Mahatma Gandi'nin dediği gibi "Bir ulusun büyüklüğü ve ahlaki gelişimi, hayvanlara olan davranış biçimi ile değerlendirilir." Bir toplumu anlamak için hayvanlarına nasıl muamele ettiğine bakmak yeterli aslında. Bir haftadır şoke olmuş bir halde televizyon programlarında bile yer alan bir adamın bir papağana yaptığı işkenceyi konuşuyoruz. Ne yazık ki çeşitli dernek, kurum ve gönüllülerin çalışmalarına rağmen her gün ülkenin dört bir yanından hayvanlara yönelik şiddet haberleri okumaktan içimiz burkuluyor. Ama hayvan sevgisini yaşayan, örnek olan ve bu sevgiyi paylaşanlar da yok değil aramızda. Birleşmiş Markalar Derneği Başkanı Sinan Öncel bu isimlerden biri. Terteks Yönetim Kurulu Başkanı ya da birçoğumuzun daha iyi bileceği markasıyla söylemek gerekirse Twigy'nin patronu. Moda konusunda sayısız kez bir araya geldik Öncel ile. Ancak bu sefer konumuz hayvan sevgisi. Öncel ile kızı Lara tam bir hayvansever. Bu söyleşi bize hepsi sokaktan sahiplenilmiş köpek ve kedileri de eşlik etti.
- Hepsi sokaktan sahiplenilmiş beş ev hayvanınız var. Instagram sayfanıza bakan biri hayvanları ne çok sevdiğinizi anlar. Neredeyse çektiğiniz her fotoğafta bu şehrin ve gittiğiniz şehirlerin sokak hayvanlarını görüyoruz...
- Dünya tarihine şöyle bir göz atın. Tüm önemli şahsiyetlerin hayvan sevdiğine, hayvan sevgisi aşıladığına şahit olursunuz. Ama ne yazık ki toplumumuzda son dönemde bu konu, ciddi bir kanayan yara. Belki de sosyal medyanın da etkisiyle son dönemde insanların hayvanlara yönelik işkencelerine tanıklık ediyoruz.
- Hepimiz gördüklerimiz karşısında ne diyeceğimizi şaşırmış bir haldeyiz...
- Gerçekten de inanılmaz bir şey bu. Nasıl olabiliyor? Bir insan bir hayvana böyle şeyler yapabiliyorsa, her canlıya, insana da yapabilir. Yasalarla bu durumun önünün alınması şart.
- Sokak hayvanlarını çok seviyorsunuz ve koruyorsunuz. Hatta evinizdeki hayvanlar da tamamen sokaktan sahiplendiğini hayvanlar...
- Lodos'u kızım havalimanından Bodrum'a doğru geçerken ormanda bir gece vakti buldu. Çipi de var üstünde. İlk sahiplerinin taktığı isim Lodos zaten.
- İlk sahiplerine ulaştınız mı peki? - Tabii ki aradık, "Bakamadık, bıraktık" dediler. Lodos'u biz sahiplendik. Nasıl bir iş bu?
- Ayrıca kediler var...
- Luna bize geleli yaklaşık beş ay oldu... Lara onu da bir AVM'nin otoparkında buldu. En eskisi Paçoz, dokuz yıldır bizimle. Pompik yaklaşık 7 yaşında. Pıtırcık 8 yaşında.
- Hep hayvanları sever miydiniz?
- Hep kedi severdim. Bütün çocukluk arkadaşlarım bilir. Yaklaşık 10 yıldır bu evde oturuyorum buraya geçtiğimden beri de hayvanlar var. Ama sokakta bakardım her zaman.
- Kızınızın hayvan sevgisinden bahsediyorsunuz, ailede herkes sizler gibi mi?
- Ablam, yeğenim, Lara ve benim bir WhatsApp grubumuz var. İsmi Şirkan... Ayhan Sicimoğlu'nun rahmetli kedisinin ismini koyduk. Bu grupta kedi fotoğrafları paylaşıyoruz. Yani aile genel olarak hayvansever.
İSTANBUL'U KEDİLERLE TANITMAK LAZIM
- Evdeki hayvanlar bir yana. Bir de çektiğiniz hayvan fotoğrafları var...
- İstanbul zaten kediler şehri. İstanbul'a gelen yabancılar bayılıyorlar sokaklardaki kedilere. İstanbul tanıtımı için daha da öne çıkarılabilir. Sosyal medyada İstanbul'un kedileriyle ilgili sayısız hesap var. Dünyanın dört bir yanından insanlar da bu hesapları takip ediyor. Kedi meraklısı çok insan var. Yurt dışındaki hayvan severleri şehre çekebiliriz bu sayede.
- Siz de sosyal medyanızda çok paylaşıyorsunuz hayvanları...
- Ciddi değilmiş gibi geliyor öyle değil mi? İlginç geliyor. Dikkatimi çekiyor ve paylaşmak istiyorum. İş hayatında yoğun tempodan hayattan uzaklaşabiliyorsunuz. Aslında bu şekilde hayatın ve sokağın farkında da oluyorum hep.
FOTOĞRAFLAR: SAFFET AZAK