Doğup büyüdüğü, gazetecilik yaptığı Zürih'ten, 2004 yılında aşk uğruna Türkiye'ye geldi. Dilini, kültürünü, yaşam tarzını hiç bilmediği bu ülkeye ayak bastığında 29 yaşındaydı. Evlendiler, iki çocukları oldu... Aradan yıllar geçtikten sonra boşandılar ama Doris Hofer, İstanbul'da kurduğu yaşamı çok sevmişti. 12 ve 8 yaşında iki çocuk annesi Doris Hofer, İsviçre'de bestseller olan, Türkiye'de satış rekorları kıran ilk kitabı Hayalimdeki Sen'in ardından Türkiye'deki hayatını da anlattığı bir sağlıklı yaşam kitabı yazdı. Lav sponsorluğunda çıkan ikinci kitap İçindeki Sen, An'da, Farkında, Mutlu ismini taşıyor. Biz de kitabı için Hofer'le bir araya gelip, Türkiye'de yıllarını geçirmiş bir İsviçreli kadın gözüyle hayatı konuştuk... Röportajı Türkçe yaptık, Hofer kendini bir Türk gibi hissediyor...
- Geriye dönüp baktığınızda Türkiye'deki yaşamınızda pişmanlık duyduğunuz bir şey var mı?
- Her gün ders alıp Türkçe öğrendim. İş konusunda bir hata yaptım. Eski eşime nasıl destek olabilirim diye düşünerek onunla çalıştım. Orada problem başlıyor. Çünkü ben, kariyerimi, ailemi, ülkemi bir erkek için bırakıp Türkiye'ye gelmiştim zaten. Sonra ona destek olmaya çalışmak fazla oldu. Kendi başıma bir şeyler yapmalıydım diyorum.
- Ama bir noktadan sonra kendi başınıza hareket etmeye başlamışsınız...
- İkinci çocuğumu doğurduktan sonraya denk geliyor bu süreç. Fitness videoları çekmeye başladım. Ve genç bir kitle tarafından izlenir oldum. Hayatımda hep spor vardı. Dedelerimden birinin 70 yaşındayken bile baklavaları vardı. Ailem çok sağlıklı beslenirdi ve ben de böyle alıştım. Bir blog yazmaya başladım. İngilizce yazıyordum önceleri, sonra bunu Türkçeye çevirdik.
- İkinci kitabınız bir yandan sağlıklı yaşam rehberi diğer yandan kadınlara yönelik kendi hayatınız üzerinden sosyal tavsiyeler içeriyor...
- İkinci kitabım tamamen kadınlar için! Samimiyetle kendimden söz ettim; çocukluğumu, boşanma sürecimi, babamı nasıl kaybettiğimi anlattım. Çünkü insanlar duygu durumlarına göre yaşam biçimlerini değiştiriyor. Oysa doğru beslenme ve spor tüm streslerin çözümü. Başa çıkamadığınız bir durumla karşı karşıya kaldığınızda, onu bir kenara bırakıp, yürüyün ya da spor yapın. Çözümü daha kolay bulursunuz.
- 43 yaşındasınız ve hiç göstermiyorsunuz. Nasıl oluyor bu?
- Mutluyum. Kilit kelime bu! Çok mutsuz olduğum zamanlar oldu. Geçen yıl çok kötü olaylar yaşadım. Babamı kaybettim, boşandım. Bir yıl boyunca mutsuz olmaktan yoruldum. "Bu ben değilim" diye yola çıktım ve kendimi mutlu edecek şeyleri aramaya başladım. Çünkü kimse gelip beni bu durumdan çıkarmayacaktı, kimse benim için bir iş kurmayacaktı.
- Babanızı üzücü bir kazayla kaybetmişsiniz...
- Annem ve babam, büyükannemin ölümü ve onun ardından büyükannemin bakıcısının onlara haksızca açtığı davalar yüzünden tüm güçlerini yitirmişlerdi. Babam bana, "İyi değilim, çok çabuk kaygılanıyorum," diyerek içinde bulunduğu durumu itiraf ederken, anneme, "Çok yakında her şey geçmiş olacak, o zaman torunlarımızla deniz kıyısında güzel bir tatil yapacağız" diyordu. Antalya'da bir hafta tatil yapmak için biletler alınmıştı fakat babam kız kardeşimle Aare Nehri'nde yüzmeye gitmişti ve büyük olasılıkla sudayken kalp krizi geçirdi, öldü... Bir hafta sonra bulabildiler onu...
HER ÜLKEDE KADIN OLMAK ZOR
- Böyle zor bir olayı nasıl atlattınız?
- Hep bir şeyleri birilerinden
beklediğimi fark ettim. Olmayacaktı
oysa. Bunu benim yapmam
gerekiyordu. Kendime inanmalı ve
üstesinden gelmeliydim. Kadınların
çok büyük bir gücü var. Karar
verdiğiniz anda enerjiniz değişiyor.
Bunları anlatmak için de kitabımı
yazdım. Kadınlar her ülkede zorluk
çekiyor ve kadın olmak başlı başına
bir mücadele gerektiriyor. Kadınlara
adanmış bir kitap... Bu kitabı
içinde bulundukları durumdan nasıl
çıkacaklarını bilemeyen, onlara
her şeyin iyi olacağını söyleyecek
bir kız kardeşe ihtiyaç duyan tüm
kadınlar için yazdım. Geçen yılın
benim için ne kadar zor olduğunu,
ne çok ağladığımı, gerek kendim
gerek çocuklarımın geleceği hakkında
ne çok endişelendiğimi kimse
bilemez... Ama hepsinin üstesinden
geldim.
- Üstesinden geldiğiniz tek olay bu değil. Eski eşinizde farkında olmadan bu yolculukta epey motivasyon kaynağı olmuş...
- Yeni bir erkek arkadaşım
olduğundan beri, finansal sorumluluklarından
kurtulmak için her
türlü yasal yola başvuran ve her
defasında hayal kırıklığına uğrayıp
siniri bozulan eski kocama çok
kızgın ve öfkeliydim. Bunların sonucunda
oluşan olumsuz duygular
kötü enerji yaratıp yaratıcılığımı
köstekledi, beni adeta bloke etti.
Hayatımda iyi kalpli ve sevgi dolu
yeni bir insan, iki muhteşem evlat
ve zevkle yaptığım iş olmasına
rağmen, bana haksızlık yapıldığını
düşünüp tüm zamanımı "Neden"
sorusuna yanıt aramakla geçiriyordum.
Bu beni bir yere götürmediği
gibi elbette depresyona
sokuyordu. Artık enerjik,
yaşam sevinciyle
dolu, dimdik ayakta
duran o genç kadın
değildim, kafam
tek bir düşünceye,
paraya,
takılıp kalmıştı.
Sürekli
ağlıyor, endişelenmeyi
bir yana bırakamıyordum.
Ama sonra bir
an geldi, buna daha fazla dayanamadım
ve yeniden kendim
olmaya; anı yaşayan, geleceğe
güvenle ve umutla yürüyen bir
insan olmaya karar verdim.
BLOGGER'LAR GÖZÜNÜZÜ KORKUTMASIN
- Hayatınızda yeni biri var ve onunla tanışmanız bile bir sürpriz hikaye sanırım...
- Evet. 15 yıldır Amerika'da yaşan bir Türk'tü... Sosyal medya aracılığıyla yazışmaya başladık. Sonunda o Türkiye'ye gelip yerleşti ve biz şu an birlikteyiz.
- 40'larındaki kadınlara ne diyeceksiniz? Son mesajınız ne olacak?
- En güzel zamanlarınızdasınız. Artık kim olduğunuzu biliyorsunuz, görüntünüze takmıyorsunuz. Artık kimsenin seni nasıl gördüğü önemli değil. Özgüvenin var. 40'larda hayata baştan başlayan birçok kadın görüyorum etrafımda... Hepsinin yolu açık olsun. Medya ve reklamlar bizi gerçek olmayan bir kadın profiliyle aldatmaya çalışıyor: Hem muhteşem bir anne hem de müşterisine yanıt yazarken iki çocuğunun ödevlerine yardımcı oluyor, üstelik bunları topuklu ayakkabılar, kusursuz bir kıyafet ve yapılı saçlarla yapıyor. Anne baba olsun, teyze olsun, arkadaş olsun, gerçekten rol model olabilecek kişiler bulmamız önemli. Amacımız birinin kopyası haline gelmek olmamalı, çevremizdeki insanlardan birçok şey öğrenebiliriz. Belki de hayatımızdaki insanın açık fikirliliğine, kayınvalidemizin sabrına hayran kalabiliriz. İki çocuk annesi ve birçok kadının rol modeli olarak, reklamların ve birtakım bloggerların gözümü korkutmasına izin vermemeye kararlıyım. Onların profilleri olağanüstü olabilir ama ben takipçilerime gerçeği sunuyorum. Nasıl derler, gerçek güzellik bakanın gözündedir.
Genç ve dinç kalmak için Karaorman meyveli smoothie
Antioksidan ve bahar yorgunluğuna birebir bir içecek tarifi... Smoothie'de şeker yerine vişne ve hurma kullanıldı. Vişne ve kakao, genç ve güzel kalmanızı sağlayan yüksek oranda antioksidan içermektedir. Bu tarifte vişne ve şekersiz kakaonun antioksidan etkisini azaltacağı için inek sütü yerine mutlaka badem sütü kullanın.
Malzemeler:
1 adet muz, 3/4 doldurulmuş fincan vişne (çekirdeği alınmış)
1 yemek kaşığı şekersiz kakao tozu
1 fincan badem sütü
1 adet hurma
Hazırlanışı:
Tüm malzemeleri blendırdan geçir. Bir bardağa doldur ve buzdolabında iyice soğut.