Türkiye'nin en büyük camisi Çamlıca Camii'nin yüzde 99'u tamamlandı. Hatta Mevlid Kandili gecesi minareleri arasına Türk Bayrağı desenli ve "Mevlid Kandiliniz Mübarek Olsun" yazılı mahyalar asıldı, kısa bir süre önce serilen halıları üzerinde namaz kılındı.
Kandilin ertesi günü Çamlıca Tepesi'nde altı minaresiyle yükselen camiyi, Çamlıca Camisi Yaptırma Derneği Başkanı Ergin Külünk ile geziyoruz. İçeri adım atar atmaz heyecanlanıyoruz. Sadece büyüklüğü değil, her ayrıntısındaki özen dikkatimizi çekiyor.
Bu sırada bizim gibi camiyi gezen bir vatandaş dikkatimizi çekiyor. Konyalı olduğunu, eşini böbrek nakli için İstanbul'a getirip hastaneye yatırdığını anlatıyor. Fırsatını bulur bulmaz da çok merak ettiği Çamlıca Camii'ni ziyarete gelmiş. İleride dört-beş kişilik bir ziyaretçi grubu daha merakla etrafı geziyor. Ziyaretçiler tek tük ama cami açıldığında 63 bin kişi aynı anda namaz kılabilecek. 6 Ağustos 2013'te temeli atılan caminin inşaatı sırasında o günden bugüne yaşananları dernek başkanı Külünk'le konuştuk.
- Altı yıla yakın zamandır devam eden büyük bir inşaat projesi bu... Bir yandan da manevi olarak çok önemli bir değer. Siz bu zaman dilimini kayıt altına aldınız mı?
- Çamlıca Camii'nin temel atma töreninden itibaren inşaatın her aşaması fotoğraflandı. Kubbe fotoğrafları konusunda tanınmış bir sanatçı olan Cemil Şahin ve ekibi 350 bin fotoğraf çekti. 15 bin portre çekildi. Her birinin hikayesi not edildi. Bu proje tarihe not düşülecek projelerden biri, tıpkı Kanal İstanbul, İstanbul Havalimanı, Marmaray gibi... Projeyi 50 kişilik bir teknik ekiple yürütüyoruz. Bir imece, kolektif proje. Ben yok, biz düşündük, biz yaptık var. Tüm yaşananları görsel olarak kayıt altına aldığımız gibi, başından beri tuttuğum günlükte de her şeyi yazıyorum.
- Burayı gezerken fark ettik ki cami açılmamasına rağmen ziyaretçisi çok... Yanılıyor muyuz?
- Çok ziyaretçimiz oluyor, yurt dışından da, yurt içinden de... Afrika'dan gelen misafirlerimiz "Biz de böyle bir cami isteriz" diyor. Ortak değerlere sahip olmanın getirdiği bir netice bu.
- Müzesi de olacak değil mi?
- Türkiye'nin en büyük camisini yapıyoruz. Külliye mantığı söz konusu. İçinde nadir eserlerin olduğu çok özel bir müzesi olacak. Sanat galerisi ve kütüphane de var. Kütüphane çevredeki lise ve üniversite çağındaki gençlerin ders çalışma ihtiyacını karşılayacak. 1100 kişilik bir konferans salonu söz konusu.
- Caminin yapımında görev almak bir manevi yolculuk da aynı zamanda...
- 6 Ağustos 2013'te ayaklarımızda çizmeler, botlar çamur içinde temel attık. Aradan 60 ay geçti. Dün Mevlid Kandili'ydi. Akşam misafirlerimizle birlikte halının üzerinde namaz kıldık. Yaşayınca daha iyi hissediyorsunuz. Caminin içinde çoraplarımla halıya basıyorum, yer alttan ısıtmalı, sıcacık. Evet, teknik olarak bir şey inşa ediyorsunuz ama bu yapının özelliği var. "Benim burada emeğim var. Buradan geçen binler beni hayırla yad edebilirler" diye düşünüyorsunuz. Yaptığınız diğer matematik binalar belli bir süre sonra yenilenip değişiyor. Camilerde ise amaç kıyamete kadar ayakta durması. 1000-1300 senelik camilerimiz var. Ayakta duruyor. Tabii ki restorasyona ihtiyacı oluyor. Ben ailem adına buradayım. Benden sonraki kuşaklar gelecek "Burada dedemizin emeği var" diyecek. Ekip olarak işe yarın gözüyle baktık.
- Peki ne zaman açılacak?
- Halı sermek, açılıştan bir adım öncesi demek. Akustiği de test ediyoruz. Açılış 2019'un ilk çeyreğinde diyebilirim.
HALI GAZİANTEP'TE DOKUNDU
Yazıları dünya hattatlarının piri Hasan Çelebi Hoca başkanlığında, onun talebelerinden oluşan bir ekip hazırladı.
* Ana kubbeye Tevhid'i simgelesin diye Esma-ül Hüsna'dan 16 isim yazıldı. Dört büyük kemerin altına, Üsküdar fethi gören bir yer olduğu için Fetih Suresi yazıldı.
* Süslemeler sadece camiye özel tasarlandı. Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi öğretim üyelerinden Mustafa Çelebi Hoca süslemelerle özel olarak ilgilendi. Gerek çiniler, gerek pencere başlarındaki süslemeler Çamlıca Camii'ne özel tasarlandı.
* Halı 17 bin metrekare büyüklüğünde. Gaziantep'te dokundu. Yüzde 100 yün ve antibakteriyel.
* Anadolu'nun değişik yörelerinden gelen taş ve mermer kullanıldı. Ünye'den de var, Konya'dan da...
MİMAR SİNAN'IN İZİNDE
Burası neoklasik tarzda bir cami. Mimar Sinan'ın tekniğinden, formlarından hareketle yapıldı. Külünk: "Süleymaniye Camii'nin kubbesinde 256 küp var. Mimar Sinan 500 sene önce neden bu küpleri koymuş? Caminin akustiğini sağlamak için. Camimizin de ana kubbesinde 8 santim çapında, 10 santim derinliğinde 400 küsur delik var. Bu deliklerin içi kimyasalla kaplandı ve cami içindeki akustik sağlandı."
HER GÜN BAŞKA BİR HİKAYE
Çamlıca Camii Derneği Başkanı Ergin Külünk, yıllardır anı biriktiriyor. Camii inşaatının başladığı günden itibaren aklına kazınanları bizimle paylaştı:
* Ofisimin altında pastane var. Oradakiler derneğin bağış hesap numarasını istedi. Bir haftalık bahşişlerini camiye hediye edeceklerini söylediler. Toplam 22 TL. Ama çok kıymetli.
* 80 yaşında bir adam geldi. Başında kalpağı, sinekkaydı tıraşıyla filinta gibi biriydi. "Aşağıda taksi bekliyor parasını öde" dedi. "Tabii" dedim, ödedik. "Karnım aç, çorba var mı?" dedi. Çorbayı ayarladık. Sonra elini cebine attı, bir avuç altın çıkardı. "Bunları bu camiye ayırdım, al bunları" dedi. Gerekli yasal işlemi yaptık, amcanın bağışını aldık.
* Şantiyenin çardağında oturduğum sırada üç hanım geldi. Biri çarşaflı, biri başörtülü, birinin de başı açık. Başı açık olan "Babam öldü" diye sayıklayarak geliyor. Yaklaşınca, bu hanım kızın zihinsel engelli olduğunu anladım. Oturttuk, konuştuk. Babaları yeni ölmüş, ölmeden önce bu camiye verilmek üzere bir miktar para bırakmış. Kızlarından biri koynundan 100 euro çıkardı. Onun da makbuzunu verdik. Tam ayrılacakken, aynı hanım, 10 TL daha çıkardı, "Bunu da benim için alır mısınız?" dedi. Ben inanıyorum ki, o 10 TL, akşamki mutfak parasıydı. Bu olaydan bir hafta sonra, inşaatta toprak kaydı. Beş dakika önce altında beş insanın çalıştığı yerde. İş güvenliği ile ilgili her tür önlem alınmıştı ama emin olun ama bizi kurtaran o 10T L'ydi.
* İsviçre'den bir kızımız geldi, Çamlıca gönüllüsü ve Cumhurbaşkanımızı çok seven biri. Tam o buradayken, Avrupa'dan başka bir heyet geldi. Heyeti gezdirirken, o kızımız da yanımdaydı hep. Kızımız o heyetteki biriyle göz göze gelmiş, hoşlanmışlar birbirlerinden, şimdi evlenme hazırlığındalar.
* Bir delikanlı vardı, bir kızı seviyor. İkisi de akademisyen. Ama kıza bir türlü açılamıyor. Bir arkadaşımız araya girdi. Kızı ikna etti. Birkaç gün sonra beni aradılar. Delikanlı Çamlıca Camii'nin inşaatında evlenme teklifi yapmayı kurgulamış. "Tamam" dedim. O sırada binanın içinde vinçler vardı, ikisine de kemerleri taktık. 72 metre yukarı kubbeye, mobil vinçle çıktılar. Delikanlı evlenme teklifini yaptı. Yüzükleri taktılar. Bu Çamlıca Camii'ndeki ilklerden, tekrarı da yok. Yani bunu okuyan evlenme teklifi edeceğim diye gelmesin. Zaten gelin-damatlar fotoğraf çekimine gelmeye başladı bile...
FOTOĞRAFLAR/HATİCE ÇİNAR