Geçen yıl Ulusal Yarışma'nın kaldırılması sonrasında yoluna Uluslararası Yarışma ile devam eden 55. Antalya Film Festivali 29 Eylül'de başlayacak. Festivalin belkemiği de Uluslararası Yarışma olacak. Bu yarışmada, Cannes ve Sundance gibi önemli festivallerde yarışmış sekiz yabancı filmle birlikte iki Türk filmi, Mustafa Karadeniz'in Çınar ve Sefa Öztürk Çolak'ın Güven'i yer alıyor. Bela Tarr, Asghar Farhadi, festivale katılacak uluslararası yönetmenler, Eric Roberts da Hollywood'u temsil edecek. Turkuvaz Medya Grubu'nun ana medya sponsoru olduğu festival 55. yılında 55 filmle seyirci karşısına çıkacak ve bir hafta sürecek. Yarışma sonuçları da 5 Ekim'de açıklanacak. Festivale sayılı günler kala Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı ve Festival Başkanı Menderes Türel ile bir araya geldik. Festivale yönelik eleştirileri, hedeflerini, gelecek yıl verilecek sektör ödüllerini konuştuk.
- 55. Uluslararası Antalya Film Festivali öncesinde 'Ulusal Yarışma tartışması' yine sürüyor. Sizinle geçen yıl konuştuğumuzda "Değişime adaptasyon kolay değildir, bunu anlayabiliyorum. Zordur değişim yapmak. Ama biz bu zorlukları da aşacağız" demiştiniz. Sizce zorlukları aşma noktasında festival hangi aşamada?
- Festivalin, dünyanın en prestijli festivalleri arasında yer alması en büyük hedeflerimizdendi. Antalya'yı ulusal boyuttan uluslararası boyuta taşımak elbette kolay olmadı. Her anlamda büyük zorluklar yaşadık. Ama biz kendimize, Antalya'yı Türk sinemasının dünyaya açılan en güçlü uluslararası limanı olması yönünde bir hedef belirledik. Bu hedefimize ulaşmak için karşımıza çıkan güçlüklere aldırmadan yolumuza devam ediyoruz.
- Geçen yılki festivalden sonra hem ulusal hem de uluslararası camiadan nasıl tepkiler aldınız?
- Değişimin başladığını ve değişimin durmayacağını, değişimin süreceğini söylediğimizde sinema alanında çalışmalar yapan bazı STK yöneticilerine Antalya'nın yapmak istediği atılımı anlattığımızda farklı refleksler ile karşılaştık. Öyle ki uluslararası bağımızın her zaman ulusal olanı da besleyecek bir vizyon olduğunu vurgulamamıza rağmen festivale gelecek uluslararası konuklara gelmeyin mektupları gönderildiğini üzülerek öğrendik. Alternatif yarışmalarla farklı algılar da oluşturulmak istendi. Bunlar kuşkusuz yalnızca Antalya için değil özünde sinemamız için yıpratıcı. Daha fazla sinema festivali daha fazla yarışma olabilir. Bunlar bizi memnun eder. Ama burada önemli olan konu, neyin, ne için yapıldığıdır. Burada niyet üzüm yemek değil bağcıyı dövmekse biz buna karşıyız. Karşı olmaya devam ederiz.
- Bu yıl festivalin teması insanlık. İronik geldi bu tema bana. Acaba insanlığımızı kaybettik ve filmlerle mi hatırlayacağız diye sordum kendi kendime. Ama şöyle dünyada olup bitene bakınca biraz sinemanın bize insanlığımızı hatırlamada kılavuzluk edebileceğini düşündüm. Sahiden insanlık olarak nasıl bir sınavdan geçiyoruz sizce?
- Ne yazık ki hiç istemesek de son yıllarda bu sorun giderek büyüyen acı bir tablo olarak karşımıza çıkıyor. Bu sorunun, en çok da masum çocukları etkiliyor olması işin en üzücü boyutu... Ünlü düşünür İbn Haldun'un bir sözü var, "Coğrafya kaderdir" der. Bütün bu mülteci, yerinden yurdundan savaş ve buna benzer sebeplerden göç etmek zorunda kalan insanlar bir kaderi yaşıyor. Oysa biz buna bir tavır almak, tepki vermek ve el uzatmak zorundayız. İşte sinemanın gücü bütün bu isteklerimizi içinde barındırıyor.
GAZETECİLER 15 TEMMUZ'U ANLATACAK
- Bela Tarr, Asghar Farhadi gibi çok önemli yönetmenler gelecek festivale. Farhadi daha önce de gelmişti... Diğer yandan son yıllarda Hollywood'dan da sinemacılar geliyor. Uluslararası dünyada Antalya Film Festivali'nin nasıl bir algısı var?
- Dünyanın önde gelen sinema profesyonelleri Antalya'ya gelerek hem festivalimize hem de kentimizin tanıtımına yönelik katkı sunuyor. Bu anlamda Antalya Film Festivali'nin uluslararası vizyonunun geri dönüşlerini, her yıl artan bir verimlilikle almaktan memnuniyet duyuyoruz. Ayrıca genç kuşak sinemacılarımız da dünya sineması ve sinemacıları ile olan bağlarını Antalya'da kurmaya başladılar. Antalya Film Forum bunun en belirgin örneğidir.
- Festivalde 15 Temmuz Objektifleri adlı bir film gösterilecek. Çok anlamlı... İki yıl önce konuştuğumuz zaman darbe girişimiyle ilgili ses getirecek bir belgesel çektirme arzusunda olduğunuzu söylemiştiniz. Bu konuda bir gelişme var mı acaba?
- Bilmeyenler için söyleyeyim benim asıl mesleğim gazetecilik. Değerli meslektaşlarım 15 Temmuz hain darbe girişiminde yaşananların en canlı tanığı. 15 Temmuz Objektifleri belgeseli de o gece ateş hattında habercilik mesleğinin en zor sınavını veren meslektaşlarımızın gözünden darbe girişimini anlatıyor. Belgeselin yapım ve yönetmenliğini, gazeteci Ali Ekber Karaçam üstleniyor. Kalkışmanın canlı tanığı olan 107 haberciyi buluşturan bu belgeselin festival kapsamında büyük ilgiyle izleneceğine inanıyorum. İki yıl önceki belgesel çekme arzum elbette devam ediyor. Ancak bizleri seçerek bu göreve getiren hemşehrilerime hizmet borcum var. Bu nedenle ilk önceliğim Antalya'ya yapacağımız hizmetler.
BU ÖDÜLLER BİR BOŞLUĞU DOLDURACAK
- Bu yıl gelecek yıldan itibaren bir sektör ödülleri verileceğini açıkladınız. Böylesi bir ödül organizasyonu bir festival düzenlemek kadar iddialı. Daha önce birtakım girişimler oldu, süreklilik sağlanamadı. Şimdi neden böyle bir ödül sistemi kurma ihtiyacı duyuldu?
- Amerika'nın Oscar, İngiltere'nin Bafta, İtalya'nın Donatello, Fransa'nın Cesar ödülleri gibi Türk sinema sektörünün de yıl boyu gerçekleştirdiği tüm üretimlerinin ödüllendirileceği bir ödül sisteminin kurulması için çalışıyoruz. Bu ödüllerin sektörde önemli bir boşluğu dolduracağına inanıyoruz. Sürekliliğin sağlanabilmesi için doğru olduğuna inandığınız işte ısrarcı olmak zorundasınız. Yapılan eleştirileri değerlendirmekle beraber göreceli durumlarda inisiyatif almak gerekir. Bu bakımdan her doğum sancılıdır. Sancılı doğum sonunda çok güzel bir ödül organizasyonu olması ise yaptığınız işe inanmaktan geçer. Biz bu inançla çalışıyoruz.
- Sistem nasıl olacak?
- Yapımcı, yönetmen, oyuncu, müzisyen, sanat yönetmeni, ışıkçı, sesçi, montajcı, efektçi, renk düzeltme, ses tasarımı gibi sektördeki herkesin bu ödüllendirme programının içerisinde olmasını önemsiyoruz. Ödül değerlendirmesini yapacak isimler ise sinema sektörünün içinden olanların yanı sıra sinemayı besleyen plastik sanatlar, edebiyat, müzik, üniversitelerde bu alanda çalışanlar, yazarlar gibi farklı sektörlerden uzman kişiler olacak.
CEM YILMAZ'IN PANELİNİ İPLE ÇEKİYORUM
- Bu yılın sürprizlerinden biri Ferzan Özpetek ve Cem Yılmaz'a ödül verilmesi. Antalya'da daha önce jürilik yapmış ve ödüller vermiş iki sinemacı, şimdi ödül almaya gelecek. Nasıl karşıladılar festivalin bu kararını ve festivalde neler yapacaklar?
- Bu yıl gerçekten benim de şahsen ağırlamaktan kıvanç duyduğum ulusal ve uluslararası konuklarımız olacak. Bunlardan birisi de dünyaca ünlü yönetmenimiz Ferzan Özpetek. Kendisi Yaşam Boyu Başarı Ödülü'nü almak üzere aramızda olacak. Ayrıca filmlerinin oyuncuları ile düzenlenecek panele katılarak sinemaseverlerin sorularını yanıtlayacak. Yine Türkiye'nin tartışmasız en önemli sanatçılarından biri olan Cem Yılmaz'ı da ağırlamaktan memnuniyet duyacağız. Biz davetimizi ilettik. Oyuncu, yönetmen ve senarist olduğu filmlerin gösteriminin ardından Cem Yılmaz filmlerinde rol alan oyuncular ile birlikte düzenlenecek panele katılacak. Kahkaha dolu bir panel olacağını düşünüyorum ve inanın ben de bu paneli iple çekiyorum.