Dört bir yandan kuşatılmış durumdayız. Sosyal medya hesaplarımızdan gelen bildirimler, alışveriş sitelerinden gönderilen mesajlar, dolu gibi yağan e-mailler, gruplardaki yazışmalar... Bunlara sokağın sesini, araçların gürültüsünü, mağazalardaki hoparlörlerden çıkan patırtıları ve çevremizde durmadan konuşanları ekleyin... Sadece iki kulağımız olduğuna göre, doğal olarak bu kadar ses bünyemize fazla geliyor. Arkadaş ortamında çok konuşan birine uzaktan kumandayı doğrultup 'mute / sessizlik' tuşuna basarak şakayla karışık "Sus azcık" demişsinizdir siz de. İşte bu gerçek oluyor. Hayatımızı sessize alabiliyoruz artık yani.
HER ŞEY REKLAMLARLA BAŞLADI
Sessizlik butonu ilk olarak 1956 yılında bulundu. Avusturyalı mühendis Robert Adler var arkasında. Chicago merkezli Zenith Radio Şirketi'nde çalışıyordu. Patronu Eugene F. McDonald televizyonlarda dönen reklamlardan daha o dönemde bunalmıştı. Film aralarında çıkan reklamların sesini kısmak istediğini söylemişti çalışanlarına. Robert Adler, 1987 yılında verdiği bir röportajında "Patronumuz reklamlardan nefret ediyordu. Keyifle yapılan bir aktivitenin ortasına zorla dalan reklamlara karşı bir şey yapmamızı istemişti" sözleriyle sessizlik tuşunu nasıl bulduklarını anlatmıştı. Adler ve üç meslektaşı bir araya gelerek üzerinde dört tuş olan bir alet yaptı. Bu tuşlardan biri sessizlik butonuydu. Diğerleri açma - kapama ile kanalları aşağıya ve yukarıya doğru değiştirme tuşları. Yani uzaktan kumandalar aslında sessizlik isteği ile bu şekilde doğdu. Günümüzde ise sessizlik butonu neredeyse tüm teknolojik aletlerde var. Facebook, Twitter, Instagram, Whatsapp gibi ağları ya da mail kutunuzu sessize alabiliyorsunuz. Ya da sadece sosyal medya hesaplarınızdan takibi bırakamadığınız ama paylaşımlarını da duymak istemediğiniz kişilerin sesini kısabiliyorsunuz. Twitter'da da örneğin "Futbol hakkında ve magazinsel bir olayla ilgili artık daha fazla bir şey duymak istemiyorum" diyenlerdenseniz, Ayarlar bölümünden İçerik Tercihleri'ne oradan da Sessize Alınanlar kısmına girerek sessize almak istediğiniz kelimeleri yazabiliyorsunuz.
GERÇEK HAYATTA DA DEVREDE
Geliştirilen yeni nesil kulaklıklar sayesinde de çevrenizde sadece duymak istediğiniz sesleri tercih edebiliyorsunuz. Örneğin bir konserde söz konusu kulaklıkları takarak sadece gitarın sesine odaklanabiliyorsunuz. Çok yakın gelecekte çevrenizde istediğiniz kişilerin sesini tamamen kısacak kulaklıklar da geliyor.Gerçek hayatta bu sessizlik butonunu ilk Uber kullandı ve şirket araçlarına sessizlik butonu ekledi. Yani eğer yolculuk boyunca şoför ile hiç konuşmak istemezseniz bu tuşu aktif hale getiriyorsunuz. Daha fazla sessizlik istediğimize dair bir diğer örnek olarak da internet ortamında dinlediğimiz müzikleri gösterebiliriz. Müzik indirme uygulamalarının açıkladığı en çok dinlenilen parçalar listesinde artık vazgeçilmez arasında kuş sesleri ya da okyanus dalgaları oluyor. Kulaklıkları takıp dış dünyadan koparak doğal sesler işitmek istiyoruz. Veya birçok bilimsel çalışmada "Müzik dinlemek performansı düşürüyor" sonucu çıkmasına rağmen ofis ortamlarında neredeyse herkes kulaklığı ile çalışıyor. Diğer taraftan ciddi bir etik tartışması da yok değil. Örneğin sesleri kesilen şoförler uygulamadan memnun değil. Basit şekliyle "Bize karşı çok ciddi saygısızlık. Teknolojiyi kullanarak 'Kapa çeneni' demek ile yüzümüze bunu haykırmak arasında bir fark yok" diyorlar. Psikologlar ise 'hayatımızı neden sessize almak istediğimizi' sorguluyor. Bir grup "Artık geçmişe göre çok daha benciliz" şeklinde özetliyor bu durumu. Diğer bir kesim "Çünkü artık çok yorgunuz" diyor ve ekliyorlar "Sosyal medyada takipçi sayıları için bu yabancılara katlanmak zorunda kalıyoruz. Bu karmaşayı biraz da olsa sessizce yürütmek istiyoruz."