriyor.
BUGÜN ÇEKİLEBİLİR Mİ?
Peki şimdi çekilebilir mi? Güneş "Çekilebilir ama zor" diyor ve böyle bir film çekmek isteyen yönetmenlerin karşılaşacağı sorunları anlatıyor: "Eğer film çekecekseniz Suudlardan izin almanız gerekiyor. Suudlar'ın da sinemayla ilişkisi malum sıfır düzeyinde. Hadi oldu ya izin aldınız ama milyonlarca insanın aynı anda hareket ettiği bir ortamda sizin film çekip bir şeyler anlatmanız imkansıza yakın" diyor. Peki bugün, otobüsle yapılan hac yolculuğunu anlatan bir film çekmek mümkün mü? Güneş "Mümkün tabii. Ama pek çok coğrafyada çalışmak zorundasınız. Bu güzergahta güvenlik sorunları yaşandığı da bir gerçek" diyor. Hac yolculuğunun filminin çekmenin maliyetli olacağını belirten Güneş "Diyelim filmi çektiniz fakat günümüzde böylesi bir filme ilgi gösterecek seyirci var mı emin değilim. Mecid Mecidi'nin çektiği Hz. Muhammed: Allah'ın Elçisi filmi bile maliyetini kurtaracak kadar ilgi görmedi sinemalarda" diyor.