Geçen haftalarda Hatice Gökçe'nin Matrakçı Nasuh'un İstanbul minyatüründen esinlenerek hazırladığı koleksiyonu yazmıştım. Gökçe, "Koleksiyon Anadolu Kültürel Girişimcilik bünyesinde hazırlandı. Topkapı Sarayı Müzesi avlu mağazasında ve muzedenal. com internet sitesinden de satışa sunuldu" demişti. Bu vesileyle mağazaya adım attığımda itiraf edeyim ürünlerin çeşitliliği, hem şık hem de işlevsel oluşları etkiledi beni. Ne yazık ki yıllar öncesinde girdiğim müze mağazalarında gördüğüm kalitesiz ürünler, kötü replikalar ve zevksiz ürün gamı kalmıştı aklımda... Oysa belli ki bir şeyler değişiyordu müze mağazacılığına bakışımızda... Bu merakla Anadolu Kültürel Girişimcilik Genel Müdür Yardımcısı Barış Üstünkaya'ya ulaştım... "Türkiye dünyanın en büyük müzesi. Biz de en büyük kültür perakendecisi olmak istiyoruz" diyen Üstünkaya'ya ben sordum o anlattı...
- Çok şey değişmiş müze mağazalarında... Nasıl bir şirket yapısına sahipsiniz merak ettim açıkçası...
- Anadolu Kültürel Girişimcilik (AKG), Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde yer alan Döner Sermaye İşletmesi Merkez Müdürlüğü'ne bağlı bir şirket... Bakanlığın 2016'da yaptığı ihaleyi kazandık. 2017 yılından itibaren 150 müze ve ören yerinde müze mağazaları ve kafeleri işletiyoruz. 45 kafemiz var. Kendi kahvemizi, lokumumuzu üretiyoruz. Dünyanın en büyük müze mağaza zinciriyiz. Sizin ziyaret ettiğiniz Topkapı Sarayı'nda dört mağazamız ve üç kafemiz bulunuyor. Ayrıca Sümela Manastırı'nda, Göbeklitepe'de, Kapodokya'da da yeraltında da mağazamız var.
- Kültür perakendeciliği yeni bir konsept Türkiye için... Yurt dışından gelen yabancı misafirlere kaliteli, işlevsel ve kültürümüzü anlatan hediyeler bulmakta cidden zorlandığımız zamanlar oldu...
- Biz de bu durumu değiştirmek için çalışıyoruz... Topkapı Sarayı Müzesi'ndeki mağazamız zaten size biraz olsun nasıl bir vizyona sahip olduğumuzu göstermiş olmalı. Dünyada müze mağazacılığı çok uzun yıllardır başarılı bir şekilde ilerliyor. Biz de ürün gamımızla, yeni projelerimizle Türkiye için bunu yapmaya çalışıyoruz. Topraklarımızda yaşamış olan tüm kültürlere ait parçaları müze mağazalarımıza taşımaya, 12 bin 500 yıllık tarihi yansıtmaya çalışıyoruz.
- Nasıl bir ekip var tüm bu projenin arkasında?
- Merkez ofisimizde 50 kişilik, sahada ise 450 kişilik bir yapılanmamız mevcut. Finans, lojistik, insan kaynakları ve saha satış ekiplerimizin hepsi alanında uzman yöneticilerle ilerlemekte. Yaklaşık sekiz kişiden oluşan bir kategori yönetim ekibimiz var. Bu arkadaşlarımız ürün satın almalarını, tedarikçi yönetimini ve planlamaları yapıyor. Mücevher satın almasını bir arkadaşımız yapıyor, tekstil satın almasını bir başka arkadaşımız, yayınları bir başkası... Bu ekiple senkronize çalışan kendi tasarımcı ekibimiz var ayrıca. Bağımsız tasarımcılarla da çalışıyoruz. Bazen sadece bir tek tasarım satın alıp ürünlerimize uyguluyoruz. Bir de ilk kez Hatice Gökçe ile yaptığımız gibi moda tasarımcısı bir arkadaşımızla yürüttüğümüz özel koleksiyon çalışmalarımız var. Temel olarak en çok dikkat ettiğimiz konular; her ürünün hikayesi olmalı, fonksiyonel olmalı ve ambalajları da iyi düşünülmüş olmalı. Tabii ki tüm ürünler bakanlıktan onay alınarak yapılıyor.
- Hatice Gökçe ile yaptığınız çalışma gerçekten de etkileyici...
- Biz de deneyerek ilerliyoruz aslına bakarsanız. İlk kez bir moda tasarımcısı ile ortak bir projede buluştuk. Müzeden yola çıkarak ticari bir ürün üretmek çok da kolay değil. Hatice Hanım'ın tarihe ve kültüre olan özel ilgisi ve işbirliğindeki heyecanı projenin ilerlemesinde çok önemliydi. Bu çalışma sayesinde ülkemizin kültürel zenginliklerini günlük hayatımıza sokmak için hayatın her alanından tasarımcılar ile ortak çalışmalar yapabilmeyi arzu ediyoruz.
- Kaç ürün var şu an tüm sistemde?
- Aktif olarak 9 bin 700 civarı... İki katına kadar çıktık ancak tabii ki istediğimiz geri dönüşü sağlayan ürünler oldu, sağlayamanları da sistemden çıkardık.
- Nedir bir müze mağazasının başarılı olmasındaki etken?
- Tabii ki deneyim. O müzede hissettiğiniz duygunun karşılığını size verecek bir ürün satın almak istiyorsunuz. Yapılan bir araştırmaya göre müze ziyaretçisinin bu hissi taşıyıp alışveriş yapmaya yöneldiği süre 26 dakikayla sınırlıymış. Sonra o deneyimden etkilenerek alışveriş de yapmıyormuş. Mağazaların ziyaretçilerin çıkış rotası üzerinde olması da tabii ki satışı etkileyen en önemli kriterlerden. Müzenin ziyaretçi sayısı ve taşıdığı eserler de bu başarı oranını artıran faktörler.
- Moda editörü olarak tasarım kısmıyla daha çok ilgiliyim aslında. Tasarım ekibine dair bilgi alabilir miyiz?
- Her biri tasarımın farklı alanlarında uzmanlaşmış, markamızın ürün çeşitliliğine uygun olarak endüstriyel tasarım, grafik tasarım ve illustrasyon konularında çalışmalar yapan multidisipliner bir tasarım ekibimiz var. Proje özelinde, Hatice Gökçe ile gerçekleştirdiğimiz iş birliği modeli çerçevesine benzer kendi alanında başarılı, marka olmuş tasarımcılarla ve serbest tasarımcılarla da iş birlikleri yapmaktayız. Aynı zamanda, üniversitelerin farklı tasarım bölümleriyle de ürün geliştirme üzerine iş birlikleri yapıyoruz.
EN YÜKSEK FİYATLI REPLİKAMIZ 14 BİN LİRA
- Genel olarak üretimlere dair özel detaylar var mı?
- El sanatlarının yaşatılması hususunda özellikle zanaatkarları ve el sanatçılarını destekleyici projeler geliştirmeye çalışıyoruz. Bu doğrultuda, örneğin bir minyatür, çini veya ebru sanatçısından koleksiyonumuza özel bir eser çıkartmasını talep edebiliyor veya onun eserini koleksiyon parçalarıyla bütünleşecek şekilde ürünleştirebiliyoruz. Aynı zamanda el işçiliği ile üretilen ürünler de bizler için çok büyük önem taşıyor.
- Bu ürünler arasında en farklı, en özel ürün gruplarınızdan öne çıkanlar hangileri?
- Müzelere özel geliştirdiğimiz koleksiyonlar, yayınlar ve replika koleksiyonumuz en özellikli ürün gruplarımız arasında öne çıkıyor. Replika koleksiyonumuz müzelerden ve bakanlığımızdan özel izin ve protokollerle, sınırlı sayıda butik olarak üretiliyor. En yüksek fiyatlı replikamız 14 bin lira fiyat etiketi taşıyan Topkapı Hançeri replikası. 1964 yılında çekilen oskar ödüllü Topkapi filmine de ilham kaynağı olmuş bu özel eserin replikasından dünyanın her köşesine; Teksas'a, İspanya'ya, Malezya'ya, Hong Kong'a sattık, en son internet sitemiz muzedenal.com üzerinden Katarlı bir koleksiyoner bize ulaşıp bu üründen satın aldı.