İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü'nün 16 Mayıs 2019 tarihli verilerine göre Türkiye'de 3 milyon 606 bin 737 kayıtlı Suriyeli bulunuyor. 0-18 yaş aralığındaki Suriyelilerin sayısı 1 milyon 662 bin 753. 10 yaşın altındaki Suriyeli sayısı ise 1 milyon 7 bin 453. Türkiye'de doğan bebek sayısı ise 410 bin. Tüm bu rakamlar gösteriyor ki, ülkemizdeki Suriyelilerin yarısı çocuk. Bu krizin en ağır bedelini de onlar ödüyor. Küçük yaşta ailesini geçindirmek zorunda kalan çocuklar tekstil atölyelerinde ucuz işçi olarak çalışıyorlar.
Oysa tüm çocuklar gibi mülteci çocukların da en temel hakkı eğitim görmek ve okula gitmek. İşte bu sebeple kurulan Yeryüzü Çocukları Derneği 'Onun işi okumak' sloganıyla yola çıkmış ve yüzlerce Suriyeli çocuğu atölyelerden toplayarak okulla buluşturmuş. Bu çocuklar kendilerine uzanan bu eli sıkı sıkı tutarak karşılığında harika karneler getirmişler. Biz de Suriyeli çocukların karne sevincine ortak olduk. Hepsi başarılı ve idealist. Türkiye'yi çok seviyorlar.
İçlerinde inşaat mühendisi olmak isteyen de var ressam da... Yetenekleri sınırsız, kıyafet tasarlamaya da başlamışlar, futbolda meydan okumaya da... Sarma, döner, kebap en sevdikleri yemekler... Çoğu Türkiye Milli Takımı'ında top koşturmak istiyor. Kemal Sunal'ı da tanıyorlar Âşık Veysel'i de... "İnek Şaban'ı izleyince dertlerimizi unutuyoruz, Âşık Veysel'in yazdıkları da çok anlamlı" diyorlar. Tekstil atölyelerinden okula uzanan yolda Suriyeli çocukların karne sevincine ortak olduk. İşte kendi ağızlarından İstanbul'daki hayatları...
Cuma Aşık Veysel'i okuyorum
"13 yaşımdayım, 5. sınıfa gidiyorum. Takdir aldım. Sınıfın ikincisiyim. Fen, matematik ve Türkçe derslerini çok seviyorum. Büyünce Galatasaray'ın forveti olmak istiyorum. Futbolda çok iddialıyım. Muslera ve Selçuk İlhan'ı çok beğeniyorum. Yeni Yüzyıl Spor Kulübü'ne gidiyorum. Antrenmanları asla kaçırmam. Sarma ve döneri çok beğendim. Türk yemekleri çok güzel. Kitap okumayı da çok seviyorum. Bir de Aşık Veysel'i seviyorum. Söyledikleri çok anlamlı. Dostlukla, toprakla ilgili yazdıkları çok güzel. Gözleri görmüyordu ama şiir yazabiliyordu. Çünkü kalbi güzeldi. Tıpkı annem gibi. Annemin de kalbi çok güzeldir. Galata Kulesi ve Kız Kulesi'ni görünce çok beğendim. Vapura binmek çok havalıydı. Simit yiyip çay içtik. Hatta martılara simit verdik."
Zehra İstanbul saklambacı oynuyoruz "Gezmeyi çok seviyorum. İstanbul'un bazı yerlerini gördüm. İsimlerini hatırlamıyorum ama deniz vardı. Keşke daha çok gezebilsem İstanbul'u. Büyüyünce öğretmen olmak istiyorum, çünkü dersleri çok seviyorum. Karnem çok iyi, 95 not ortalamam. Dört tane çalışkan var sınıfta. Ben de onlardan biriyim. Rakibiz. Matematiğim çok iyi. İrem, Şinda, Berfe ve Narin yakın arkadaşlarım. İstanbul saklambacı oynuyoruz birlikte. Türkiye'de körebe, ortada sıçan oynamayı öğrendik. Döner, peynirli börek, sarma çok güzel."
İnek Şaban'ı çok seviyorum
"10 yaşımdayım. Okulu, öğretmenimi ve arkadaşlarımı çok seviyorum. En yakın arkadaşım Yiğit, bir Türk. Onların evlerine gidiyorum, o da bize geliyor. Tablette oyun oynuyoruz. Büyünce beden eğitimi öğretmeni olmak istiyorum. Türkçe dersini de seviyorum. Türkçe konuşmayı çabuk öğrendim. Futbol oynuyorum. Beşiktaş'ı tutuyorum. Formam bile var. Patates kızartması ve kızarmış tavuğa bayılırım. Bir de Taksim'i çok sevdim. Kalabalık çünkü. İnek Şaban'ı seviyorum. Çok komik. Filmleri çok güzel. Hepimizi güldürüyor. Onu izleyince mutlu oluyorum."
Ömer Milli takımda oynamak isterim "11 yaşımdayım, 4. sınıfa gidiyorum. Karnem çok iyi, çalışkanım. Matematik en sevdiğim ders. Ortalamam 94. Büyüyünce bilim adamı olmak, icatlar yapmak istiyorum. Denizler ilgimi çekiyor. Belki denizlerle ilgili bir şeyler bulabilirim. Başakşehir Futbol Takımı'nın miniklerinde oynamak istiyorum. Ben çok iyi bir kaleciyim. Hiç gol yemiyorum. Türkiye'de iyi kaleci yok. Neuer iyi bir kaleci mesela. Belki ben de onun gibi iyi bir kaleci olur ve fakirlere yardım ederim. Türkiye'nin milli takımında oynamak isterim. Fransa, Arjantin ve Brezilya ile oynayıp onları yenmek isterim."
Muhammed Sınıfta rakibim yok 5. sınıfa gidiyorum, 11 yaşımdayım. Karnem çok iyi. Sınıfta rakibim yok. Öğretmenim de beni çok seviyor. En iyi arkadaşım Enes'le saklambaç ve körebe oynuyoruz. Okulda çok iyi vakit geçiriyorum. Türkçeyi de kolay öğrendim. Büyünce futbolcu olmak istiyorum. Ressam ya da matematik öğretmeni de olabilirim. O derslerde de başarılıyım çünkü. Mahallede maç yaparız sık sık. Ronaldo'yu çok beğeniyorum. Çalımları çok iyi. Türklerden Juventus'ta oynayan Emre Can favorim. Galatasaraylıyım. Keşke Fatih Terim ile tanışabilsem. Türkiye'yi çok sevdim. Yaprak sarması çok güzel. Türkler iyi insanlar. İstanbul da çok güzel. Avcıları da beğendim. Beşiktaş, Ortaköy'e bir kez gitmiştim. Ama hiç müze gezmedim. Ben de Kemal Sunal'ı çok seviyorum. Onu izleyince çok neşeleniyorum. Milli maçlarda Türkiye'yi tutuyorum. İlerde milli takımda oynamak isterim."
Dua Ressam olmak hayalim "14 yaşındayım, 7. sınıfa gidiyorum. Resim yapmayı çok seviyorum. Canım sıkıldığında resim çizerim. Doğayı, ağaç ve çiçek resimleri çizmeyi çok seviyorum. Okulda iki kere resim yarışmasına katıldım. Ama sonuçlar daha açıklanmadı. Dedem de ressamdı. Yeteneğim dedemden geliyor. İstanbul'u sevdim ama çok fazla gezemedim. Öğretmenlerim çok iyi."
Tesnim Elbise tasarlıyorum '10 yaşımdayım, 4. sınıfa gidiyorum. Derslerim çok iyi. Türk yemekleri çok güzel. Kebaba bayılırım. Büyüyünce elbise tasarımcısı olmak istiyorum. Kıyafetler çiziyorum. Türk kadınları güzel giyiniyor. İstanbul'u çok gezemedim ama çok sevdim. Denizler çok güzel. Keşke Kız Kulesi'ni görebilsem."
Ayşe Polis olmak bana yakışır "14 yaşımdayım, 7. sınıfa gidiyorum. Başarılı bir öğrenciyim. Macera kitapları okumayı seviyorum. Arkadaşlarımla fazla vakit geçirmiyorum. Teneffüslerde genelde kitap okurum. Kendimle vakit geçiriyorum. İlerde inşaat mühendisi ya da polis olmak istiyorum. Binalar yapmak istiyorum. Polis olmak bana yakışır. Hareketli bir meslek, suçluları yakalayıp her yerin güvenli olmasını istiyorum."