Adam Peaty'nin hayatındaki kırılma anı, 2012'de kendisinin seçilmediği olimpiyat takımındaki arkadaşı Craig Benson'ı, havuzda yarışırken televizyonda gördüğü andı. Belki Benson'dan daha yetenekliydi, daha hızlıydı ama yeterince çalışmamış, kendini yüzmeye adamamış ve sonuçta da olimpiyat takımına girememişti. İşte o an farkına vardı. Arkadaşlarıyla 30'undan sonra da eğlenebilirdi. Fakat yüzmek için sonra çok geç olacaktı. Karar verdi... Bir sonraki olimpiyatlarda insanlar bu kez onu seyredecekti. İşin komik yanı, çocukken sudan korkardı Adam... Yüzmeyi öğrenmesi de bu direnci yüzünden hayli zor olmuştu. Annesi Caroline onu antrenmana götürmek için gün ağırmadan uyanıp 40 dakika mesafedeki tesise götürüyor, orada iki saat bekledikten sonra eve geri getiriyor ve işine gidiyordu. Sudan korkan çocuk artık 23 yaşında... Geçen yıl Dünya Şampiyonası'nda birkaç saat arayla 50 metre kurbağalamada iki kez dünya rekoru kırmıştı. Pek çoklarına göre Michael Phelps'ten sonra yüzmenin yeni süperstarı, hafta içinde Glasgow'daki Avrupa Şampiyonası'nda da CV'sine dört altın daha ekledi. Peaty'nin bu noktaya gelmesi ise tam bir azim ve irade hikayesi. Baş ucundaki saat her sabah 04.30'da çalıyor. Kalp ritmini sınırlara kadar taşıyan ağır egzersizlerle geçen haftanın sonunda kendi tabiriyle yorgunluktan tabuta girmiş gibi hissediyor. Günde yaklaşık 6 bin ila 8 bin kalori arasında alıyor. Süperman'i andıran vücudundaki yağ oranı ise yüzde 6. Kırdığı rekorlarda, bacaklarını daha dar bir açıyla kullanarak geliştirdiği tekniğinin de payı büyük. Adam Peaty'ninki, aslında çok tanıdık bir hikaye... Herkesin hayatta tırmanabileceği bir zirve, kıracağı rekorlar var muhakkak. Mühim olan, tıpkı Adam'ın arkadaşını TV'de gördüğü o an gibi, hayatını değiştirecek 'o anı' yakalamak. Ve asla yılmadan, bir aslanın yüreğiyle hedefe yürümek...