Okyanus Arıkan, henüz 15 yaşında. Geçen hafta Antigua ve Barbuda'da düzenlenen yelken şampiyonasında üçüncü oldu. Aslında bu başarısı kimseyi şaşırtmadı. 2013'te katıldığı uluslar arası yarışmada da kızlar kategorisinde birinci olmuştu. İtalya'da düzenlenen yarış, katılımcı sayısı ise Guinness Dünya Rekoru kırmıştı. Okyanus, sonrasında da katıldığı ulusal ve uluslar arası yarışlardan derecelerle döndü. Okyanus'un bu büyük başarısında en büyük pay anne ve babasında. Antrenörlüğünü babası Gürbüz Arıkan, takım liderliğini ise annesi Aysun Arıkan yapıyor. Babası 20 yıldır yelken antrenörü. Annesi ise spor eğitmeni. Ama Okyanus onların yönlendirmesi ile değil, kendi isteği ile yelkeni seçmiş. Milli sporcumuz Okyanus, yarışlara İzmir'deki A.R.M Urla Yelken Kulübü'nde hazırlanıyor. Babası kulübün kurucu başkanı. Annesi de kulüpteki bütün sporcuları çocukları gibi görüyor. Yelken sporuna gönül vermiş Arıkan ailesiyle konuştuk.
- Yelkene nasıl başladınız?
- Okyanus Arıkan: Babam tenis oynamamı istiyordu. Annem ise hayatımda sadece yelken olmasını istemediği için beni jimnastiğe ve yüzmeye de yazdırdı. Bu branşları denedim ama en çok yelkeni sevdim. Ve altı yaşımda kendi isteğimle yelkene başladım. Zaten doğduğumdan beri kulübün içindeydim, annem ve babamla birlikte botlarla denize çıkıyordum.
- Tüm ailenin aynı sporu sevmesi ve yapmasının avantajları nedir?
- Gürbüz Arıkan: Okyanus küçüklüğünden beri evin içinde denizcilik kavramlarını duyarak büyüdü. Sorduğu soruya evde cevap alabiliyor, o yüzden bu konuda çok şanslı.
- O.A: Çok mutluyum çünkü beni anlayan bir anne ve babam var. Her şeyi zaten biliyor ve anlıyorlar, o yüzden anlatmama gerek kalmıyor. Ama kendimi bu yüzden kulüpteki diğer arkadaşlarımdan önde görmüyorum. Çünkü herkese aynı ilgiyi gösteriyorlar. Babam, kulüpte koçum, evde babam.
- Aysun Arıkan: Hem aile hem de aynı takımda olmanın dengesini sağlamak bizim çok önemli. Biz, diğer sporcularımızın aileler ile de aile olduk. Böylelikle diğer çocukların da annesi olarak hissediyorum kendimi. Yelken kulübü olarak büyük bir aileyiz.
İLK GÜN "KOÇ" DEDİ
- Bir anne ve baba için kızlarını şampiyonluk kürsüsünde görmek gurur verici olmalı. Siz neler hissediyorsunuz?
- G. A: Okyanus kürsüye çıktığında onu kızım olarak değil, sporcum olarak görüyorum. Çünkü diğer öğrencilerim başarı kazandığında da aynı duyguları hissedip aynı mutluluğu yaşıyorum. Ama evde daha farklı oluyor tabii...
- Birlikte çalışırken unutamadığınız bir anınız var mı?
- G.A: Okyanus'u altı yaşında kulübe götürdüğüm ilk gün bana "koç" demeye başladı. Böyle demesi gerektiğini biz söylememiştik. 10 yıldır birlikte çalışıyoruz. O günden beri koç ve baba ayrımına o kadar iyi yapıyor ki... Anne ve babalar bile çocuklarının isimlerini karıştırırken Okyanus bir kere bile baba ve koç kelimesini karıştırmadı. Ama kulüpten çıkınca arabaya biner binmez "baba" demeye başlıyor.
- Okyanus nasıl bir sporcu?
- A.A: Çok mütevazı bir çocuk. Öğretmenleri bile şaşırıyor, "Derece kazandığında bile nasıl böyle olabiliyor?" diye. Yapısı böyle. Bu da bizim işimizi kolaylaştırıyor, zorlaştırmıyor. Aynı zamanda çok kuralcı ve disiplinli. Aslında aile olarak böyleyiz, işimizi hakkını vererek yapıyoruz.
"Babası onu kayırıyor" düşüncesine kapılanlar oldu
- Okyanus'un babadan torpilli olduğunu düşünenler mutlaka çıkmıştır. Bu olumsuz tepkilerle nasıl başa çıktınız?
- A.A: Ailesi olarak bu sporun içinde olmamız olumlu bir durum olarak gözükse bazen olumsuz durumlarla da karşılaştık. "Okyanusun babası zaten yelken kulübünün antrenörü, babası onu kayırıyor" diyenler oldu. "Hayır, Okyanus bunu hak etti " diyenler de... Ne kadar da adil davransanız da böyle düşüncelere kapılanlar olabiliyor. Biz ne kadar bu sporun içinde olursak olalım, yaşananlar Okyanus'un kendi yeteneği, kendi başarısı. Okyanus'un yaşadığı bu zorlukları başkası yaşasa çoktan bırakırdı. Ama Okyanus küçüklüğünden beri bu sporu seviyor.
- O.A: Söylenenlerden etkilenip hiçbir zaman pes etmedim. Olumsuzlukların arasında güçlenip başarımı daha da artırdım. Ben bunu kendim için yapıyorum dedim ve kararlıydım...
- G.A: Benim ve eşimin ailesi yelkenci değil. Çocuğu sporla uğraşmayan birçok sporcu var. Antrenör arkadaşlarımın benden akıl almak istediği zamanlar oluyor. Onlara "Her birimizin çocuklarıyla olan ilişkisi farklıdır" diyorum.
Baba-kız başardık, gururluyum
Unutamadığınız bir yarış var mı?
- O.A: Antigua ve Barbuda'da düzenlenen şampiyonada aldığım üçüncülük benim için farklıydı.
- G.A: Okyanus, İtalya'da dünyanın en büyük yelken yarışında küçükler kategorisinde 10'uncu, kızlarda birinci oldu. Yaşıtları arasından en iyi dereceyi yaptı. Baba-kız olarak Türkiye'ye ilk defa böyle bir başarı getirdiğimiz için çok gururluyum.
- A.A: Ocak ayında Fransa'da düzenlenen Optimist Takım Yarışları'nda takım olarak Avrupa şampiyonu olup Türkiye'yi gururlandırdığımız yarış. Bu yarışta da takım liderliğini üstlenmiştim.
HİLAL TAŞ