"Bilin ki onlarca kez elimi yaktım sıcak tepsilerde. Fırının karşısına geçip 200 derecede 45 dakika boyunca 'Lütfen kabar, lütfen, lütfen" diye sayıkladım..." Gönlünü yemek yapmak denilen o alıp götüren uğraşa vermiş, bir yemek profesyoneli Aynaz Özkaşıkçı, İlk Isırıkta Aşk adlı kitabının önsözünde böyle özetliyor hangi yollardan geçtiğini. Ankara Florida hattında geçmiş çocukluğu ve ilk gençliği. Sonra evlenip tekrar Ankara'ya kesin dönüş yapmış. İlk kitabı İlk Isırkta Aşk'ta da Uzakdoğu'dan Fas'a, Teksas'tan İtalya'ya birbirinden ilginç yemek tarifleri veriyor. Üstelik her menüye, bir 'yerken dinlenecek şarkılar listesi' eklemiş. Yemekle müzik arasında bir köprü kurmuş.
- Yemeğe olan ilginiz nasıl başladı?
- Yemeğe olan ilgim çocukluğumda başladı, anneannemin mutfağında diplomat sofralarında. Çok kültürlü ve çok kalabalık olurdu o sofralar. Ben de bayılırdım. İlk önce konuklar için tatlı yapmaya başladım. Benim böyle ilgi gösterdiğimi fark eden anneannem çeşitli dergilere üye oldu, ilk eğitimimi de onlardan aldım diyebilirim. Anneannem bütün mutfağı alt üst etmeme izin verirdi. Sanıyorum bana tanınan bu özgürlük yemeğe olan ilgimi aşka çevirdi.
- İki farklı kültürün ortasında yaşayınca farklı yemek kültürleri arasındaki detayları da görme şansınız olmuştur. Amerika'da büyüyüp, Türk mutfağına da aşina olmak size neler kattı?
- Amerikan ve Türk mutfaklarına aşina olmak 360 derecelik bir perspektif kattı bana. Yenilikleri denemeye açık olmayı öğretti. Başarısız olunabileceğini ama vazgeçmemeyi kavrattı. Elbette bu sayede damak tadım da çok gelişti. Farklı tatları, insanların hiç düşünmedikleri karışımları yapıp menüler oluşturabiliyorum.
- Türk mutfağının bazı yemeklerini, dünya mutfağından hangi yemeklere benzetebiliriz?
- Türk mutfağından tandırın yapımını ben Amerika'daki pişirme yöntemlerine benzetiyorum. Eti benzer bir şekilde işliyoruz. Etin harika pişmesi ve didik didik olması, damakta bıraktığı tat, yanında sunulabilecek pilavlar... Gerçekten canım çekti şu an! Meksika fasülyesi salatası da bizim salatalara benzer tat olarak. Taze soğan, dereotu, nar ve ceviz eklenerek yapılır.
-
Yemek ve müzik arasında nasıl bir ilişki var?
Yemek ve müzik arasında benim hayatımda müthiş bir ilişki var. Yemek yerken birçok duyumuz çalışır, tat alma, koku alma... Bunlara bir de müzik dinlemeyi ekleyince denklem tamamlanıyor. Adeta terapi gibi yemek yaparken müzik dinlemek. O anki ruh halim dinleyeceğim müziği belirliyor.
-
Yemekler kadar sunumlar da ilgi alanınıza giriyor.
- Aslında her şeyin başı sunumdur. Kendimiz için bile öyledir.
EŞİNİZLE PİKNİĞE ÇIKIN AŞIRI YEMEK YEMEYİN
- Kayınvalide, kayınpeder gibi konukların da olduğu büyük bir aile yemeğinde hangi menüyü önerirsiniz mesela, yanında hangi müzikleri uygun bulursunuz?
- Kayınvalide ve kayınpederleriniz için menü önerecek olursam bu kesinlikle kitabımdan İtalyan Yılbaşı bölümü olur. Bu menüyü her zaman yapabilirsiniz. Harika bir kuzu tarifi var orada. Çok gösterişli ve görkemli bir ziyafet sofrası yaratmanızın ipuçları da orada. Etkileneceklerine emin olabilirsiniz. Ayrıca kitaptaki tüm tatlıları yapıp, siz kayınvalidenize yemeğe giderken de götürebilirsiniz. Müziği ailenin ortak zevklerine bırakırım!
- Eş ya da sevgili ile baş başa bir akşam yemeği için nasıl bir menü önerirsiniz?
- Eş ya da sevgiliyle baş başa akşam yemeği yerine pikniğe çıkın! Çok daha güzel geçecek emin olun. İhtiyacınız olan piknik menüsü de şarkılar da kitapta. Birkaç şarkı mesela: John Mayer'den Emoji of Wave, Tom Walker'dan Just You and I, Adele'den Million Years Ago... Sevgilinizle birlikteyken aşırı yemek yemeyin, bu tavsiyemin çok faydasını göreceksiniz. Biraz yemek, biraz tatlı. Önemli olan paylaşım.