FOTOĞRAFLAR: SAFFET AZAK
Bu akşam ATV ekranlarında yeni bir dizi başlıyor, Zengin ve Yoksul. Biz de bu vesile ile dizinin başrol oyuncularından biri olan Damla Colbay ile bir araya geldik. Damla 26 yaşında, İzmirli. İzmir'de üniversite okurken ikinci sınıfta staj için İstanbul'a geliyor ve geliş o geliş... Bundan sonraki hayatı İstanbul'da şekillenmeye başlıyor. Çeşitli dizilerde hatrı sayılır rollerde ard arda oynuyor ve şeytanın bacağını kırarak Türk seyircisinin gönlüne adını yazdırmayı başarıyor. Enerjisi oldukça güzel Damla'nın, konuştukça kalbinin de güzel olduğunu anlamamak mümkün değil. Kavga ve gürültüden uzak duruyor. Sevgi ile bakmanın hayatı değiştireceğine inanıyor. Babasının "Kızım dönüp baktığında geçmişinde utanacağın şeyler olmasın" nasihatini kulağına küpe yapmış. "Beni herkes tanısın, çünkü ben iyi biriyim" diyor.
- Zengin ve Yoksul'da canlandıracağınız Aysel karakteri hayata meydan okuyan bir genç kız gibi görünüyor...
- Aysel bugüne kadar canlandırdığım karakterden bana en çok uzak olanı. Ben normalde, sessiz, sakinimdir. Problemlerle savaşırken Aysel kadar sert değilim. Ben problemleri deneyim olarak görürüm ama Aysel her şeyle savaş içinde. Annesiyle bile. Hem hayata karşı hem de ona yanlış yapan herkese meydan okuyan biri. Beni çok heyecanlandıran bir karakter. Bugüne kadar hep sakin karakterleri oynadım. Bu yüzden Aysel'in kavgacı, meydan okuyan, güçlü halini oynamak çok hoşuma gidiyor.
- Siz de güçlü bir karakter misiniz?
- Güçlüyümdür. 23 yaşımdayken kendimi bulma yolculuğuna başladım. Bir tartışma esnasında sürekli "Sen kimsin" sorusuna maruz kaldım. Bunun üzerine "Damla kim, ne ister?" sorusunu sormaya başladım kendime. Bu cümleyle bir yolculuk başladı hayatımda. Bu yüzden tartıştığım kişiye asla kızmadım. Minnet doluyum. Bu farkındalığa bu kadar küçük yaşta varmam, kendimle gurur duymamı da sağladı.
- "Sen kimsin?" sorusunun cevabını bulabildiniz mi?
- Hayır, bu cevabı bulmak uzun bir yolculuk gerektiriyor. Bu yolda dura dura, kendimi sorgulayarak ilerlemek çok hoşuma gidiyor. Hayat bir bulmaca ve çöze çöze gitmek keyif verici.
- Bugüne kadar hayat size hep iyi davranmış görünüyor...
- Çok şükür, Allah beni her zaman korur. Doğru yolu bir şekilde buluyorum.
- İzmirlisiniz... İstanbul'da yaşamak sizi zorladı mı?
- "İstanbul'a gidip orada ne yapacağım? Ailemsiz yapamam dediğim" oldu. Ama yine de çabuk adapte oldum. İstanbul da çok güzel. Beni hemen kabul etti.
- Anne ve babanız için de kızlarının başka bir şehirde yalnız yaşaması zor olmuştur. Nasihat verdikleri oluyor mu?
- Babam her zaman "Kızım geçmişine baktığında utanacağın şeylerin olmasın" der. Ben de buna çok dikkat ederim.
- Set dışında neler yapıyorsunuz?
- Evci bir insanım. Evde vakit geçirmeyi severim. Kişisel gelişimle, reiki ile ilgileniyorum. En büyük hayalim, ilerde kendi yerimi açıp insanlara şifa verebilmek. Teta denilen bir şey var. Kendi çocukluğuma ait yaptığım kodlamaları bulup hayatıma daha doğru şeyleri çekebilmeyi seviyorum.
- Peki, değiştirebildiğiniz şeyler oldu mu?
- Bu aslında büyüklerimizin "Kızım kalpten istersen olur" dediği şey. Orada bir uyumlama sağlaman gereken bir frekans var. Bu duayla kalbimizden yaydığımız frekansla oluşan bir enerji sistemi. Bunun içinde bir şüphe, acaba mı tedirginliği varsa olmuyor.
- Evrene istediklerini mesaj göndermek gibi bir şey mi?
- Hayatımı sürekli planlıyorum. Hayallerimi yazıp çiziyorum, panolar oluşturuyorum.
- O panoda neler var?
- Mesleğimle ilgili yurt dışına açılmak istiyorum. Kâğıt üzerinde bunun çalışmasını yapıyorum. Bunun dışında hayatın akışındayım aslında. Ne gelirse kabuldeyim.
GÜZELLİK GEÇİCİ KALPLER ANLAŞMALI
- Bugüne kadar hayatınızda size vurmuş en büyük piyango neydi?
- Muhteşem bir aileye sahip olmak.
- Bana hep yoksul rolleri geliyor dediğinizi okudum bir haberde... Bu da bir mesaj mı?
- Bunu kendi hayatımda da deneyimliyorum aslında. Ailemden parasal anlamda yardım almak istemiyorum. Kendi ayaklarımın üzerinde durmak istiyorum. Bu düşüncede olduğum için de bana böyle rolleri geliyor diye düşünüyorum. Bunun bilincinde olmak beni mutlu ediyor.
- Âşıkken nasıl bir kadın oluyorsunuz?
- Eskiden çok kıskançtım. Ancak şimdi kıskanç değilim. Bakış açımı değiştirdim çünkü. Ben karşımdakine sevgi dolu yaklaşırsam, aynam olduğu için, o da bana karşı sevgi ve sadakat dolu olacaktır. Kendi enerji alanımı seviyorum. Benim ve karşımdakinin kendi özel alanı olmalı.
- Günümüzdeki ilişkiler sizi korkutuyor mu?
- Aksine yine şanslı hissediyorum kendimi. Bugüne kadar başıma kötü bir şey gelmedi. Saygı ve sevgi dolu yaşadım her şeyi. Kendime güvendiğim gibi karşımdakine de güveniyorum.
- Sette aşk yaşanabilir mi sizce?
- Aşkın nereden geleceği belli olmaz. Pijamayla bakkala ekmek almaya gitmişsindir, orada da aşkı bulabilirsin. Bu yüzden neden sette olmasın ki?
- Karşınızdaki erkek de olmazsa olmaz dediğiniz şeyler var mı?
- Eğlenmeyi, gülmeyi, şakalaşmayı çok severim. Aşk ilişkilerimde öncelikle arkadaş olabiliyor muyum, aynı şeyler gülebiliyor muyum, aynı dili konuşabiliyor muyum, hayata aynı yerden bakabiliyor muyum? Bunlar önemli. Güzellik falan geçici. Öncelikle kalp ve kafaların anlaşması lazım.
- Nasıl bir arkadaşsınız?
- Dürüst, vefalı, sır tutan bir arkadaşım. Bir şeye yaklaşırken ilk sorum 'Sevgi olsa ne yapar?' 'Bu işi sevgi dolu nasıl yapabilirim?' Oluyor. Böyle olunca kavga gürültü de olmuyor. Herkes beni tanısın çünkü ben iyi biriyim.
PIRIL PIRIL BİR HAYATIM VAR
- Kavga gürültülü ortamlar sizi çok rahatsız ediyor değil mi?
- Ben kavga dolu bir dünyaya ait değilim. Sakinim, naif bir insanım. Ailemde hiç ses yükselmez. Çevremde kavga dolu bir enerji dönmeye başlayınca ortamı hemen terk ederim. Karşımdakine, "Problemin benimle ilgili değil, kendinle ilgili" derim. Çözmesine yardım edebileceksem ederim ama edemeyeceksem kendi deneyimi deyip kalkıp giderim.
- O zaman huzurlu bir hayatınız var...
- Hayatım pırıl pırıl çok şükür. İşim de çok güzel olacak. Bu projeye de çok inanıyorum.
- İzleyici neden bu diziyi tercih etsin?
- Yorumlara bakınca "Zengin ve yoksul ay çok değişikmiş" yazdıklarını görüyorum. Bir konu aynı olabilir ama işleniş tarzı konuyu ilginç kılar. Her gün aynı yoldan işe gidebilirsiniz ama o yolun yanında arkasında başka başka sokaklar vardır ve hepsinin hikâyesi ayrıdır. Yolu değiştirebilir, deniz kenarından gitmek istersiniz. Tabii ki bir zengin yoksul çatışması var dizimizde ama biz bu sefer yolu değiştirdik, başka yolları tercih ettik. Bu akşam mutlaka izleyin.