Daha 16'sına basmadan Karşıyaka'nın basketbol A Takımı'nda oynadı. Galatasaray, Beşiktaş, Darüşşafaka'nın da olduğu çeşitli takımlarda 15 yıldır başarıyla oynuyor. Bu isim tecrübeli basketbolcu Mehmet Yağmur. Bu sezon da İstanbul Büyükşehir Belediyespor'da basketbol takım kaptanı olarak ter döküyor. Bugün kadar 105 kez milli formayı giyen Yağmur, kendisine gelen yardım taleplerine de kayıtsız kalamıyor. Köy okullarına sıra, ayakkabı ve antreman malzemeleri gönderen oyuncunun en büyük isteği de ikiz kızları Masal ve Yaz'ın insanları, doğayı ve hayvanları seven mutlu insanlar olması... Ünlü sporcu ile evinde görüştük; yaptığı yardımlardan ikizlerine ve sporcuların yaşamlarına uzanan bir sohbete daldık.
-
Geçtiğimiz hafta bir köy okuluna yaptığınız yardımı okudum...
- İki yıl önce Darüşşafaka'da oynarken bir okul seçip o okula yardımlar yapıyorduk. Bana, arkadaşlarıma ve kulübe yardım isteği mesajları geliyordu. Ordu'nun İlküvez Köyü İlkokulu öğretmeni çok güzel bir dille mesaj yazmıştı. Düzgün Türkçesi çok hoşuma gitti. Bu insan yalan söyleyemez diyerek iletişime geçtim. Adı Tolga Küntüslü'ydü. Sıraya ihtiyaçları olduğunu öğrendim. Hemen köy okuluna dokuz sırayı aldım. Sıralar gittiğinde çocukların yaşadığı heyecanı öğretmenlerinin çektiği video ve fotoğraflarda gördüm. Bu beni çok mutlu etti.
-
Bu tür yardımları sık sık yapar mısınız?
- Geçen yıl da Tekirdağ'ın Saray ilçesindeki Kurtdere Ortaokulu'na 10 adet basketbol topu ile tişört ve şortlar almıştım. Bu okul da bana sosyal medyadan ulaştı. Bir de profesyonel sporculuk yaşamım boyunca takımdaki arkadaşlarımdan spor ayakkabısı topluyorum. En az 20 çift spor ayakkabısı oluyor. Bunları kolileyip, kargoya vererek basketbol oynayan, maddi durumu olmayan çocuklara gönderiyorum.
Mehmet Yağmur, Galatasaray'da oynadığı sırada Darüşşafaka ile oynadığı maç öncesinde İzmir'den gelen 28 yaşındaki down sendromlu hayranı Anıl'in imzalı forma isteğini yerine getirdi.
-
Hayvanlara da yardımlarınız varmış sanırım...
- Sokak hayvanlarına çok düşkünüm. Bacağından kurşunla vurulmuş, barınaktan sahiplendiğimiz köpeğimiz Sansa'mız var. Arabamın bagajında her zaman mama vardır, gördüğüm yerde kedileri köpekleri besliyorum. Bir de bu söylenmez ama basketbolcuların geleneği vardır; takım içinde düşük maaş alanlara kendi aramızda para toplarız.
-
Çocukluğunuzda yokluk çektiniz mi peki?
- Hiçbir eksiğim olmadı. Babam işadamıydı. Ciddi maddi problemler yaşadı ama özel okulda okudum. Kardeşim de İzmir'de derece sahibiydi o da burslu okudu. Ailemize yük olmadık. İnanılmaz sevgi ortamında büyüttüler. Ben de anneme, "İnşallah senin kadar sevgi dolu çocuklar yetiştirebilirim" diyorum.
-
Atatürk'ün sözü vardır; "Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim" şeklinde... Son zamanlarda silahlar konuşuyor...
- Arda'yı kastediyorsunuz herhalde. Kendisini tanırım. Ama toplum olarak onu inanılmaz yukarıya çıkardık. Şu anda da aşağıya indiriyoruz. Yaptıkları kesinlikle doğru değil. Onlar da çok göz önündeler. Bana gelince halktan biriymiş gibi yaşıyorum. Tanıyanlar da tanımayanlar da oluyor. Herkese aynı davranıyorum. Sokakta çalışan işçiye de temizlik yapana da her zaman 'Kolay gelsin' derim. Beşiktaş'ta oynadığım zaman güvenlikçilerin odasında yatıyordum. Daha mütevazı yaşamalıyız. Çünkü hayatta biraz mütevazılık önemli.
İKİZLERİM İNSANLARI, DOĞAYI, HAYVANLARI SEVSİNLER YETER
- İkiz bebeklerinizden sonra hayatınız nasıl değişti?
- Tevhide dadımız var, Uyumalarından beslenmelerine kadar A'dan Z'ye her şeyi düzenledi. Çok disiplinli bir çiftiz ama ikiz çocuk gerçekten başka türlü olmuyor. Çocuklarıma çok emek veriyorum. Her sabah saat 05.40'ta uyanarak, ikisini yataklarından alıyor, altlarını değiştiriyorum. Sonrasında masajlarını yapıp kıyafetlerini giydiriyorum. Her sabah böyle ama büyük zevkle yapıyorum. Özellikle masajıma bayılıyorlar. Bir de prematüre bebeklerde masaj çok önemliymiş.
- Sağlıklarıyla ilgili sorun mu vardı?
- Masal'ın, bağırsaklarında bir şişlik vardı. Bir şey yiyemiyor, yediğini çıkarıyordu. Doğumdan iki gün sonra çok büyük bir ameliyat oldu. Bağırsakları ile pankreasın arasında 250 dikişi var. 17 gün yoğun bakımda kaldı. Damar yolları iflas etti, kol damarları çok inceydi. Beslenmesi için farklı bir operasyonla boynundan damar yolu açıldı. Yani çok zor günler geçirdik. Şu an çok iyi. Şükürler olsun kilo olarak kardeşini bile geçti. Sadece ufak bir ameliyat izi var. O izi, ben de kendime aynı yere dövme yaptıracağım.
- Sporcu olsunlar ister misiniz?
- İyi, özgüvenli insanlar olsunlar. Doğayı, insanları, hayvanları sevsinler bana yeter.
DUYGUSAL ZEKASI ÇOK YÜKSEK
Mehmet Yağmur'un eşi Sıla Yağmur da, üniversiteye kadar basketbol oynamış. Endüstri Mühendisliği eğitimi ve ekonomi masterının ardından bugün uluslararası özel bir firmada strateji direktörü olarak çalışıyor. "Birbirimizin dilinden anlıyoruz" diyen Yağmur, "Mehmet çok merhametli. Tanıdığımdan beri, gittiği takımlarda herkesin aile yaşantısını, sıkıntısını bilir. Empatisi, duygusal zekası çok yüksek. Mesela bir restorana gideriz. İlk etapta garsona adını sorar, sonra çocuğu olup olmadığını, sonrasında da nereli olduğunu sorar. Garsonun yedi ceddini öğrenmiş olarak yemekten kalkarız" diyor.