Akdeniz Bölgesi'nde Toroslar'ın eteğinde bulunan Isparta, Türkiye'nin güzellik endüstrisindeki en büyük şehirlerinden biri... Lavanta ve gül denilince dünyada akla gelen sayılı yerden birinin Isparta olduğunu söylesek belki de bu şehrin önemi daha da net anlaşılır. Lavanta tarlaları ve gül bahçeleriyle çevrili bu şehir 15 Mayıs- 30 Haziran tarihleri arasında yapılan gül hasadıyla hepimizin gündemine düştü. Sosyal medyayı son iki haftadır takip eden herkes, cemiyet hayatından, güzellik editörüne, oyuncusundan moda blogger'ına kadar birçok ismin Isparta'da gül bahçelerinde ve fabrikalardaki gül havuzlarında çekilmiş fotoğraflarına denk gelmiş olmalı...
BULGAR DEĞİL ISPARTA GÜLÜ
Tabii ki pespembe bu fotoğraflar işin eğlenceli tarafı. Ama özellikle son beş senedir giderek artan gül hasadı gezileri sayesinde tüm dünyanın gözü Isparta'ya çevriliyor. Dünyanın en değerli gülü olan Rosa Damascena Isparta'da yetiştiriliyor. Ve her yıl mayıs ortasından itibaren bu özel gülün hasadı yapılıyor. Bu geziler vesilesiyle dünyanın dört bir yanından gelenler bu gülün anavatanının bizim topraklarımız olduğunu öğreniyor. Türkiye, nasıl Hollanda lalelerinin anavatanıysa, dünyanın en değerli gülünün de anavatanı. Tarihini ve sosyal medyadaki yansımalarını bir yana bırakalım ve gelelim bu özel gülün neden bu kadar önemli olduğuna...
YÜZLECE TÜRDEN İKİ TANESİ
Dünya genelinde bin 350 gül türü olduğu biliniyor. Ve bu türler arasından sadece iki tanesinden bildiğimiz gül yağı çıkarılabiliyor. Bu iki türden en kıymetli olan Rosa Damascena Fas, Bulgaristan ve Türkiye (Isparta) dışında başka bir yerde yetiştirilmiyor. Evet yanlış okumadınız. Yüzlerce gül türü arasında sadece iki türün yapraklarından gül yağı üretilebiliyor.
MİLYONLARCA DOLAR AKIYOR
Ve aklınıza gelebilecek her parfümde bu güllerden elde edilen yağ kullanılıyor. Çünkü parfümde bulunan tüm notaların uyumlu olabilmesi için bu yağa ihtiyaç duyuluyor. Yani kısaca dünyada parfüm ve güzellik işinde olan tüm dev markalar bizim topraklarımızda üretilen bu güllere tabir-i caizse muhtaç durumda... Nasıl ki petrol için siyah altın deniliyorsa, bu gül için de pembe altın diyebiliriz. Çünkü bu muhteşem kokulu narin dağ gülü milyonlarca doların ülkemize akmasının kapısını açıyor. Tüm Isparta'da yılda 10 bin ton gül işleniyor. Hammadde olarak Isparta'ya girdisi yaklaşık 25 milyon dolar kadar. Hammadde tarafı çok önemli. Hatta bu nedenle bölgedeki üç önemli fabrika ve üretim merkezini yabancı kozmetik şirketleri satın almış. Bölgede üç nesil ve daha uzun süredir gül işiyle uğraşan iki büyük aile bulunuyor. Bu ailelerin çocukları sadece hammadde üretmektense, dünya çapında marka haline gelen ürünler üretmek için yoğunlaşmışlar. Gülşah Gürkan bu isimlerden biri...
2.5 TONDAN YARIM KİLO YAĞ
Gulsha markasıyla çoktan Uzakdoğu'da yani kozmetik dünyasının en önemli merkezinde kendisini ispat etmiş durumda. Ayrıca markanın ürünleri Sephora'larda yani dünyanın her yerinde satılmaya başlamış durumda. Gürkan, "Isparta gülleri aklınıza gelebilecek her büyük şirket tarafından satın alınıyor. Chanel de Dior da niş parfüm evleri de P&G gibi dev şirketler de var bu kabarık listede. Gül yağı çok kıymetli. 2.5 ton gülden yarım kilo kadar gül yağı elde edebiliyorsunuz. Hammadde üreticisi olmak tabii ki önemli. Ama artık markalaşma, markalarımızla kendi gülümüzü, emeğimizi dünyaya tanıtma vakti" diye konuşuyor.
KIRIK KALBİ ONARMAYA BİREBİR
Gül yağı evrensel titreşimi en yüksek materyallerden. Tedavi edici güce sahip... Bu yağ matem duygusundan, yeni biten aşkın acısından, kırık kalbi onarmaya zihinsel, ruhsal ve fiziksel şikayetlerin giderilmesinde en iyi yardımcılarımızdandır.
SABAH ERKEN SAATTE HASAT
Gül yetiştirmek de hasadını yapmak da çok zorlu... Gül bitkisinin dikildikten sonra ilk yıl hasat yapılmaz. Maksimum verime 4-6 yılda ulaşılır. Ve iki gençleştirme budaması yapılan bu bitkilerin ömrü yaklaşık 23 yıl. Yağ güllerinde hasat işleri mayıs ayının ortasında başlar. Beş-altı hafta sürer. Hasat sabah saat 03.00 ile 09.00 saatleri arasında yapılır. Hasadın, çiçek üzerindeki çiğ kalkmadan yapılması idealdir. Çiçekler gece açılmaktadır. Bu nedenle de her gün toplanmalıdır. Çiçek toplamada kesici alet kullanılmamalı toplama elle yapılmalıdır. Hasat sırasında sadece açmış olan çiçekler, çuval veya sepetlere toplanır. Bekletilmeden alım merkezlerine sevk edilir. Bakımlı gül bahçelerinde, kurak şartlarda bir dekardan ortalama 500-600 kg sulanabilen arazilerde ise dekar başına ortalama 900-1000 kg kadar gül çiçeği hasat edilir. Özellikle kadınların yaptığı gül çiçeği hasat işinde bir işçi günde ortalama 50-60 kg gül çiçeği toplayabilir.
ANTİK ROMA'DAN BERİ KADINLAR KULLANIYOR
Yapılan araştırmalarda 40 milyon yıl öncesini işaret eden gül fosillerine rastlanılmış. Çok eski çağlardan beri gerek sağlık gerekse bakım amaçlı olarak güllerden yararlanılıyor. Antik Roma'da kadınlar tarafından hazırlanan karışımlarla kırışıklar tedavi edilirdi. Gül yağı, cildi güçlendirir ve sıkılaştırır. İçeriğindeki vitamin ve minerallerin yanı sıra antioksidan özelliğine sahip olan gül yağı, cildi yumuşatır ve nemlendirir. Bu sayede ciltteki ince kırışıklıkların en aza inmesine yardımcı olur.
EGZAMAYA KARŞI ETKİLİ
Gül yağı ilave edilmiş krem ve nemlendiricileri kullanarak ciltteki iltihaplanma, uçuk ve egzama gibi sorunları dindirebilirsiniz. Antiseptik özelliğe sahip olan gül yağı, bakteri oluşumunu önleyerek ciltte meydana gelen sorunları en aza indirir. Zamanla cilde yerleşen zararlı bakteriler cilt gözeneklerine yerleşerek akne ve sivilceye neden olur. Arındırıcı özelliği bulunan gül yağını makyaj temizleyicisi olarak da kullanabilirsiniz. Gül yağı, cildinizin toparlanmasını ve diriliğini kazanmasını sağlar. Ayrıca, ciltte oluşan izlere karşı oldukça etkilidir. Sivilce izi, yara izi, doğum lekesi ve hamilelik çatlakları gibi durumlarda genellikle gül yağından yararlanılır.
?PARFÜM EVLERİNİN VAZGEÇİLMEZİ
Neredeyse piyasada bildiğimiz farklı kalitelerdeki tüm parfümlerin içinde belirli bir miktar Türk güllerinde üretilmiş yağ kullanılıyor. Bu notaların uyumlu olması için de gerekli. Ama dünyanın önde gelen tüm lüks markalarının ve niş parfüm evlerinin ürün yelpazesinde "Türk güllerinden üretilmiştir" yazan parfümleri bulunuyor. Bunlardan son dönemde dikkat çekenlerden birkaç örnek vermek gerekirse... Frederic Malle markası için usta parfümör Dominique Ropion tarafından tasarlanan Portrait of a Lady isimli parfümü ağırlıklı olarak Türk gülü kullanılan parfümlerden biri. Parfümün kalp notaları paçuli ve Türk gülü. By Redo'nun Rose of No Man's Land isimli parfümü de Türk gülleri kullanılarak tasarlanmış. Giorgio Armani'nin Si Rose parfümü de Türk gülleri ile hazırlanmış. Dior'un büyüleyici Santal Noir isimli parfümü de yine Türk güllerinden üretilmiş.