Kendi hayal gücümüzün ötesine, uzayın derinliklerine, bitiş çizgisi bulunmayan yerlere giden bir yarış... Gazeteci ve yazar Christian Davenport, dört milyarderin, Elon Musk, Jeff Bezos, Richard Branson ve Paul Allen'ın arasındaki uzay yarışını böyle tarifliyor Uzay Baronları kitabında. Bir diğer deyişle, insanlığın yıllardır hayalini kurduğu uzay yolculuğunun son raundunu paylaşıyor bizlerle...
Davenport, 2000 yılından bu yana Washington Post gazetesinde çalışıyor. Ebu Garip Cezaevi skandalını ortaya çıkarmadaki başarısıyla meslektaşlarıyla birlikte 2005'te Pulitzer Ödülü'ne aday gösterilmiş başarılı bir gazeteci. Fakat esas ilgi alanı ise uzay ve savunma endüstrisi haberleri. İşte Uzay Baronları da bu ilginin sonucunda ortaya çıkmış bir kitap.
Malum, özellikle son birkaç yıldır uzaya turistik seyahatler, Mars'ta kurulacak koloniler, galaksimizde yolculuğa çıkmış roketler tüm dünyanın konuştuğu mevzular arasında daha çok yerini aldı. İşte Davenport da Uzay Baronları'nda servetlerini uzayın keşfi için harcamaya kararlı dört milyarderin hikayelerine odaklanıyor.
Biz her ne kadar uzay mevzusuna son birkaç senedir vakıf olsak da -Elon Musk'ın popülaritesi sağolsun- aslında bu yatırımların devletlerden özel şirketlere geçişi 2000'lerin başlarına dayanıyor. Amazon, Microsoft, Pay- Pal, Tesla gibi dünyanın en büyük markalarının sahiplerinin devlet politikalarının ötesine geçip devasa mal varlıklarını insanlığın uzay yolculuğuna adamalarında sahneye ilk Jeff Bezos, sonra da Elon Musk çıkıyor... Onları takip edenler de Paul Allen ve Richard Branson oluyor...
Turkuvaz Kitap'tan beşinci baskısı yapılan kitabın yazarı Christian Davenport'la konuştuk. Uzay baronlarının yarışını, ABD dışındaki ülkelerin uzay yatırımlarında ne durumda olduğunu, Hollywood'un bu meseledeki rolünü masaya yatırdık.
- Sizce 'uzay baronları'nın uzaya olan hayranlıklarını nasıl değerlendirmeli? İdealistler mi yoksa öncelikleri ilk olarak ticari mi?
- Hem kazançlı bir yatırım olduğunu düşünüyorlar hem insanları uzaya kalıcı olarak taşımak gibi bir idealleri var. Bu ideali gerçekleştirmeleri, finanse edebilmeleri için sürdürülebilir bir iş modeline de ihtiyaçlar duyuyorlar. Yani ikisi bağlantılı diyebiliriz.
- Özel şirketler uzay işine el attılar; uzayın bir sektör haline gelmesini, devletlerden özel şirket eline geçişini nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Tamamen devlet modelli uzay programlarından ticari uzay programlarına geçiş gerçekleşti. Çünkü birçok özel girişimcinin aksine, devlet bu işle artık eskisi kadar ilgilenmiyor. NASA, 1969'da Ay'a insan gönderdi. Yani 400 bin kilometre öteye... Bugünse astronotları sadece 400 kilometre ötedeki Uluslararası Uzay İstasyonu'na gönderiyor. Bu, Washington ile New York arasındaki mesafe. Dramatik bir düşüş denebilir. Musk ve Bezos gibi milyarderlerin yapmak istedikleri, insanların gelecekte uzaya daha hızlı, güvenli ve ucuza gidip gelebilmesini sağlamak. Bunun ticari birtakım iştirakler oluşturabileceğine inanıyorlar.
- Kitapta Bezos, "Eğer istersek, Güneş Sistemi'nde bir trilyon insan yaşayabilir, o zaman binlerce Einstein'ımız, Mozart'ımız olabilir. Ne muhteşem bir medeniyet olur bu" diyor. Bunlar sadece fantezi ürünleri mi yoksa böyle bir şey mümkün mü?
- Bezos'un insanlık için kurduğu bir hayal bu. Yüzlerce yıl sonrasını düşünerek kuruyor bu hayali. Tıpkı adı geçen diğer uzay baronları gibi, Bezos da uzun soluklu ve büyük düşünüyor. Mümkün olup olmadığı yüzlerce yıl sonra ortaya çıkacak.
- Hollywood'da da uzay teması çok yaygın son zamanlarda. Bunun özel sektörün uzaya gitmesiyle bir ilgisi var mı, ne düşünürsünüz?
- Popüler kültür ve uzay arasında ilginç bir ilişki var. Biri diğerini hep besliyor. Apollo zamanından sonra, 1960'larda kamunun uzaya ilgisi azalmıştı. Musk ve Bezos gibi 'uzay baronları' sayesinde şimdi uzayda bir hareketlilik var ve bu da popüler kültüre tabii ki yansıyor.
- ABD'nin uzay yarışında öncü olduğunu biliyoruz. Peki, Rusya ve Çin'in gelecek yatırımlarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Özel sektör sayesinde, ABD'nin uzay araştırmalarında diğer ülkelerin çok önüne geçtiği söylenebilir mi?
- NASA, derin uzaydaki görevlerini yerine getirmek için başkalarına da ihtiyaç duyuyor. Özel sektörde SpaceX gibi, Blue Origin gibi ortakları olmalı. Ama aynı zamanda diğer ülkelerle de çalışmalı. Rusya ve ABD, araları çok kötüyken bile uzayda birlikte çalıştı. Rekabetin ülkeleri motive etmek için iyi bir yol olduğu söylenir. Ayrıca Çin'in uzay konusundaki hırsı, ABD'yi motive edebilir.
- Sizi en çok etkileyen 'uzay baronu' hangisi peki?
- Bağımsız bir gazeteci olarak bu yarışta favorim yok. Hepsinin kendine has, ilgi çekici yönleri var. Musk'ın küstahlığını ve gözüpekliğini seviyorum, ama Bezos'ın daha temkinli ve ihtiyatlı olması da hoşuma gidiyor. İlerleyen yıllarda bu ikilinin neler başaracağını izleyip göreceğiz.
- Jeff Bezos Washington Post'un sahibi, yani sizin patronunuz. Onun hakkında yazmak nasıl bir histi?
- Washington Post'ta Jeff Bezos da herkesle aynı muameleyi görüyor. Post'un sahibi olduğu için ona farklı davranılmıyor. Aynı etik kararlılığı kitapta da sürdürdüm. Kitaba katılmaya, konuşmaya ikna olması aylar sürdü. Aylar boyunca ben de herkes gibi, "Yorum yok!" cevaplarını aldım.
JEFF BEZOS: YARIŞA İLK O GİRDİ
Bezos, yarışa ilk giren milyarderlerden. Eylül 2000'de uzay yatırımları şirketi Blue Origin'i kuruyor. Mart 2005'te ilk deneme aracı Charon'u 316 feet yüksekliğe taşıyor. Ağustos 2011'de ise Blue Origin'in PM-2 test roketi Batı Teksas'a düşüyor. Bezos durmuyor. Milyarder son olarak NASA'ya "Ay'ın yüzeyine birlikte yük taşıyalım" teklifinde bulundu.
ELON MUSK: EN POPÜLERİ
Yarışın en popüler ismi Elon Musk. 2002'de kurduğu SpaceX şirketiyle dahil oluyor yarışa. Uzaya göndermeyi planladıkları Falcon 1 roketini 2003'te tanıtıyor. Ama 2006'da bu roketin ilk fırlatma deneyimi başarısız oluyor. Yine de aynı yıl NASA ile 278 milyon dolarlık bir anlaşma yapılıyor. SpaceX'in Dragon uzay aracı 2012'de Uluslararası Uzay İstasyonu'na ulaşan ilk ticari araç oldu. Geçtiğimiz şubatta canlı yayında Mars'a doğru araba gönderdi.
RICHARD BRANSON: GEÇ GİRDİ AMA HEVESLİ
Richard Branson, uzay yarışına en geç yaşta dahil olanlardan. Aralık 2003'te ilk uçuşunu yapan SpaceShipOne'ın teknolojisini yaklaşık bir yıl sonra ele geçiriyor Branson ve söz veriyor "2007'de ilk ticari uzay hattını açıyoruz!" Bu söz tahmin edeceğiniz üzere karşılığını bulmuyor. Ama Branson astronotluğa olan hevesini sürdürüyor. Öyle ki 2016'da SpaceShipTwo adındaki uzay gemisini açıklıyor İngiliz milyarder.